BÖLÜM 1

313 34 9
                                    



Güzel bir günü geçirmenin en kolay yanı güzel insanlar görmektir derdi babam. Babacığım çok haklıydı. Benim de günümü güzelleştiren şey o güzel insandı çünkü. 

İbrahim...  

Benim neşeyle uyanma sebebim. Lisede her sabah ağlayarak okula gittiğimi varsayarsak, üniversitedeki bu halim şaşılacak cinstendi. O zamanlar her sabahın körü gelip gördüğüm insanlarla İbrahim bir değildi ki. Şehrin tüm izbandutlarını bizim sınıfa toplamışlardı sanki. Sabah sabah uyku içinde geldiğim sınıfta bir de o böğürtüleri duymak hiç de iyi gelmiyordu. Ama İbrahim öyle değildi. Her gün dersten tam on beş dakika önce sınıfta olurdu. Genelde cam kenarına otururdu, ben de yakınlarına oturmaya çalışırdım ama yer bulamazdım. Mavi bir kalem kutusu taşırdı çantasında. Genel olarak çoğu eşyası maviydi zaten. Gömlek pantolon giyerdi yaz kış. Hele bir mavi gömleği vardı, onu her gün giysin isterdim. Öyle güzel yakışırdı ona. Saçlarını düzgünce tarar, bozulmasına izin vermezdi. Kıyafetleri hep ütülüydü. Beyaz ayakkabılarının üstünde bir kere bile leke görmemiştim. Sırasını sürekli silerdi. Islak mendil ve dezenfektanı olurdu hep yanında. Ona her baktığımda gözlüklerini temizlediğini görürdüm. Gözleri bayağı bozuktu ve gözlüklerine çok dikkat ediyordu. Çok güzel kokardı bir de. Böyle hep yeni banyo yapmış gibi gelirdi. Belki de her gün yapıyordu. Ellerine çok dikkat ettiğini fark etmiştim. Bir keresinde benden krem istemişti. Hiç unutmuyordum o anı. İbrahim ilk defa konuşmuştu benimle. Kendi kremi bittiği için ben de olup olmadığını sormuştu. O kadar heyecanlanmıştım ki az daha krem senin olsun diyecektim çocuğa. O ise kapağını açıp azıcık krem almıştı eline. Sonra da nezaketle teşekkür etmişti. Sessiz bir çocuktu genel olarak. Fazla konuşmazdı ama birisi ona bir şey sorduğunda da tüm samimiyetiyle yardımcı olurdu. Bu yüzden çekinilen birisi değildi. Ama durum bende öyle değildi ki. Sanki ismini söylesem hislerimi anlayacak gibi geliyordu ve bu yüzden onunla konuşurken zorlanıyordum. Daha doğrusu konuşmak için seçtiğim yollar çok saçma oluyordu. Yani annen nasıl diye sormam biraz yanlış anlaşılmıştı tabii.

Ama yine de pes edecek değildim. Ne kadar çekinsem de bir şekilde İbrahim'e itiraf edecektim. Ona olan hislerim gün yüzüne çıkacaktı ve umarım o saatten sonra her şey güzel geçecekti. 











Bu hikayeyi daha önceden yayımlayıp sonra kaldırmıştım. Hatırlayanlar bilir, biraz değişiklik yaparak tekrar yayımlıyorum. Hepinize kocaman sevgiler. 

Yeryüzünde Bir Yıldız - Yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin