Bölüm 1 - İsimsiz mektup

307 17 1
                                    

Ayakkabılarımı çıkarmadan eve girdim. Etraf sessiz olduğuna göre babam ve kardeşim uyumuştu. Kendimi kanepeye bıraktım, anahtarımı da masaya fırlatmış oldum. Bu bir yandan iyi olmuştu çünkü masanın üstündeki zarfı fark etmemi sağlamıştı. Biraz daha yakından incelediğimde üstünde adımın yazdığını gördüm. 'Roseanne' ikinci adım olmasına rağmen arkadaşlarım bile çoğu zaman kullanmazdı. Genelde Chaeyoung diyorlardı.

Zarfı açtım ve olmaya başladım; "Bir suçum olmadığı halde neden bana yasaksın sevgilim?" Bu da neydi şimdi? Alta baktığımda herhangi bir isimde yoktu. Acaba bizimkiler bana bir şaka mı yapıyordu? Hemde bu tarz şeylerden nefret ettiğimi bildikleri halde! Telefonumu çıkarıp gruba yazdım.

                   Geri dönüşüm kutusu 🚮

Rosé
Şakayı yapan hangi aptalsa gruba yazması için iki saniyesi var!

Taehyung
Ne sakasi Chae?

Rosé
Mektubu kim yazdı diyorum?

Taehyung
Biri sana mektup mu yazdi?

Jennie
Guzellik uykumu bolmeyi kesin 😡

Rosé bir fotoğraf gönderdi!

Jisoo
Dikkatini çekmeye çalışan başka bir çocuk işte Chaeyoung, ciddiye alma

Taehyung
Yuce Jisoo hakli

Jisoo
Ben her zaman haklıyım köle

Jennie
Susun diyorum ya 😡
Dur
Ne mektubu?

Taehyung
Chae'miz ve hayranlari

Rosé
Ama yasağım ve sevgilim demiş benim sevgilim yok, geçmişte çıktığım biri de yok
Eski sevgilim desek olmaz böyle bir şey yani

Jisoo
İşte amacı dikkat çekmek zaten

Taehyung
Cok zekisin

Jisoo
Biliyorum

Jennie
Tae sen Chu'ya mi yuruyorsun??

Taehyung
😑
Nini, ben gay'im

Jennie
Dogru..
Yoksa Jisoo erkek mi oldu? 😱

Jisoo
Jen sen geri uyusana, uykudan uyananınca kafan hiç çalışmıyor

Taehyung
Sanki normal zamanda calisiyor da

Jisoo
Sus benim dışımda kimse Jen'e laf söyleyemez 😠

Jisoo, Taehyung'u Allah'ına kavuşturdu!

Taehyung
AAAAAA
Ben bu kizdan korkuyorum artik

Jennie
Bende

Jisoo
Sen korkma Jen ☺️

Jennie
Tamam

Sohbetten çıktım. Bizimkiler değilse kimdi? Neyse, pekte umrumda değildi. Koridordan gelen seslerin yükselmesiyle birlikte kafamı o tarafa çevirdim. Babamın bir eli valizi diğer eli de Seohan'ın elini tutuyordu. Kalktım ve yanlarına gittim.

"Valiz?"
"Gidiyoruz Chaeyoung, zaten yokluğumuzu hissetmezsin. Her gece başka bir adamın koynundasın." Omuz silktim. Annemin ölümünün faturasını bana kesmişti. Gözümde zaten olmayan değerinin yanında zamanla olan olan saygımı da yitirmemi sağlamıştı. "Nasıl istersen." Kimsenin yokluğu canımı acıtmazdı, acıtamazdı. Halamdan başka gidecek bir yeri olmadığını bildiğimden zaten istediğimde Seohan'ı görebilirdim.
...
Israrla çalan telefonumu alıp duvara fırlatmak istesemde sadece açmakla yetindim. "Evet?"
"Selam Chaeyoung, ben Jungkook. Aynı bölümdeyiz, tanıyorsundur. Herneyse, arkadaşın Taehyung kör kütük sarhoş ve yerinden kalkamıyor. Onu eve bırakabileceğimizi söyledik ama senin gelmen konusunda ısrarcı." Derin bir nefes verdim. Bu çocuk ne zaman yerinde durmayı öğrenecekti? "Konum at, geliyorum." Telefonu kapattım.
...
Mekanın önüne geldiğimde duraksadım. Genelde iyi manzaralarla karşılaşmıyordum söz konusu Taehyung olunca.

Birkaç dakikanın sonunda içerideydim. Jungkook ve bir arkadaşı, Taehyung ile birlikte oturuyorlardı. Hemen yanlarına gittim, Tae'yi kolundan tuttuğum gibi kaldırdım. "Biz olmadan bir daha ağzına içki sürersen, yemin ederim Azrail'in olurum! Seni eve taşımaktan fıtık olacağım yakında.." Sonlara doğru sesim mırıltı olarak çıkmıştı. Taehyung ise arsız bir şekilde sırıtıp kulağıma fısıldadı. "Rosie, Jungkook tam bir bomba! Bana alabilir miyiz? Lütfen.. Benim olsun." Dudaklarını büzdü. Tanrım.. Bunun bir kamera şakası olduğunu söyleyin. "Bir kelime daha edersen seni Jisoo'lara bıkarım." Korkuyla elini ağzına götürdü ve hayalet fermuarını çekti.

Çıkacağımız sırada bir ses duydum. Arkama döndüğümdeyse Jungkooklar olduğunu gördüm. "Hem saat geç hem de.. Koca adamı tek başına götürmen zor olur." Daha çok yaklaştılar. İşte o an yüzünü yakından görebildim. Jungkook'un yanındaki çocuk.. Tanıdıktı. Onu tanımadığıma emindim ama bir yandan da tanıyormuşum gibiydi.
"Gerek yok, alışkınım."
"Yine de-" Dedi, sözü havada kalmıştı çünkü beklemeden çıkmıştım. Yanımda bir sarhoş varken bir de fazladan insanlar  olmasını istemiyordum.
...
Tae'yi yatağıma yatırdım. Kendi kendine mırıldanıyordu. "Gözleri galaksi gibi.. İçinde bir sürü yıldız var.." Ardından devam etti, gözleri kapalıydı. "Onu istiyorum.." Üstünü örttüm ve kendimi dışarı attım.

Karşımda Jungkook'un arkadaşını görmeyi beklemiyordum tabii ki. Biraz irkilsemde çaktırmadım. Öylece suratıma bakıyordu. Yine aynı his.. Acaba onu daha önce hiç görmüş müydüm?

"Ben Jimin." Kafamı 'yani?' anlamında salladım. "Ve bir deliyim." Kendimi tutamayıp ufak bir kahkaha attım. "Sende mi sarhoş oldun yoksa?"
Benim aksime o gayet ciddi duruyordu. "Hayır, gerçekten öyleyim. Akıl hastanesinden kaçtım."
"Nerede oturuyorsun?" Eliyle karşı binayı gösterdi, kıkırdadım. "Bak şimdi dediğine inandım. Orada bir çift var her gece yatak kırıyorlar, o seslere normal olan biri katlanamaz."
"Yine de tanışmamız iyi oldu, dalga geçilmek için biçilmiş kaftansın." Şaşkın bakışları durumu daha komik bir hale getiriyordu. Deli Jimin.

Amnesia' JiroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin