14'heaven with you

470 50 64
                                    

Terleyen ellerim, atan kalbim ve parmağımızdaki aldığım alyanslar ile ölecek reddeye gelmiş durumdayım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Terleyen ellerim, atan kalbim ve parmağımızdaki aldığım alyanslar ile ölecek reddeye gelmiş durumdayım

Takım içinde öylesine titriyorum ki Jake ve Riki'nin sakinleştirici kelimeleri bile beni sakinleştiremiyoru. İçeriden duyduğum kalabalığın uğultusu kulaklarıma her geldiğinde bu gerilim daha da büyüyor ve ben gerçekten ecel teri döküyorum sanırım

"Jay azıcık sakin ol, Tanrım yemiyecekler sizi yemin ediceksiniz bitti gitti"

"Sen daha bekarsın ama senide görücem ben Riki. Bakalım dediğin kadar kolay oluyormu"

Jake aramızda deneyimli olduğundan bana tavsiyeler verdiğinde pür dikkat onu dinliyordum. Aslında Riki'nin dediği gibi çok kafaya takacak bişi yoktu ama ne yapayım? Heyecanlıyım işte. Jungwon nerede acaba? Tanrım onu takımın içinde görmek için can atıyorum, keşke bir an önce gelse buraya

"Çokmu kalabalık şuan?"

"Sen ne diyon ayakta kalan bile var"

Kapıyı aralayıp hafiften baktığımda gerçekten de öyleydi. Bunların hepsi babam sayesinde olsa gerek ki çok kişiyi tanıyorduk. Davetiye bile yetmediğini hatırlıyorum açıkçası

"Binna nerede?"

"Jungwon ile o, ayy yanlız bir elbise giydirmişler ona öyle böyle tatlı değil"

"Sen nasıl benden önce gördün onu? Sonra Jay neden beni sevmiyor"

Bıkkınlıkla konuştuğuma kıkırdarken daha da sinirlenmek isterdim lakin öyle birileri geldi ki...Tanrım cennete mi düştüm?

Jungwon kucağında kabarık etekli kızımızla arka kapıdan geldiğinde nutkum tutuldu. Kendisi beyaz bir takım gitmişken öyle güzeldi ki kelimelere dökemezdim, hafif göz makyajı da ona öyle güzel yakışmıştı ki bir an kalpten gideceğim sanmıştım. Küçük kızım beni gördüğünde heyecanla bacaklarını oynattığında kucağıma aldığım Binna'nın boynuna kapamıştım yüzümü. Kokusu öyle güzeldi ki hayatım boyunca çekerdim bu kokuyu, hiç bıkmadan

Jungwon bize bakıp gülümserken Binna'yı Rikiye teslim etmiş ve bu sefer de kollarım arasına Jungwon'u almıştım. Lavanta kokusu gene 4 bir yanımı sararken huzur içinde kaybolacak gibiydim. Kalbim gerçekten ferahlık içinde boğulacaktı

Baktığımız saatte çıkış saatimizin geldiğini anladığımda ellerimi son kez kumaş pantolona silmiş ve koluma giren Jungwon ile yavaşça çıkmıştık. Kapılar açıldığı gibi yükselen alkışlar öyle moral olmuştu ki bana herkese gülümseyerek bakıyordum. Jungwon gerginlikle kolumu daha çok sıkarken çıktığımız kürsüde ellerimizi tutup birbirimize bakar hale gelmiştik. Ellerimiz titriyordu fakat şuan buna odaklanamazdık

Rahip bazı şeyleri söyleyip en son bize döndüğünde daha da heyecanlanmıştım. Birkaç dakikaya resmen evliydik ve bu...çok büyük bir andı. Kendim içinde, Jungwon içinde

"Siz...Park Jongseong. Varlıkta yoklukta, sağlıkta hastalıkta ve en önemlisi hayatınızda ne olursa olsun, Yang Jungwon'u eşiniz olarak kabul ediyormusunuz?"

Bir süre baktım Jungwon'a. Gözleri öylesine parlıyordu ki bir an kendimi o parıltılar içinde kaybolurken buldum. Sanki milyonlarca yıldızın arasından en parlağı, en güzeli karşımdaydı şuan. Hayatım öylesine bir anlam kazanıyordu ki şu an

Sonra bakışlarım Binna'ya gitti. Riki'nin kucağında ona bakmam ile anında o minik bacaklarını tekrar oynattığında onu doyasıya öpesim vardı fakat, şuan çok önemli bir andaydık

"Sonsuza kadar, kabul ediyorum"

Yükselen alkışlarla Jungwon'un yanağından bir yaş akmıştı. Uzanıp hemen o yaşı sildiğimde tekrar ellerimiz kavuşmuştu. Şimdi sıra Jungwon'un sırasıydı. Az kaldı won'um.

