Hergün alıştığım tarzda değilde, azıcık daha sesli bir biçimde uyandım diyelim
Evet yalan atıyorum Riki ses tellerine sövmemek için zor duruyorum
Ben her sabah sakin bir şekilde kalkmaya o kadar alışmıştım ki genelde sabah kalkar, biraz jungwon ile yatakta sarılır öyle ayılırdım, ardından işlerime girişirdim. Fakat dün gelen çift öylesine sesliydi ki buruşuk yüzüm ile gözlerimi bile açamamıştım. Kolumu Jungwon'u hissetmek için yana attığımda boş olan yanım ile dudaklarım büzülmüştü. Zar zor yataktan kalktığımda lavaboda elimi yüzümü yıkayıp ihtiyacımı gidermiş ve kapısı açık bebek için ayırdığımız odadan gelen seslere bakmıştım
İki çift ve Jungwon yavruları beslerken ki telaşeleri çok iyiydi ama bunu az daha sessiz yapsalar daha iyi olabilirdi. İçeri girip başlarında dikildiğimde Jungwon parlayan gözleriyle ayağa kalkmış ve bana sarılmıştı. Kollarımı beline sarıp onu daha yakına çektiğimde duş almasından olsa gerek nemli saçlarından lavanta kokusu daha canlı geliyordu. Bir elim saçlarına gidip okşadığında kıkırdamış ve kafasını göğsüme sürtüp mırıldanmıştı. Sana kedi demekten asla sıkılmayacağım Jungwon
"Beni gerçekten ağlatacaksınız"
Riki sanki gerçekten gözyaşlarını siliyormuşçasına bize bakarken ona göz devirip benden ayrılan Jungwon'un elini kavramıştım. Elinden çekeleyip aşağı kata indiğimizde hazır olan kahvaltıyla şaşırmadan edememiştim. Jungwon gülümseyip önüme geçtiğinde gözlerim bende kısa bedene kaymış ve yüzümü sıcacık bir gülümseme kaplamıştı. Bana öylesine tatlı bakıyordu ki bugün bu mutluluğun amacını öğrenmek istiyordum. Gerçekten öbür günlerin aksine daha mutlu gözüküyordu açıkçası
"Bugün her zamankinden daha bir mutlusun. Birşey mi oldu?"
"Hayır sadece çok iyi uyudum ve enerjiğim. Birşeyler yapalım mı bugün baş başa?"
"Yaparız tabi!"
Tekrar vücutlarımız sarıldığında yüzünün her karışını öpmüştüm. Gözünü öptüğümde dudaklarımın altında titreşen kirpiklerle gülümserken aklıma gelenle gözlerim gerilmişti açıkçası
Madem baş başa birşeyler yapacaktık, ona mükemmel bir süpriz hazırlayabilirdim
"Ne oldu jay?"
"Birşey olmadı sevgilim...sadece acıktım hadi çağıralım şu iki hınzırı da yiyelim birşeyler, sonrasında seni çok güzel biryere götüreceğim...piknik yapabiliriz"
"Evet! Çok iyi olur"
Son bir alnına öpücük kondurup ayrıldığımızda merdivene doğru yönelmiş ve aşağıdan ikiliye seslenmiştim. İkiside didişe didişe geldiğinde kahvaltı sofrasına oturmuş ve herkese geçen kaynattığım erik suyundan doldurmuştum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fairy Cat #Jaywon ✓
Fanfiction"Bakıyordum ona; siyah saçları ve yaralı vücuduyla çimlerde uzanmış bir çocuk. yaralı da olsa narin ve kediyi anımsatan bir beden...işte o beden benim kaderimdi" Jay şehir hayatından uzakta yaşamak için babasından kalan çayırlıktaki eve taşınmıştı...