Onu seviyorum

315 38 27
                                    

     Noktalama ve yazım yanlışlarını görmezden gelim pls. İyi okumlar 💜

    

    Jiyang eve geldiğinde Zhan koltukta iki büklüm uzanmış ,gözlerini bir noktaya odaklamış şekilde trans halindeydi. Jiyang onu kendine getirmek için bir bardak su getirmiş biraz zorlayarak Zhanın içmesini sağlamıştı. Arkadaşının şuankine benzer birçok durumuna şahit olmuştu ama bu sefer Zhanın daha bir dağınık olduğunu farketmeden edemdi.

  " Zhanzhan anlat noldu,bu evin hali ne hm?"

Zhan bir süre sessiz kalmış ve gözlerinin dolmasına izin vermişti.Kafasını bir robot misali yanında oturan arkadaşına çevirip, kısık bir tonda " bitti " diyebildi.
  Jiyan ne diyeceğini bilemediği için sesisizce Zhana sarıldı. Geçicek,düzelicek gibi yalanlar söylemek istemiyordu bu yüzden sustu ve onun yalnız olmadığını hissetmemesini umdu. Zhan konuşabileceği kadar iyi hissettiğine karar verince olanları anlatmaya başladı:

   " Dün  onu tekrar beni aldatırken yakaladım. Gerçi saklamak gibi bir çabası yoktu,yakaladım demek ne kadar doğru bilmiyorum. Bunun da diğerleri gibi olduğunu düşündüm. Geçici,unutulacak... Ama sabah bana boşanmak istediğini söyledi,evrakları masaya bıraktı. Hiçbir şey yokmuş gibi.O kadar rahattıki..."

Zhan tektar ağlamamak için bir süre durakladı.Jiyang ise  bir şeyler söylemek için onun  bitirmesini bekledi.

   " Onu seviyorum,onu kaybedemem... Yapamam Jiyang."

  Jiyang arkadaşının bu aptallığına üzülse mi sinirlensemi bilemedi. Onu kırmak istemiyordu ama artık bu halde kalmasını da istemiyordu. Açıkca söylemeliydi acıtsa bile.

" Zhan Yibo başından beri seni sevmiyor bunu neden kabullen miyorsun? Seni iki elimle sayamayacağım kadar aldattı daha ne bekliyorsun? Başında, seni ilk kez aldattığında olayın üstünü örtmek yerine ayrılmalıydın. Neden hayatı ikiniz içinde cehenemme çeviriyorsun ?"

   Zhan savunmaya geçmiş bir şekilde Jiyanga dönmüştü. Jiyangın ceketinin ucunu sıkıca tuttu.

" Denemediki, beni sevmeyi denemedi Jiyang. Onu seviyorum ne yaparsa yapsın seviyorum,acıtıyor ama seviyorum ben."

   Jiyang arkadaşının bile bile gerçekleri göz ardı etmesinden bıkmıştı. Kendini yorduğunun bile farkında değildi.

  " Seviyor musun? Hah!  Sen seviyorsun diye her şeye katlanmak zorunda mısın Zhan? Beni sinrilendiriyorsun gerçekten. Ya adam  düğün gecenizde eve bile  gelmedi Zhan, seni sevmiyor ,aldattı seni. Açık açık paran için yanında olduğunuda söylüyor adama kızamıyorum bile sen onu bırak diye her şeyi yaptı ama sen her istediğinin olmasını isteyen şımarık zengin velet gibi davranarak bunu bir türlü kabul etmiyorsun.Bu kadar gurursuz musun?"

  Jiyang sinirlendiği için oturduğu yerde kalamamış ayağa kalkıp bir ileri bir geri yürümüştü. Sonra donüp başı önde eğik olan Zhanın çenesinden tutup ona bakmasını sağladı.

   "Zhanzhan bırak gitsin hm? Dört yıldır ne zaman mutlu oldun Zhan? Ne zamandır gülmüyorsun? Bırak gitsin böylesi daha iyi olacak.Lütfen artık kendine işkence etmeyi bırak,lütfen."

  Jiyang Zhanın en yakını,kardeşiydi. Zhanın neşeli mutlu anlarını da,hüzünlü,melankolik anlarını da, hepsini görmüştü. Bu zamana kadar asla olmayacak bir şey için kendini paraladığı görmemişti.Önceden tanıdığı Zhan mantığı ile hareket ederdi ama şimdiki Zhan mantığı sonsuza kadar rafa kaldırmış gibiydi. Yibo onu altüst etmişti. Bu durumdan da Yibodan da nefret ediyordu.

   Zhan yüzünü Jiyangın elinden kurtarmış ve hızla ayağa kalkıp savunma moduna geri dönmüştü.Jiyangın da onu anlamamasına sinirlenmişti.. Bu duruma onu getiren zaten yibonun ayrılmak istemesiydi kalkmış Jiyangda ona aynı  şeyi söylüyordu...

  "  Neden anla mıyorsun ? Neden sende beni anlamak için çabala mıyorsun? Sadece seviyorum. Para,gurur bilmem ne bunlar umrumda değil Jiyang. Onsuz yapamam,nefes alamam. Tüm paramı,her şeyimi alabilir bir kez bana gülümsese sadece bir kez ...
  Onsuz olmaktansa ölmeyi tercih ederim Jiyang "

Zhan bunları söylerken aynı zamanda Jiyangı tutmuş sarsıyordu. Karşıdan okdukça acınası görünüyordu.  Jiyang oturup Zhan için ağlamak istedi. Nasıl bu hale gelmişti? Nasıl karşısına geçip  biri için canından vazgeçebileceğini söylerdi?

   Jiyang bu düşünceden nefet etti. Hızla kendini zhandan kurtarıp, istemsiz bir tokatı Zhanın yüzüne indirdi. Daha fazla iyimser davranamayacaktı. Zhanın bu saçma düşünceden çıkması gerekiyordu.

  " Bana bak Zhan bir kez daha böyle bir şey söylersen seni evire çevire döverim anladın mı? Kimse senin saçının teline bile değmezki canını veresin. Saçma sapan konuşup beni sinirlendirme. Ne bu yibo , bulunmaz hint kumaşı mı? Nefes alamaz mısın oksijen maskesi takarsın oldu mu? Kendi kendini çıkmazın içine sokmayı kes artık. Yarın tekrar gelicem ve bir psikoloğa gidicez. Başından beri yapmam gerek buydu zaten."

  Jiyang genelde daha olumlu bakar, fevri çıkışlar yapmazdı. Zhan onu bu halde görünce tekrar konuşmya cesaret edemedi. Jiyan öfke fışkırıyor gibiydi.

   " Telefonun nerde Zhan ?"

Zhan yanındaki telefonu uysal bir şekilde alıp Jiyanga uzattı. Jiyang zahmetsizce bir tuşa basıp telefonu kulağına götürdü.Telefon bir süre çaldıktan sora cevaplanmıştı.
  " Ne var Zha-"
  " Kes sesini, nefes bile almadan beni dinle."
Yibo tekrar konuşmaya cesaret edemeden Jiyang onu bastırmıştı.

  " Zhan ile konuşup boşanma evraklarını imazlatıcam sende yarın gelip alacaksın sonra siktir olup gideceksin anladın mı?  Zhanın yanına, yakınına geldiğini, adını ağzına aldığını ya da imasını bile yaptığını duyarsam gelir seni bulur aklının alamayacağı şeyler yaparım duydun mu? Özellikle paran bittiğinde gelip yalvarırsan senin o sahip çıkamadığın s*kini keser eline veririm."

  Jiyang bir hışımla  cümlesini bitirip telefonu kapatmıştı. Zhan şok içinde ona bakakalmıştı. Yavşaça ona döndü:

  " Şimdi kalkıp duş alıyosun bende burayı toparlıyorum okey? Sonra bir şeyler yiyeceksin ve mantıklı düşünerek konuşucaz bunu,sakince tamam mı?"

  Jiyang soru soruyor gibi olsada aslında emir veriyordu Zhanda bunun farkındaydı bu yüzde konuşmadan kafasını sallayarak onu onayladı zaten başka çareside yoktu. Kalkıp banyoya doğru yol aldı...
    Suyu açıp altına girdi, soğuğu ve sıcağı hissedemiyordu. Şuan su sıcak mı soğuk mu söyleyemezdi. Gözleri ağlamaktan şişmişti,açık tutmakta zorlanıyordu. Etrafındaki her şeyi yavaş algılıyordu. Zaman durmuş gibiydi. Ama aklında dolanan düşünceler durmuyordu. Jiyang ne derse desin Zhan yiboyu seviyor,boşanmayı da düşünmüyordu. Yapamazdı. O evrakları imzalamayacaktı en azından bir kez daha çabalayabilirdi...

 

    Xiao Zhabın bu enayiliği bana bi yerden tanıdık geliyo ama sksjd Şaka maka hiç sağlıklı düşünceler değil. Bu sevgiden çıkıyor takıntı oluyor. Mutsuz olduğunuz bir ilişkide sevgi yoktur.
    

everythingoesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin