Gecenin bir yarısı yazdığım,ikinci kez dönmediğim için normalden daha fazla yazım ve noktalama yanlışı yapmışımdır bu yüzden özür dilerim!İyi okumlar💜
Yemeğinle oynama,yemeden kalkmayacaksın."
Zhan Yibonun ne yapmaya çalıştığını anlamıyordu, birden onu düşünmeye mi başlamıştı? Ya da evrakları imzalamasını istediği için mi böyle davranıyordu?.. Zhan cevap olarak kısık hatta fısıltı sayılacak şekilde" sanki umrunda " dedi.
Yibo duymuştu ama görmezden geldi. Zhan yemeğini bitirene kadar gözlerini ona dikip sessizce bekledi. Daha sonra Zhana,koltuğa oturup kalkamamasını emretti ve boşları toplamaya başladı. Her şeyi yerli yerine bırkatıktan sonra salona gelip tekli koltuklardan birine attı kendini. Tam rahatlayacakken telefonu çaldı. Arayan sekreteri Seo'ydu.
" Efendim seo?"
" Bay Wang şirkete gelebilir misiniz ?"
Yibo kafasını çevirmiş ve yan yatmış bir şekilde boşluğu izleyen Zhana baktı.
" Hayır gelemem sorun nedir?"
" Şey... Efendim bugün üç yatırımcı birden şirketten hisselerini sebep belirtmeden geri çektiler."
Yibo duyduğu ile şok olmuştu.
" NE!"
Derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştı.
" Müdür Jiudan ayrıntılı bir rapor hazırlamasını istediğimi ve bana göndermesini söyle. Şuan şirkete gelemem.
"Tamamdır bay Wang."
Yibo sıkıntıyla iç çekti,babası dediği gibi işe koyulmışa benziyordu. Sinirleri tepesine toplanmıştı fakat sakin kalmalıydı. Bomboş bir sinirle hiçbir şeyi toparlayamazdı. Bugünki öncelliği boşanma evraklarıydı,şirketle yarın ilgilenebilirdi. Muhtemelen bu babasın uyarı saldırısıydı büyük bir sorun yaratmayacaktı...
Yibo kendini sakinleştirmeye çalışırken Zhan birden yattığı yerden kalkmış ve arka bahçeye açılan sürgülü cam kapıya doğru ilerleiyip,kapıyı açmıştı. Çıplak ayaklarıyla yarısı kurumuş çimenler üzerinde biraz yürüdü.
Yibo da merakla kalkmış Zhanın yanına gelmişti." Ne yapıyosun Zhan"
"Hava alıyorum."
" Hava serin,bulutlar toplanıyor yağmur yağacak gibi içeri gir,üşüteceksin."
" Üşütürüm o zaman"
" Saçmalama da gir içeri."
Zhan Yiboyu umursamamış,öylece orda durmaya devam etmişti.Soğuğu hissetmiyordu hatta hiçbir şey hissetmiyordu. O kendini öldürmeye çalışmıştı ama sadece duyguları ölmüştü.Kafasını gökyüzüne kaldırdı, maviden gittikçe koyu gri tonuna bürünen bulutlara baktı. Ona kendini hatırlattı bu manzara, oda böyle renklerini yavaş yavaş kaybetmişti. Yüzüne düşen bir damla ile gözlerini kırpıştırdı. Sonra ikinci damla,üçüncüsü derken tamamen gözlerini kapattı ve yüzünün yavaşça ıslanmasına izin verdi. Gözünden akan bir damla gözyaşı da yağmur damlalarına karışmıştı. İki yanında sallanan ellerini yumruk yapıp sıktı. Bu sırada yibo bıkkınlıkla ona tekrar seslenmişti.
" Zhan içeri gir ıslanıyorsun!"
Zhan yavaşça arkasını döndü ve boş gözlerle yibonun alev taşan gözlerine baktı.
" Boşanalım."
Yibo biran duyduğuna inanamadı.
" Ne?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
everythingoes
FanfictionKötü bir evliliğin içinde onunla beraber çöken çifti kapıya bırakılan örgü sepet kurtarabilir mi?