⚠️UYARI⚠️ İntihar girişiminden bahsediliyor bu yüzden etkilenebileceklerin okumamasını tavsiye ederim.💜Noktalama ve yazım yanlışları için özür dilerim. İyi okumalar!Xİao Zhan çalan telefonun sesiyle irkilerek uyanmıştı. Kanepede uyuya kaldığı için vücudu ağrılıydı üstelik ani irkilmenin verdiği enerjiylede boynunu germişti buda canını yakmıştı. Boynunu ovarak masadaki telefonunu almaya gitti.Arayan Yiboydu. Hızlıca telefonu açıp kulağına götürdü. Hevesli sesiyle cevaplamıştı
" Alo,Yibo be-"
Yibo,Zhanın cümlesini bitirmesine izin vermeden direkt konuşmaya girmişti." Evrakları almaya geliyorum Zhan bir sorun çıkartmadan imzalamış ol. Gerçekten daha fazla uğraşmak istemiyorum, uzatmadan bitirelim. Ne yaparsan yap vazgeçmeyeceğimi biliyorsun. Daha fazla ikimizin de canı sıkılmasın."
Yibo konuşmasını yapmış ve Zhanın konuşmasına izin vermeden kapatmıştı. Zhanın söyleyeceği; boşanmak istemediği gibi şeyleri duymak istemiyordu. Otelin temiz,beyaz çarşafları arasında gerindikten sonra kalktı ve yola çıkmak için hazırlanmaya başladı.
Zhan ise telefonun yüzüne kapatılmasının şokunu yaşıyordu. Şokun ardından da panik onu sarmaya başlamıştı. Yibo onu yine dinlememişti,kararlıydı, her şey bitecekti. Eli ayağı titriyor,başı dönüyor ,nefesi sıklaşıyordu.
Yibo onu terk edecekti, onu sevmiyordu,hiç sevmeyecekti,ondan nefret ediyordu. Yibonun aklında Zhan nefret ettiği biri olarak kalacaktı, sonsuza kadar...
Zhan yüzünde hissettiği ıslaklık ile ağladığının farkına varmıştı. Geçirdiği kriz gittikçe şiddetini arttırıyordu. Hayatı boyunca istediği tek şey, Yibonun onu sevmesiydi. Şimdi o kişi nefretle dolydu. Birazdan gelicek ve onun her şeyini alacaktı. Ağlaması ve nefesi sıklaşan Zhanın çevre algısıda yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştı.
Kendisi suskundu ama iç sesi susmuyordu. Midesi bulanıyordu yarı bulanık görüşüyle mutfağa ilerlemek için titreyen bedenini zorladı. Çekmeceleri şuursuzca karıştırmaya başladı. Aynı zamanda ;
" Buna izin vermeyeceğim,böyle bitmeyecek. Bu olmayacak,boşanmayacağım. Gidemezsin Yibo. Gitmeyeceksin." Diyerek sayıklıyordu. Ve en sonunda istediği şeyi bulmuştu....
Wang Yibo üzerini giyinip otelden çıktı. Takım elbisesi ile geldiği için otelin mağzasından yeni ve rahat kıyafetler alması onu biraz oyalamıştı. Sonunda arabasına bindi eski evine doğru sürmeye başladı. Zhanın evrakları imzaladığını umut ediyordu. Mahkemelerle uğraşmak istemiyordu. Bu hem zaman kaybı hem de itibar kaybıydı. Xiao Zhan Çinin en zengin ailesinin oğluydu ,kendisi ve aileside Xİao ailesi kadar olmasada biliniyordu. Duyulduğu an manşet manşet haberleri yapılacaktı. Sessiz ve sakin halletmek en iyisiydi.
Eski evi şehrin merkezinden oldukça uzaktı bu yüzden Yibonun eve varması uzun sürmüştü. Sonunda eve vardığında derin nesef alıp verdi ve arabadan indi. Son zamanlarda oldukça sık geriliyordu. Zorluklardan korkmuyordu ama bıkmıştı.
Kapıya bir kaç kez vurdu ve bir süre bekledi. Kapıyı açan olmayınca duymamış olabileceğini düşünerek biraz daha ser vurdu. Yine açan olmadı. Şansını zilden yana kullanmak istedi buna rağmen açan olmadı. Zhanın bilerek açmadığını düşünüyordu bu sinir bozucuydu neyseki arabasında hala anahtarları duruyordu. Bir koşu gidip anahtarlarını aldı ve kapıyı açtı.
İçeri girdi ve arkasından kapıyı kapatırken Zhana seslendi."Xiao Zhan !"
Bir cevap alamamıştı yine... İçeri doğru ilerledi. Tam tekrar seslenecekti ki gördüğü manzara ile donup kaldı.
Zhan yere oturmuştu,sırtı kanepeye yaslıydı,gözleri yarı açıktı yine de gözyaşları akmaya devam ediyordu.Garip bir şekilde terliydi ve titriyordu. Yibonun gözleri yavaşça yerde,Zhanın yanında buluna boş ilaç kutularına ilişti ve o anda başından aşağı kaynar suların döküldüğünü hisseti. Panikle Zhanın yanına koştu. Yere çökerken diyebildiği tek şey " Zhan ne yaptın sen?" olmuştu. Titreyen elleriyle ceplerini yoklayıp telefonunu aradı ama bulamadı. Arabada bıraktığını unutmuştu. Beyni durmuştu adeta,son kalan çalışan hücresi ile etrafa göz gezdirdi ve masadaki Zhanın telefonunu aldı ve ambulansı aradı." Acil durumunuz nedir?"
Yibo sabit tutmaya çalıştığı sesiyle cevapladı.
" Eşim çok fazla ilaç yutmuş lütfen yardım edin"
" Adresinizi söyler misinz?"
Yibo hemen adresi söyledi.
" Sağlık görevlilerimiz hemen yola çıktılar lütfen hastanın durumundan bahseder misiniz?"
" O çok fazla terliyor ve titriyor,nefes alışverişi düzensiz. "
" Hangi tür haplar yuttuğunu söyleyebilir misiniz?"
Yibo titreyen elleriyle hap şişelerini hızlıca kontrol etmeye çalıştı. Gördüğü şeyle ikinci bir şok daha yaşamıştı.
"Antideprasan,sakinleştirici"
" Pekala,hastanın bilinci açık mı?"
Yibo kadının sorusuyla kontrol etmek için Zhana seslendi.
" Xiao Zhan beni duyuyor musun? Xiao Zhan?"
Zhan olan gücüyle yiboya bakmaya çalıştı.
" Y-yibo"
Yibo aldığı kısık sesli cevapla hemen telefondaki kadına geri döndü.
" Evet o bana tepki veriyor"
" Şimdi kapatacağım sağlık görevlilerimiz en kısa sürede orda olacaklar sizden hastanın durumunu gözetlemenizi istiyorum kusma durumunda boğulmaması için dik pozisyonda olduğundan emin olun ve ilaç kutularını sağlık görevlilerine vermeyi unutmayın."
Yibo telefon kapandıktan sonra hemen kutuları alıp unutmamak için cebine koydu.Sonra Zhanı kontrol etmek için seslendi.
" Zhan beni duyuyor musu ? "
Zhan hafifçe kafasını salladı.Yibo ne diyeceğini bilemiyordu. Korkuyordu.
Zhan nefesleri sıklaşırken ve vücudu iyice sarsılırken konuşmak için çabaladı.
"K-korma intihar e-ettiğimi yazacaklar." Acıyla derin bir nefes almaya çalıştı. Boğazı acıyordu,kalbi deli gibi atıyordu. Bedeni artık onun kontrolünde değildi. Buna rağmen konuşmak için çabaladı."K-kmse katilimi çok sevdiğimi bilmeyecek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
everythingoes
FanfictionKötü bir evliliğin içinde onunla beraber çöken çifti kapıya bırakılan örgü sepet kurtarabilir mi?