2 yıl önce
"Jimim burası çok güzel değil mi?" Uçurumun kenarında şehri izleyen Jimin, daldığı için irkildi. Yavaşça sevgilisine dönen genç, ona merakla baktı. "Neden her buraya geldiğimizde aynı soruyu soruyorsun tatlım?" Kız bir şey demeden omuz silkti ve manzarayı izlemeye devam etti.Bir yılı geçiyordu, Jirosé ikilisi sevgili olalı. Nadiren kavga ederlerdi. Sorun çıkarıp kaçmak yerine konuşur olmazsa sarılırlardı. Zaten birbirilerine kıyamıyorlardı. Neredeyse imkansız olana sahiptiler, gerçek aşka..
Rosé, sevgilisini sürekli buraya getiriyordu. Özellikle annesi öldüğünden beri. Annesinin ölümü de çoğu şeyi değiştirmişti hayatında. Babasından tiksiniyordu mesela. Jimin'in ailesi mi? İkiside hayattaydı ama varlıklarıyla yoklukları birdi. Maddi açıdan gerekli imkanları sağladıklarında 'harika' ebeveynler olduklarını düşünüyorlardı. Uzun lafın kısası Jimin ve Rosé iki kişilik bir aileydi.
Roseanne bacaklarını uçurumdan aşağı sallandırdı. Derin bir nefes verdi. "Keşke annem ölmeseydi Jimim.. Seninle birlikte olduğumu söylerdim, bunu bile bilmiyordu."
"Keşke güzelim.. Keşke.." diyebildi sadece genç adam.Rosé ayağa kalktı ve zıplamaya başladı. Kendi kendine eğlenmeyi severdi, enerjik bir kızdı. Jimin buna alışkın olduğu için kıkırdadı. Kızın çocukça halleri hep hoşuna gidiyordu.
"Biraz hareketlenelim." Diyen Rosé, elini sevgilisine uzattı. Jimin gülümseyerek ayağa kalktı ve güzel bir şarkı açtı. "En azından hareket ettiğimize değsin." Ve dans etmeye başladılar. Hareketli bir şarkıydı, kıpır kıpır. İkili gayet güzel bir şekilde buna ayak uyduruyordu.
Kim bilebilirdi ki uzun zaman görüşmeyeceklerini.. Küm bilebilirdi ki bu anın son anıları olduğunu.. ikisine de sonsuz gibi gelen bu an, sonsuz bir iki yılın başlangıcıydı.
Jimin sevdiği kızı kaybettiği için deliye dönecek, Rosé ise hiçbir şey bilmeden hayatına devam edecekti.
Yorulduklarında soluklanmak için durdular. "Taehyung'lar ne zaman gelir?" Dedi, Roseanne. Jimin omuz silkti. "Sanırım birazdan gelirler." Kız onu onaylayan mırıltılar çıkardı ve vuran rüzgarla üşüdüğünü hissetti. Bunu anlayan genç adam hemen motoruna yöneldi. Rosé'nin nasıl giyineceğini bildiğinden, sonrasında ise üşeyeceğini tahmin ettiğinden yanına kendi kapüşonlusunu almıştı. "Giy hayatım." Gülümseyen Rosé dediğini yaptı. "Teşekkür ederim sevgilim." Giydi ve şapkayı kapattı.
Aniden bir çift el Roseanne'yi ittirdi. Jimin ne olduğunu anlayamadan iten kişi kaçmıştı. Kızın çığlıkları şehri inletirken genç adam panikle adımladı. Son anda sevgilisinin elini tutmayı başarmıştı. Ama fazla sürmeyecekti çünkü elleri gittikçe kayıyordu. Jimin gerçekten ter döküyordu. "Beni bırakma Jimin!" Dedi kız ama bu kurduğu son cümle oldu. Eller ayrıldı ve Rosé metrelerce aşağı düştü..
"Jimin!" Genç adam hala şoktayken arkasındaki gelen seslerle birlikte ağlamaya başladı. Jennie ve Taehyung şaşkınlıkla Jimine bakıyordu. "Sen ne yaptın böyle?!" Dedi, kız sinirle.
Ama Jimin konuşamıyordu, resmen dili tutulmuştu. Taehyung ise büyük bir hırsla Jimin'in yakasına yapıştı. "Chaeyoung'u nasıl öldürürsün?!" Diyip yanağına bir yumruk, ardından da karnına bir tekme attı. Yere düşen Jimin sessizce konuştu. "Ben yapmadım.."
Inanmiyoruum (Selman sesiyle okuyun lutfen) 🫶🏼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amnesia' Jirosé
FanficZarfı açtım ve okumaya başladım; "Bir suçum olmadığı halde neden sana yasağım sevgilim?" Diğer shipler: Taekook, Jensoo, Namjin, Sope