DEEP/// <Taekook>

13

(Hassas içerik)

Gecenin ilerleyen saatlerinde küçük çocuk bağırmaktan kısılmış sesine aldırmadan zor bela ses çıkartmaya çalışmş fakat sadece çalışmakla kalmıştı.

Çırpınmaktan dolayı zincirlerin kanattığı el ve ayak bileklerinin üstüne, ses çıkartmaması adına ağzına tıkılmış külot parçası her ne kadar canını yaksada asıl canını yakan şey çok başkaydı.

Üzerinde hissettiği farklı dokunuşlar. onu öylesine tiksindirmiştiki. Jungkook gibi değillerdi ve küçük çocuk bunu çok net anlamıştı. Sevdiği adam ona her an kırılacak bir eşyaymış gibi özen gösterirken şu an üzerinde hissettiği kaba ve sert eller onun hiç olmadığı kadar canını yakmıştı.

Yanağından süzülen sıcaklık aşağı taraflarında kaydığında adamlardan biri ellerini jungkookun bedeninden ayırırken pis ağzını boğazından yukarı çıkarak yanağına getirmiş ve bulunduğu her yeri öpmeye başlamıştı.

Fakat çocuk ne kadar tükenmiş olursa olsun izin vermemek adına tekrar çırpındı.

Herbir çırpınışında derisini dahada kesen demir parçası ona bulunduğu gerçekliği tekrar tekrar hatırlatırken bağırmak istedi. Emindiki eğer bağırırsa herkesin içini ürpertecek kadar acılı çıkardı sesi.

Vücudu üzerindeki iğrenç dokunuşlar ağlamasının bir saniye bile dinmemesini sağlarken, direnmeye çalıştı çocuk.

Jungkookun dokunuşlarını hissettiği yerde şimdi ona bir çöp parçasıymış gibi davranan ellerin dokunuşlarını hissettiğinde tekrar çığlık atmak istedi.

El ve ayaklarındaki zincirler yüzünden sabitlenmiş olduğu yerde hareket edemezken çıldırdığını hissediyordu.

Böyle olmamalıydı, hayır olmamalıydı. Bu şekilde olmamalıydı.
Boğazındaki his ona yardımcı olmazken kıpırdamaya çalıştı. fakat yapabildiği tek şey üzerindeki bedeni sinirlendirmek olurken, üstündeki beden vücuduna geçirdiği tokatları hızlandırmış ve beyaz ten üzeeinde oluşan kızarıklıklardan zevk aldığını çok açık bir şekilde belli etmişti.Bu seferde bir başkası çocuğun vücudunu diliyle dolaşmaya başladığında gözlerini sıkıca yumdu küçük çocuk.

Vücudunun titremesine sebep olan bu hareket çocuğu çıldırtırken tekrar ellerini oynatmaya çalıştı. Etraf kan içerisindeydi. Bilekleri büyük ölçüde kesildiği için yaptığı en küçük harekette bile eti dahada kesilip kemiğe sürtünüyordu. kalan son gücüyle elini hızla çekmiş ve elini hareket ettirebilmek için ufak bir alan oluşturmuştu kendine. Her ne kadar eli kopmak üzereymiş gibi hissetsede.

Zorla ona sahip olmaya çalışan iğrenç bedenler ve sürekli kasılıp duran bedeni hiç olmayacağı kadar kusma isteğini uyandırdığında, kusmanın ne kadar bütük bir hata olacağının farkındaydı. Çünkü eğer bu durumda kusarsa bulunduğu konum ve ağzındaki külot parçası yüzünden boğulması muhtemeldi.

Etrafa göz gezdirdi. Karanlıktı, pencereler kapalıydı, başını diğer tarafa çevirmeye çalıştığındaysa yerde duran tacı görmüştü.
Zaten ağlayan beden artık acıyı farklı bir seviyede hissetmeye başladığında taca uzanmak istemişti. Fakat fazlasıyla uzaktı onun için.

Etrafta işe yarar bir şeyler ararken göğsü üzerinde hissettiği dişler tekrar bağırmak istemesine sebep olurken kendini sıktı.
Üzerinde kendine saldıran 5 kişinin olduğu gerçeği dahada sinirlenmesine sebep olmuşken yanda duran vazoya uzanmaya çalıştı.

Fakat eli yetişmiyordu. Zaten kemiğine sürtünen demir dahada canını yakarken tekrar uzanmaya çalıştı. Bu sefer yetişmek üzereydi fakat bu sırada kemiğini bile kesmeye başlamış olan zincir gözlerindeki yaşlara yenisini eklerken sonunda ulaşmayı başarmıştı.