317 Gün | Saniyeflix

65.gün

Upuzun bir bölümle geldim, çoğunlukla düz yazı küçük bir text ve mengola sahnesi var

Ha bide önceki bölümü okumayı unutmayın.

Mahallede kavga var amk, az susun pls ._.

Hadi bölüme geçelim .-.

İyi okumalar

Karşımda pic smile atan mert'e baktım biraz, oda beni süzdü "üstüne bişey geçir aşağıda bekliyorum" mert arkasına dönüp merdivene yönelirken ben arkasından bakakalmıştım.

Kapıyı kapatmadan arkamda ki askılıktan hırkamı aldım ardından salona geçip telefonumu da eşofmanımın cepine atım ayakkabılık'tan Converse'lerimi alıp giymekle uğraştım.

Ayakkabılığın üstünde ki anahtarımı da alıp kapıyı kapatım, merdiven den inmek yerine asansörle indim bina'nın dış kapısınıda açtığımda fazla soğuk olmayan hava yüzümle buluştu.

Biraz etrafa bakındım nerdeydi bu salak, sitenin içindeki park'a ilerledim tabiki o burdaydı saat çok geç olmasada kimse yoktu bu da tüylerimi ürpertmeye yetmişdi yavaşca mert'in oturduğu bank'a yöneldim.

Mert beni görünce yine sırıttı ilaç falanmı almıştı çünkü salak salak sırıtıyordu yavaşça yanına oturdum "Ee söyle hadi ne söyliyeceksen"
Mert bana döndü olabildiğince, Deja vu!

"Tamam bak ben anlatıcam sende beni kesmeden dinliyeceksin tamam mı?" Kafamı onaylar biçimde salladım ne anlatacağını merak ediyordum
"Ben duruy'la seninleyken tanıştım ama sadece hevesmiş" gözlerini büyüterek bana baktıgında hiçbir tepki vermedim oda tepki beklememişti.

"Yani şimdi aslında onunla mutlumuydum; hayır ama onunla birbirimiz denedik" "denemek?" "Yani duru lez olabiliceğini ama emin olmadığını söylemişti bu yüzden onunla bişeyler denedik ama ona asla dokunmadım" bu beni ne ilgilendirir dercesine bakıyordum mert'e.

Derin bir nefes aldı ve davam etti "zaten o bana temas bile edince garip hissediyordum kendimi, oda aynı şekilde böylece ikimizde sadece çıkarlarımız için birlikteydik" kafam karışmıştı mert bunu anlamış "İstediğini sorabilirsin" demişti

"Herşey tamam peki bu fotograflar?"
"Onlar oynun bir parçasıydı yani aynı zamanda bir kıskandırma operasyon'u gibi bişeydi zaten bütün gönderileri sildim" "kıskandırma derken" "duru'nun sevdiği kız'ı kısakandırmak içindi o kızda lez olabiliceğine ihtimal vermiyordu ama duru'yu bi anda öpünce anlamıştı"
Onaylar biçimde kafamı salladım.

Mert
Kaan'a herşeyi anlatmıştım omuzlarımdan büyük bir yük kalkmıştı beni hemen affetmesini tabikide beklemiyordum "kaan" kafasını kaldırark bana bakmıştı "efendim mert" "sana sarılabilirmiyim?" Bunu söylerken kalbim depar atmaya başlamıştı küçücük sarılmaya bu kadar heycanlanmam normal değildi.

"Tamam" kaan'ın cevapı'nı korkuyla beklemiştim ama beni onaylayınca hızla ellerimi ensesi'ne doladım oda ellerini belime dolamıştı kafamı boynuna koydum kokusunu içime çektim kokusunu bile özlemiştim.

"Sarılmayı kabul ettim ama seni hala affetmedim ona göre" kaan'ın söyledikleriyle kıkırdadım biraz daha kokusunu içime çektim oda yavaşça saçlarımı okşuyordu dediğim gibi beni hemen affetmesini beklemiyordum gerekirse affetmesi için yerlerde sürünürdüm.

(mengola sahne'si olacak isterseniz geçin)

Emre
Kaan'ın evinden çıktıktan sonra hızlıca hürkan'ın evine yol almıştım evinin yanındaki pastaneye girdim sadece zaman öldürmek ve evinde birisi varsa gitmesini beklemiştim nerdeyse yarım saat olup hiçkimse çıkmayınca evde tek olduğuna inanarak pastaneden çıktım.