Yazım ve noktalama yanlışları için üzgünüm.Iyi okumlar!
Wang Yibo hastane koridorunda bir sandalyeye oturmuş,elleri önünde birleşmiş,kafası eğik bir şekilde doktorun odadan çıkıp,bilgi vermesini bekliyordu.
Endişeden ayağını sallıyor arada kafasını ellerinin arasına alıp saçlarını sertçe geriye tarıyordu.
Xiao Zhanın bilincini kaybetmeden önce söyledikleri beyninde dolanıyordu.Şuan iyi miydi,ölecek miydi? Korkuyordu. Neden bunu yapmak zorundaydı? Neden onu sevmediği için suçlu durumuna düşürüyordu ? Birini sevmek zorunda değildi neden hatalı olan Yiboydu? Nefret etti onu böyle bir durumun içine soktuğu, onun üzerine böyle ağır bir olayı yıktığı için... Kimsenin ölmesini istemedi sadece ayrılmak istedi bunun neresi suçtu?
Yibo düşünceler içinde boğuşurken doktor odadan çıkmıştı. Kapının açılma sesiyle Yibo kendine geldi ve birden ayağa fırladı." O nasıl? "
"Midesi yıkandı biraz daha geç kalınsaydı kötü olabilirdi,şuan durumu iyi, bugün gözetim altında tutulacak."
Yibo rahatlayarak tuttuğu nefesi bıraktı. Gerginlikten sonra birden omzundan kalkan ağırlıkla bacakları adeta boşalmış gibiydi biran sendelledi.
" Teşekkürler doktor bey,çok teşekkür ederim,yanına girebilir miyim?"
Doktor başını sallayıp onayladıktan sonra Yibo vakit kaybetmeden odaya girdi. Xiao Zhan makinelere bağlı,beyaz çarşafların arasında uzanmış haldeydi,göğsuü yavaşça inip kalkıyordu, Zhanı defelarca uyurken görmüştü ama ilk defa yüzü huzurlu görünüyordu. Yavaşça yatağın yanında bulan sandalyeye oturdu,uyuyan zhanı inceledi sessizce... Zayıflamıştı, yüzü çökmüştü,gözaltları morarmıştı,köprücük kemikleri zayıflığının derecesinin ciddiyetini daha çok belli ediyordu. Onu en son bu şekilde incelediği gün tanıştıkları ilk gündü. Yüzünde kocaman bir gülümsemesi,sağlıklı pembe yanakları vardı o zaman...
Yibo,Zhanın,kendisini neden sevdiğini anlamıyordu. Neyi bu kadar özeldiki ayrılmak yerine ölmeyi tercih etti. Sadece ikisini rahat bırakamaz mıydı? Neden kendini suçlu hissediyordu? Evinde antideprasanların ne işi vardı? Zhan ne zamandır antideprasan kullanıyordu? Anlaşılan ,Yibo bu geceyi cevaplanamayan birçok soru ile geçirecekti...
....
Zhan boğasındaki acı kurukla hafif öksürdü ve yavaşça gözlerini açtı. Nerede olduğunu anlamal için etrafa göz attık. Karanlıktı ama makinelerden gelen sessler ve kokudan hastane olduğunu tahmin etti. Odayı tararken gözleri yanındaki sandalyede uyuya kalmış Yiboya takıldı.
Kalkmaya çalıştı fakay yorgun bedenini kaldıramadı. Hareket ederken ses çıkartmış olmaliki Yibo uyanmıştı.
Yibohem uyku sersemliği ile Zhana iyice yaklaştı.
" Sorun ne? Bir şey mi istiyorsun? Bir yerin mi ağrıyor? Doktoru çağırayım mı?"" Su"
" Tamam,önce rahat içebilmen için oturmana yardım edeyim."
Yibo yavaş zhanın oturmasına yardım ettikten sonra hemen bardağa suyu dolduru ve Zhanın eline verdi. Tutamama ihtimaline karşı alttan desteklemeyide unutmamıştı.
Zhan yavaşça suyu yudumladı, midesi hala biraz kötüydü bu yüzden çok az içip kendini geri çekti. Yibo bardağı bıralkıp sandalyeye geri oturdu. Zhan Yiboya bakmıyordu,Yibo ise aksine Zhana odaklanmıştı. Bir süre garip sessizlik içinde hareket dahi etmeden oturdular. Sonunda sessizliği Yibo bozdu.
" Seni sevmeyen biri için ölümü göze almak aptallıktır Xiao Zhan. Bunu bir daha sakın yapma."
Zhan hiçbir şey diyememişti,dinlemeye devam etti.
" Hiçbir şey değişmedi Zhan,boşanma kararımdan vazgeçmedim sadece çektiğin fiziksel acıyla kaldın. Şimdi dinlen daha fazla konuşmayacağım yarın sabah devam ederiz."
Zhan ağlamak istedi,bağırmak istedi ama tek yaptığı kafasını sallamak oldu. Yibo Zhanın tekrar uzanmasına yardım etti üzerini örtüttü ve sandalyesine geri döndü.
Zhan gözlerini kapattı ve yorgun zihnini uyumaya zorladı....
Sabah 6-7 gibi hemşire ve doktor Zhanı kontrole gelmiş , bir psikiyatrist ile görüştükten sonra ayrılabileceklerini söylemişti. Zhan ise zaten bir psikiyatristi olduğunu ve onunla görüşeceğini söylemişti. Doktor bunun üzerine ısrar etmemiş ve onları taburcu etmişti.Yibo çıkış işlemlerini halledip geldiğinde Zhanı yarı çıplak, giyinmeye çalışırken bulmuştu. Zhan beklemediği bir anda Yibonun gelmesiyle paniklemişti bu yüzden de dona kalmıştı. Yibo ise oldukça sakin bir şekilde " Seni ilk kez çıplak görmüyorum Zhan sakin ol" diyip hızlı adımlarla yanına ilerledi ve kazağını giymesine yardım etti.
" Aileni ya da Jiyangı aramamı ister misin? Yalnız kalmanın iyi olacağını düşünmüyorum "
Zhan hemen şidddetle karşı çıkmıştı Jiyang bunu duyarsa işte o zaman ölürdü,ailesi duyarsa perişan olurlardı,daha boşanma mevzusunu bile bilmiyorlardı...
" Hayır ben iyim kimseyi arama."
Yibo pek tatmin olmasada üstelemedi, sonuçta bu zhanın kararıydı.
" Tamam"
Konuşma bittikten sonra odadan çıkıp hastane çıkışına doğru ilerlediler. Zhanın vücudu hala tam gücünde değildi bu yüzden Yibo, Zhanı tutarak destekliyordu. Hastane çıkışına geldiklerinde Yibo,bir taksi çağırdı,malesef kendi arabası evin önünde kalmıştı, hoş burada olsaydı bile şuanki haliyle kullanabileceğini sanmıyordu.
Çok fazla beklemelerine gerek kalmadan taksi gelmişti. Yibo önce Zhanı arkaya bindirmiş sonrada kendisi öne geçmişti.Yol boyunca ise hiç konuşmamışlardı. İkiside oldukça dalgındı eve vardıklarının farkına bile taksici sayesinde varmışlardı. Eve girdiklerinde bırkatıkları manzara ve yaşananlar kısa süreli hatırlatmıştı. Zhan daha fazla ayakta kalamadı,yere saçılmış hapların üzerine basa basa ilerledi ve koltuğa oturdu.
Yibo da aynı şekilde ilerleyip saçılmış olan ilaçları toplayamaya başladı.
Zhan suçlulukla " Ben toplarım Yibo sen gidebilirsin ,zaten yeterince uğraştın benim yüzümden. Üzgünüm ve özür dilerim, şimdi gidebilirsin." Dedi.Yibo çömeldiği yerden kafasını kaldırdı ve direkt Zhanın gözlerinin içine baktı.
" Yalnız kalmanın iyi olmayacağını düşündüğümü söylemiştim bu yüzden otur oturduğun yerde şunları toplayıp yemek söyleyeceğim ."
Umarım bölümü beğenmişsinizdir.Bir saat içerisinde yazdığım için kısa oldu biraz,daha uzun yazmaya çalışacağım 🥰 Yorum ve oy atmayı unutmayın. 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
everythingoes
FanfictionKötü bir evliliğin içinde onunla beraber çöken çifti kapıya bırakılan örgü sepet kurtarabilir mi?