24

452 34 7
                                    

Bu bölümü hiç kurgusunu düşünmeden yazıyorum çünkü aklıma hiç bir şey gelmiyor. O yüzden full doğaçlama gidicem. Ve bursluluğa girenler için yeniden inşallah kazanırsınız<3

Birbirimizden ayrılıp yavaşça ayağa kalktık. "Hadi, eve gidelim sen de dinlen." dediğinde hafifçe kafamı salladım. Binanın çatısından indik ve yavaş yavaş ve güzel güzel sohbet ede ede eve gittik. Eve geldiğimizde bütün ahali uyanıktı. Felix "Geri siktirin gidin, bir gün kalpten gidersem sorumlusu sizsiniz." dediğinde Han hafifçe kıkırdadı. Kaşlarımı çattım ve "Her gece sizin odada müzik yapmanızı dinliyoruz ama bir şey demiyoruz." dedim. Hızlıca arkasını döndü ve "O ayrı.." dedi. Hyunjin kahkaha attı ve "Manyak.." diye mırıldandı. Han gözlerini ovaladı ve "Gecenin 3'ünde konuştuğumuza bak. Gidin yatın salaklar." dedi. Giderken Felix'i dürttüm ve "Siz bizim odaya geçin." dedi. Aniden duraksadı ve yüzüme baktı. Kulağıma yaklaştı ve "Çocuğu sikip kendine mi bağlıcan lan?" diye sordu. "Salakça düşünmesen şaşarım zaten. Biz itiraf ettik." dedim. "NE!" diye bağırdı. Hyunjin arkadan "Ananızı sikeyim ne bağırıyorsunuz." diye bağırdı. Ağzını hızlıca kapattı ve "Neyi itiraf ettiniz? Yoksa..." dedi. "Evet, düşündüğün şey." dedim. Ağzı açık kaldı ve "SEX ARKADAŞI MISINIZ?" diye bağırdı. Hızlıca ağzını kapattım. "Senin düşünce yapını sikiyim.. Aşkımızı itiraf ettik pezevenk." dedim. Bir daha "NE!" diye bağırdığında Hyunjin "Felix gel buraya seni cidden yatakta ağlatıcam." dediğinde çocuk napıcağını şaşırdı. "Lan seviniyim mi götüme mi üzüleyim anlamadım." dedi. Kahkaha attım ve "Git hadi, kocanı bekletme." deyip çift kişilik yataklı odaya gittim. Hyunjin uyumaya çalışır bir tipteydi. "Hyunjin ordan kalk biz Han'la yaticaz." dediğimde gözleri fal taşı gibi açıldı. "Ne?" dediğinde gözlerimi kısıp ona baktım. "Sabah anlatırım hadi, uykum var." dedim. Yataktan kalktığında salona Han'ı çağırmaya gittim. "Hadi gel, yatıcaz." dedim. "Ama bizim odamıza Felix girdi." dediğinde güldüm ve ona baktım. "Çift kişilik yatakta biz yatıcaz. Hadi yoruldum, gidip yatalım." dedim. Bir şey demesine müsaade etmeden odaya gittim ve başımı yastığa koydum. Utangaç bir ifadeyle yanıma geldi ve yattı. Arkasını dönmek istiyor ama istemiyor gibi duruyordu. "İstediğin şekille yat, kasma kendini." dedim. Biraz bana yaklaştı ve göğsüme sokuldu. Büyükçe sırıttım ve onu kollarımın arasına aldım. O pozisyonla uyuyakaldık.

Sabah her zamanki gibi insan gibi uyanamadık. E tabii evde orangutanlar var, rahat var mı bize? İnce bir çığlık sesiyle uyandım. Büyük ihtimalle bu Hyunjin'di çünkü her ne kadar erkeksi görünse de kız gibi çığlık atıyordu. Han'ı uyandırmadan kollarımı çektim ve onu yastığa yatırdım. Yavaş adımlarla salona gittim. "Ya yeter ecdadınızı sikeyim ya, bağırmayın artık bağırmayın." dedim. Hyunjin ürkek gözlerle yüzüme baktı. "Ne oldu?" diye sordum. "Fare gördüm." dediğinde ayağımdaki terliği aldım ve ona fırlattım. "Bunun için mi anırıyorsun?" dediğimde kafa salladı. Bu çocuk tam bi salaktı. "Hani nerde alıyım." dediğimde "Lan saçmalama elini yer."" dedi. "Sadece yerini göster." dediğinde eliyle gösterdi. Bu fare değildi, bir hamster'dı. Gözlerim anında küçüldü ve yüzümde bir sırıtma belirdi. Elime aldım ve burnuyla oynamaya başladım. "Bu tatlılıktan mı korktun cidden?" dedim. Büyük bir çığlık atarak yanımdan gitti. 5 dakika geçmeden Hyunjin'in kulağını çeken Felix belirdi. "Bu yarrak kafa neye bağırıyor?" diye sordu kalın ama kısık sesiyle. "Salak hamster'ı fare sanmış, ona anırıyor." dedim. "Ya benim kocam niye bu kadar salak of." dediğinde güldüm ve hamster ile oynamaya devam ettim. "Felix, eski civcivinin kafesini getirsene. Buna dizayn edicem." dedim. Kafasını salladı ve Hyunjin'i koltuğa otutturdu. "Burdan kalkarsan gece beni seme olarak görürsün." dedi. Hyunjin kafasını sallayıp yastığa sarıldı. "Bu fare evde kalırsa kaçarım ben." dediğinde tersçe ona baktım. "Hyunjin, susmazsan peçete geliyor. Hem de en kalitelisinden." dediğimde sustu ve yastığa daha sıkı sarıldı. O sırada Han uyanıp yanımıza geldi. Kısık ve tatlı sesiyle "Neden bağırıyorsunuz?" dedi. "Sıkıntı yok bebeğim. Bu gerizekalı hamsterı fare sanmış ona bağırıyordu." dedim. Bebeğim kelimesi geçtiği an ikisi de dik dik bana baktı. "Ne?" dedim onlara bakarak. Han "Sevebilir miyim hamsterı?" dediğinde yaklaştım ve hamsterı ona verdim. "Bu çok tatlı Hyunjin. Korkmana gerek yok." dedi. Hala Hyunjin ürkek gözlerle gözünü hamstera dikmişti. Felix kafesi getirince yavaşça hamsterı Han'ın elinden aldım ve kafesin içine koydum. "İsmi ne olsun?" diye sordum ev halkına. Herkes kısaca düşündükten sonra Han "Moose." dedi. Benim de hoşuma gitmişti açıkcası. "Bence güzel." dedi. Herkes onay verdiğinde kafesi masanın köşesine koydum. Hoşgeldin evimizin yeni üyesi, Moose.

Evet boş kafayla yazdım bunu- Pek güzel olmadı içime sinmezse silerim. Merak etmeyin diğer bölümlerde kaos getircem ve smut yazıcam. Ama bu kitap biraz az okunuyor biraz daha ilgi görse harika olur. Boşuna yazmıyorum bölümleri. Neyse diğer böümde görüşürüz ^^

Fotolar telefona geçince.

always forever, minsung. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin