"Onu kırmış olamalı yaşamında birisi.
Düşündükçe susması, dinledikçe susması.
Tek başına iki kişi olmuş kendisiyle gölegesi,
Heykelini yontuyor yanlızlığın ustası."(80 oy, 100 yorum)
Bir sene sonra...
Gözlerim dolu dolu karşımda ki aynaya bakıyordum. Saten gelinliğime dokundum hafifçe. Annem seçmişti gelinliği. Son bir yılım o kadar kötü geçmişti ki ne yapılırsa evet diyor, itiraz etmek için ağzımı dahi açmıyordum. Taehyung ile öpüşmemizden sonra çoğu şey değişmişti. Zaten ben, dudaklarımı dudaklarıyla mühürlediği vakit artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını anlamıştım. Kaçıyordum. Çünkü yapacak daha iyi bir şeyim yoktu. Ben kaçmıştım ve Taehyung beni yakalayamamıştı. Okul kapandıktan sonra aile yemekleri dışında yüz yüze gelmemiş, iki cümle kurmamıştık. Evet kaçmamda bir sebepti fakat Taehyung'un da sohbet etmek için pek istekli olduğunu görmemiştim. İkimizde gergindik ve korkuyorduk.
Kapı çaldığında hafifçe arkama döndüm. Lisa ve Jungkook içeri girmişti. Kızarık gözlerime zıt kocaman gülümsedim. Biraz sonra hayatım tamamen değişecekti fakat yapacağım tek şey kocaman gülümsemekti işte.
"Oha çok güzel olmuşsun." Güzel olmuştum evet. Kendimi de sadece böyle avutuyordum. Daha yeni 19 yaşına girdin ve evleniyorsun ama boşver Jennie en azından güzelsin.
"Duygulanmışsındır tabii." Lisa konuştukça daha çok sinirleniyordum fakat sebebini bir türlü bulamıyordum. Burnumu çektim hafifçe. Lisa'nın da gözleri doldu ve sıkıca sarıldı bana. Karşılık verdim. Gerçekten ihtiyacım vardı fakat gözler kördü hep bana.
"Lisa, Jennie ile yalnız konuşabilir miyim?" Lisa ilk şaşırsa dahi hafifçe kafa sallayıp odadan çıktı. Bende meraklanmıştım. Jungkook bir beyefendiye yakışacak biçimde giyinmişti. Adımları bana yöneldi. Ve yakınımda tam dibimde durdu. Onu ne kadar özlemiştim oysa. Onunla büyümüştüm. Neden benimle arasına mesafe koyduğunu bilmesem de ona kızamamış, eksikliğini hissetmiştim. Fakat insan babasının yokluğuna dahi alışıyordu.
"Özür dilerim. Sanırım bencillik ettim. Kendimi kurtardım fakat sen beyaz gelinlikler içindesin şimdi." Anlayamıyordum fakat aynı yaşta olduğum Jungkook karşımda böyle özgürken bu beyaz kafesin içinde olmak zoruma gitmişti. Gözlerim daha da doldu.
"Acıların göğsünde yuva yaptığını biliyorum Jennie. Bir hiçlikte olduğunu ve ufak adımların gözünde kocaman parkurlara dönüştüğünü de. Seni severim. Sen bilmezsin belki ama seni cidden çok severim ben. Uzaktan severim görmezsin ve belki hissetmezsin. Uzun bir konuşma olacak sözümü kesme olur mu?" Onunda gözleri dolmuştu ve benim rimelle karışan gözyaşım gelinliğimde siyah bir leke oluşturmuştu bile. Onca lafı sözü göze aldım ve Jungkook'u bölmeden dinlemek için silmeye kalkışmadım. Kendim başlı başına siyah bir lekeyken bu ufacık şey kusur bile değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
All Time
FanfictionKim Taehyung ve Jennie Kim'in kaderleri aileleri tarafından çoktan yazılmıştı. 'Ben uzun yazılar yazarım,ilham perilerim sen olursun. Bilmiyorum işte, her yere seni yazar her sayfama seni anlatırım ben.' TJ