"Siz...Yang Jungwon. Varlıkta yoklukta, sağlıkta hastalıkta ve en önemlisi hayatınızda ne olursa olsun. Park Jongseong'u eşiniz olarak kabul ediyormusunuz?"

"Ediyorum...sonsuza kadar"

"Bende sizi eş ilan ediyorum. Birbirinizi öpebilirsiniz"

Daha da yükselen alkışlar ile yanağını tuttuğum Jungwon'un dudaklarına kapandığımda o an sadece ikimiz varmışız gibi düşünmüştüm. Hayatımın artık ne kadar güzel hissettirdiğini anlarken...Rikiyi gerçekten öldüreceğim

"Tamam Jay vakumladın"

🍃

"Woah güzel bir gündü"

"Sen olmasaydın belki evet"

Rikiye sinirle söylediğimde eve daha yeni girmiştik. Israrla düğünden sonra yemeğe çıktığımızda Binna'nın uyumasıyla dönmüştük eve. Girdiğim gibi kravatımı bollaştırıp üst kata çıktığımda şu takımın boğuculuğundan kurtulucam diye şükretmiştim

Çıkardığım ceketi bir kenara attığımda çalınan kapı ile Jungwon kafasını uzatmıştı. Beni gördüğünde gülümseyip içeriye girip kapıyı kapatmıştı. Oda üzerindeki beyaz takımı sıyırırken belinden kavrayıp kendime çektiğimde yüzümü saçlarına gömmüş ve mis gibi çiçek kokulu bir tarlada rüyaya dalmıştım

Omzuma yerleşen eller ile ayrıldığımızda sadece birbirimize bakar vaziyetteydik. Jungwon da gördüğüm bakışlar ile kaşlarım çatılırken bu bakışları iyi hatırlıyordum, hatta bu bakışlar sayesinde bazı şeyler anlam kazanmıştı

Çünkü o gece'nin bakışlarıydı bunlar

Dudaklarıma diktiği gözlerine dayanamayıp ensesinden tutup dudaklarına kapandığımda aşk ve tutku alev almıştı adeta. Dudaklarımız ahenkle dans ederken çıkan sesler odada yankılanınca arkasındaki yatağa yatırmıştım onu. Bollaşmış kravatımdan çekip dudaklarıma tekrar kapanınca gömleğimin düğmeleri tek tek çözülmüş ve üst tarafım tamamen çıplak kalmıştı. Jungwon bir hırsla kasıklarıma yerleşip kendi gömleğini de çıkardığında o süt beyaz ten tamamiye karşımdaydı artık. Tanrım ay ışığının altında ne de güzel parlıyordu öyle

Kasıklarımda kışkırtıcı biçimde sürtününce artık sabrım kalmamıştı ve o gece...bazı şeyler yaşanmıştı

Tamam dürüst olacağım ki bu ilk birliktelimizden de tutkuluydu. Onun sıcaklığını özlediğimi anladığımda o gece yeterince özlem gidermiştim zaten

Hayatım artık öyle bir düzen içine gitmişti ki gerçekten huzur içinde boğulacaktım. Buraya yara bere içinde gelen beden artık eşimdi ve bizim bir kızımız bile vardı. Aile sıcaklığını tatmamış biri sayesinde çok güzel bir ailem olmuştu. Artık bu saatten sonra çok değerliydi benim için herşey, her an ve daha nice şey ve en önemlisi de;

Yang Jungwon...benim en değerli varlığım

Seni bir şans eseri buldum ve şans eseri aşık oldum sana. Belki hayatımın sonuna kadar yatağımızın sol yanında olamazsın, göremem seni. Ama sonsuza kadar sol yanımda olabilirsin sevdiğim. Kalbimin en iç yerinde kalbim dursa bile çıkarmayacağım seni, ölsem bile seveceğim seni

"Seni seviyorum Jungwon'um"

"Bende seni seviyorum Jay"

-♡-

Fairy Cat #Jaywon ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin