21

364 27 7
                                    

Bugün iyi uyuduğum için ilhamım tavan. Umarım yazacağım şey içime siner. Sinmezse silerim.

Sabah uyandığımda daha saat 07.14 dü. Ayağa kalktım ve gözlerimi ovuşturdum. Gece hiç uyuyamamıştım. Banyoya gittim ve yüzümü yıkadım. Aynaya baktığımda cidden berbat durumdaydım. Bileklerim aşırı kötü bir şekilde acıyordu. Derince bir nefes çektim ve salona doğru gittim. Kendimi koltuğa bırakıp boş boş tavana bakmaya başladım.

1 saat sonra Felix uyanmıştı. Salona gelip beni görünce gözleri hafifçe açıldı. "Ne yapıyorsun burada?" diye sordu. "Hiiç, uyuyamadım oturuyorum." dedim. Yanıma oturdu ve biraz bana yaklaştı. "Bak Minho, seni anlayabiliyorum. Ama bak Han yine seninle beraber hala şansın var. Salak salak işler yapma sakın. Ben senden cidden korkuyorum." dedi. Yutkundum ve sadece yüzüne bakmakla yetindim. "Denerim.." diye mırıldandım ve başımı Felix'in bacaklarına koydum. "Sen bunu yapabilirsin Minho, seni tanıyorum. Sen çok güçlü birisin. Aramızda sabretmeyi başaracak bir insan varsa o da sensin." dedi. Biraz da olsa rahatlamıştım. Kısık sesimle "Teşekkür ederim.." deyip onu rahatsız etmeden gerindim. "Gel değişiklik olsun, bizimkilere kahvaltı hazırlayalım." dedi. Yorgun olsam da Han için yapardım bunu. Başımı salladım ve ayağa kalktım.

Saat 10 olmuştu. Biz kahvaltıyı hazırlamıştık bile. Hyunjin kalkmış ve yanımıza gelmişti. Değişik gözlerle bize bakıyordu. "Siz ve kahvaltı?" dediğinde Felix güldü ve "Ne sandın paşam." dedi. Hafifçe kıkırdadım ve yorgun olduğum için sandalyeye oturdum. "Han uyandı mı?" dedim. Hyunjin "Evet kalkmış, hazırlanıyordu." dedi. Felix "Hazırlanıyor muydu? Nereye?" dedi. Hayal kırıklığına uğramıştım. Han yanımıza geldi ve "Beni dün gelen kız, yani Yeji kahvaltıya çağırdı. Size afiyet olsun." dedi. Çok kötü hayal kırıklığına uğramıştım. Felix kısık bir sesle "Peki, iyi eğlenceler.." dedi. Kalktım ve hiç bir şey demeden banyoya gittim. Bu klişeydi fakat beni kırıyordu. Onun için ne kadar çabalasam da yine boşa çıkmıştı. Tamam, normal olabilir. Arkadaşıyla zamanını geçirebilirdi fakat bizi unutarak mı? Banyonun kapısını kapattım ve suyu açtım. Soğuk suyun altına geçerek öyle beklemeye başladım. Sonra sinirle kendime vurdum. "Aptal, hiç aşık olmayacaktın!" dedim ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Hızlı ve telaşlı bir şekilde Hyunjin banyoya girdi ve suyu kapattı. "Sakin ol.." dedi ve bana sarıldı. Berbat durumdaydım, cidden çok kötü durumdaydım. "Gel üstünü değiştirip saçlarını kurutalım." dedi. Burnumu çekip ayağa kalktım. Beni odama götürdü ve üstümü çıkardı. Bir kaç saniye bileklerime baktı. "Bir dakika.." dedi ve sargıları açmaya başladı. Yaraları görünce değişik bir ifadeyle yüzüme baktı. "Sen ne yaptın.." dedi. Benim tek yapabildiğim ise gözlerimi kaçırmaktı. Derince bir nefes aldı ve banyoya gitti. Yeni bir sargıyla yanıma geldi ve bileklerimi sıkıca sardı. "Lütfen bir daha bunu yapma." dedi. Yutkundum ve hiç bir şey diyemedim. Bana kuru kıyafetler giydirdi ve saçımı havluyla duruladı. "Bir şeyler ye, sonra git uyu. Göz altların çok kötü şişmiş." dedi. Kafamı salladım ve mutfağa yöneldim. Bir şeyler atıştırdığım gibi odaya gidip başımı yastığıma koydum. Derince bir nefes aldım ve gözlerimi kapattım.

Uyandığımda saat 6'ya geliyordu. Bu kadar çok mu uyumuştum? Ayağa kalktım ve salona gittim. Felix "Geceye görevimiz var Minho, hazırlıklı ol." dedi. Kafamı salladım ve gözlerimi ovuşturdum. "Han geldi mi?" diye sordum. Hyunjin "Minho galiba sen kör oldun. Yatağındaydı." dedi. "Uyku sersemliği üstümdeydi, görmemişimdir." dedim. Gerindim ve kendimi koltuğa attım. Elime telefonumu alıp biraz gezinmeye başladım. Bir 30 dakika sonra telefonu kapattım ve "Bara mı gitsek?" dedim. Hyunjin "Gideriz ama sarhoş olmamamız lazım. Görev var gece." dedi. Kafamı salladım ve "Hadi şimdi gidelim, sarhoş olursak o zamana kendimize geliriz." dedim. Ayağa kalktığımızda Felix "Han da gelecek mi?" diye sordu. "Bilmiyorum, git sor." dedim. Gitti ve 2 dakika sonra geri geldi. "Gelmiyecekmiş, arkadaşına akşam yemeği sözü varmış." dedi. O Yeji denen kızdı, biliyordum. Yumruğumu sıktığımda Hyunjin beni sakinleştirmek için elimi tuttu. Kulağıma yaklaştı ve "Sakin ol." diye mırıldandı. Yumruğumu gevşettim ve derince bir nefes aldım.

Ay böle olunca Han'a istemsiz sövesim geliyor 😭 Diğer bölümlerde insanlığa getircem ama.... İŞTE SİNİRLENİYORUM İSTEMSİZCE OF. Evet farkındayım yb çok yavaş atıyorum. Çünkü zaman bulmak zor...

Yine fotoları tlf geçince.

always forever, minsung. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin