5

760 85 92
                                    

"Sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor."

'Susuyorsun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


'Susuyorsun.' karşımdaki kız durmadan ağlıyordu ama bana yönelik tek bir kelime etmiyor susuyordu. Susma diyordum. Ama o hala ağlıyor nedenini bilmediğim bir şekilde titriyordu bedeni. Ne yaşamıştı merak ediyordum. Anlatır mıydı? Sanmıyorum.

Jennie ağlarken telefonum bilmem kaçıncı kez daha çaldı. Açmadım ve açmayacaktım. Sanırım ben bu kızı kurtarmayı görev bilmiştim.

'Anlatırsan ne olduğunu, seni dünyanın en mutlu insanı yaparım.' sesim fazla ikna edici çıkmıştı. Ben saf ve kendini korumayı bilmeyen insanlara gerçekten dayanamıyordum. Elindeki mendile burnunu sildi. Anlatacaktı biliyordum ama neden bu kadar süründürüyordu? İlgi görmek mi hoş kılmıştı beni ona? Oysa ben onu her şeyiyle bilmek için koca bir yalan söylemiştim. Dünyanın en mutlu insanı kendim bile değilken onu nasıl yapabilirdim ki?

'Okulda olanları öğrendiler. Hiçbir şey yapmadım ama bilmiyorum herkesin ortasında seni rezil ettiğimi düşünüp kızdı annem.' ne alakası vardı tartışmanın benim rezil olmamla? Neden rezil olacaktım ki? Jennie beni asla rezil edemezdi ve etmemişti de. Sinirle ayağa kalktım. Bayan Kim süper bir oyuncuydu gerçekten. Siktiğimin rezilliği kimin umurundaydı?! Bu aile cidden normal değildi. Tamam benim ailemde normal değildi ama Jennie'nin ailesi hiç mi hiç normal değildi. Bu yüzden Jennie'ye vurmuş olmaları iğrençti.

'Jennie istersen nişanı erkene alalım. Bu cidden mantıklı değil. Hatta nişanı yapalım gel bizde yaşa. Annem bunu çok ister.' kaşları çatıldı. Yanlış bir şey demedin Taehyung...

'Bu daha saçma Taehyung.' diyerek kestirip attı ve ben onun kapalı bir kutu olmasına tekrar lanet ettim. Bende her şeyimi anlatmaz içimde yaşardım. Ama benim partnerim bana bunu yapmamalıydı.

'Ben gitsem iyi olacak.' dedim sakince. Gözlerinden anlamıştım, istemiyordu gitmemi. Ona sunduğum teklifi de kabul etmemişti. Daha fazla ne yapabilirdim ki? Bir şey demesine zaman vermeden ayağa kalktım. Ve ufak bir vedalaşmanın ardından evden çıkmıştım.

Kendi evime gitmek istiyordum. Parti hala devam ediyor olmalıydı. Annem ve babam sürekli beni aramıştı. Açmamıştım ve açmayacaktım. Ben onlara boyun eğmeyecektim. Evet bazı konularda karşı çıkamıyordum ama şu an oraya gitmek yerine eve gitsem ne yapabilirlerdi ki? Çok kızar ağır laflar ederlerdi. Ama bana asla vurmazlardı.

Telefonum bir kere daha çaldığında takside, sinir krizi geçirmenin sınırındaydım. Telefonu sinirle kırmak için elime almıştım ki Park Jimin yazısını gördüm. Şaşkınlıkla ekrana bakakaldım. Elim anında titremeye kalbim heyecanla çarpmaya başladı. Derin bir nefes verip telefonu açtım. Benim tek zayıflığımdı Park Jimin...

'Taehyung...' sesini aylar sonra duymanın heyecanıyla bir süre sessiz kaldım ki bunu istemeden yapmıştım. 'Orada mısın?' hızla kendime gelip tebessüm ettim.

All TimeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin