8

733 91 122
                                    

Bayım; bu gidişleriniz beni şair
Sizi şiir yapacak.

(70 oy 120 yorum!!!)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(70 oy 120 yorum!!!)

Yaptığım şeylerden pişmanlık duymazdım. Çünkü çocukluğumdan beri hiç hata yapan biri olmamıştım. Hayatıma Taehyung girdiğinde kusursuz hayatımı idam ettirmek tek gayemdi. Şimdi bakıyorum da Taehyung ile benim kusursuz bir hayat yaşamamız imkansız gibi.

Şu an içinde bulunduğum tablo beni bir hayli umutsuzluğa düşürüyor. Çünkü ben anlık bir aptallıkla Jongin'in büyüsüne kapıldım. Ben bu hatayı yapacak biri gerçekten değildim. Ben Taehyung'un güvenini kırmıştım.

"Jennie" arkamdan gelen şaşkınlık dolu ses ile oraya döndüm. Gerçekten imkansızlıklar neden hep en kötü zamanda gerçekleşirdi? Ellerimi hızla Jongin'in ellerinden ayırdım. Taehyung ne hissediyordu ya da ne düşünüyordu bilmiyorum. Belki biraz hayalkırıklığı. Jongin'den bir kaç adım uzaklaştım. Ben ilgiye susuz kalmış ruhumun rüzgarında savrulup Taehyung'u hayalkırıklığına uğratmıştım.

"Neden bu çocukla berabersin?" anlam vermiyordu ki, bende çoğu zaman hiçbir şeye anlam veremezdim kendimle ilgili. Jongin kolumu tuttu hafifçe gözlerim oraya kaydı. Neyi hata ediyordum? Yanlış bir çocukluk geçirmiştim evet belki çok özgüvensizdim ama konunun ne çocukluğumla ne de bebekliğimle alakası vardı. Ben yaptığım şey dünyanın en doğru şeyi olsa bile suçluluk duyardım. Bu da ailemin bana gösterdiği baskı yüzündendi sanırım.

"Jennie yanıma gel." dedi sakince. Zaten isteğim o yöndeydi. Taehyung'u daha fazla üzmek istemiyordum. Kolumu yavaşça çektim. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

"Jennie kendi kararlarını verecek biri Taehyung. Ne bu ağır abi tavırlar?" gözlerim usulca ilk Jongin'i buldu ki gözlerini gözlerimden hiç ayırmamıştı. Dahasının beni aşacağını bildiğim için gözlerimi hızla ondan çekip Taehyung'a çevirdim ve yanına adımladım usulca. Suçluluk duyuyor, mahçup hissediyordum. Eliyle belimi kavradı ve nazikçe yanına çekti beni. Gözlerim hafif şaşkınlıkla açıldı ama o bunu görmedi. Çünkü karşısındaki Jongin'e avını bekleyen bir aslan gibi bakıyordu.

"En başında sevgilimi ağlatmasaydın belki bu kadar korumacı davranmazdım ha Jongin?" dedi bilmiş bir tavırla. Daha fazla burada durmak istemiyordum. Ellerim gömleğinin bilek kısmını tuttu. Bakışları bu sefer bana döndü. Gözleri gözlerime değdiği vakit anladım bazı şeyleri.

"Gidelim." dedim. Elleri ellerime kenetlendi ve beni okulun çıkışına götürdü. Nereye gittiğimizi bilmiyordum.

"Taehyung dur. Nereye gidiyoruz?" arabasına doğru beni sürüklerken durdu birden. Eli elimi bıraktı ve ben ufak bir boşluğa düştüm.

"Sadece konuşalım tamam mı?" kafa salladım usulca. Arabaya bindik ve benim hiç bilmediğim yollardan geçtik. Biraz sinirli gibiydi. Haklı mıydı bu sinirinde bilmiyorum ama gerilmiştim. Sinirli tarafını görmemiştim pek.

All TimeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin