...
Yu etrafta gözükmüyordu,iki kişilik romantik sayılacak bir yemek masası kuruluydu onun önünde ise yarı çıplak bir adam ve ona otuz iki diş gülümseyen Zhan vardı.
"BU NE SİKİM?"...
Yibonun bağırması ile irkilen ikili istemeden birbirinden uzaklaşmıştı.
Yibo ise ağzı şaşkınlıktan açık,bu çıplak adam kim dermişcesine onlara bakıyordu. En sonunda bu garip ortamı Zhanın sesi böldü."Zili neden çalmadın Yibo? Ayrıca kullandığın kelimere dikkat et! Her neyse bu üniversiteden arkadaşım Liu Haikuan aynı zamanda bir pedagog. Yu için danışmak amacıyla aramıştım,o da sağolsun beni kırmayıp geldi" Daha sonra Zhan,Haikuna tanıtmak amacıyla Yibo'yu işaret ederek" bu da eşim Wang Yibo" demişti
Haikuan, Yibo'ya ilerleyip " Memnun oldum" diyerek elini uzattı.
Yibo ise yarı çıplak oluşunu bir tek kendisinin mi garip bulduğunu sorgulayarak ve adamın rahat tavırlarına inanamayarak ,uzatılan ele karşılık vermişti." Ben sizin aksinize pek memnun olduğumu söyleyemeyeceğim. Danışanlarınızla hep yarı çıplakken mi konuşur sunuz HaiKuan bey? Şu durumda çocuğum için gerçekten danışalacak doğru kişi gibi durmuyorsunuz, kusurabakmayın."
Yibo içinde değişik bir duygu hissediyordu. Sinirlenmekten çok daha farklıydı ve bunu dışarı vurmaması imkansızdı...
"Ah haklısınız garip bir durumda karşılaştık. Bebek Yu üz-"
" Kuan ge tanıtırken bir detayı atladım,boşanmak üzere olduğum eşim Yibo diyerek tanıtmalıydım böylece ona bir şey açıklamak zorunda olmadığını anlardın,üzgünüm."
Yibo duyduklarıyla şok olmuş ve kafasını aniden Xiao Zhana çevirmişti.Ne diyeceğini bilmiyordu. Onun Xiao Zhanı asla böyle konuşmazdı.Yibo dengesiz hissediyordu. Zhanın bu tavırları onu memnun etmesi gerekirken tam tersi rahatsız etmişti.
Yibo sesini sert ve net çıkartmaya çalışarak "Evet boşanmak üzere olduğu eşiyim ama hala Yu'nun babasıyım." Dedi.
"Dediğin gibi Yu'nun babasısın benim değil. Öyle gelip hesap sorarmış gibi davranamazsın çünkü sana hesap vermek,açıklama yapmak zorunda değilim."
Zhanın cümleleri,Yibonun yüzüne buz gibi çarpmıştı. Çatık kaşlarını indirdi,vücudunu doğrultup ellerini öylece saldı. Bir dejavu anını büyük bir farkındalıkla yaşamıştı. Aynı şekilde Xiao Zhan de farkındalığa varıp aniden susmuş ve yüz ifadesini gevşetmişti. Birbirlerine boş bakışlar atarlarken oluşan o tuhaf havayı Haikuan bozdu.
"Şey Yu..."
Yibo ve Zhan anlamamış bir şekilde Haikuanın yüzüne baktılar. Kuan anlamadıklarını farkedip devam etti.
" Yu ağlıyor"
Kuan söyler söylemez Yibo ve Zhan Yunun ağlayışını farketmişti. Zhan panikle ilerlemek istemiş ama bir el kolumu tutarak onu durdurdu.
" Ben bakarım,sen arkafaşınla ilgilen."
Yibo cümlesini bitirir bitirmez Zahnın kolunu bırakmış ve hızla Yunun odasına doğru ilerlemişti. Zhan birkaç saniye durakladıktan sonra kendini gülmsemeye zorlayarak Haikuana döndü.
" Çok üzgünüm ne diyeceğimi bilmiyorum. Birden aile dramasının içine düştün. Kusura bakma, tekrardan."
Haikuna,mahçup bakışlar atan Zhana karşılık olarak " Sorun değil Zhan,bunu dert etme." diyip güven verici bir gülümsemişti.
...
Yibo kafasındaki düşünceleri atarak Yunun odasına girmiş ve yatakta debelenip ağalayan bebeği dikkatli ama oldukça hızlı bir şekilde kucağına aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
everythingoes
FanfictionKötü bir evliliğin içinde onunla beraber çöken çifti kapıya bırakılan örgü sepet kurtarabilir mi?