All Time

11

"Bir karanfil var mektubunda
Bir de menekşe tarlası şiir
Söyler misin
Zindanda çiçekler nasıl yetişir "

Gece bir kabus gibi çökerken üzerime hem heyecanlı hem de korkuyordum. Beyaz çarşafların üzerinde kırmızı oldukça kısa geceliğim ile Taehyung'un banyodan çıkmasını bekliyor bir yandan da çıkmasını hiç istemiyordum. Gergince dudağımı dişleyip etrafa göz gezdirdim. Oldukça büyük bir odaydı. Önümdeki meyve tabağındaki çilekleri çikolataya batırarak yemeye başladım. Stresimi azaltacağını düşünüyordum.

Gelen kapı sesi ile kafamı çevirdim. Taehyung üzerine tişört giyme gereği duymadan duştan çıkmış altında belinden düşecek gibi duran bir eşofmanı vardı. Ağzımdaki çileği zar zor çiğnedim. O da beni süzdü göz ucuyla. Aşırı gergindim fakat belli etmedim. Çileği zorla yemeye devam ettim.

"Saçlarını neden kurutmadın? Hasta olacaksın." Ellerine aldığı kurutma makinesini prize taktı ve yanına gitmem için işaret etti. Yataktan emekleyerek indim. Her hareketimi incelikle izliyordu. Bugün seks yapmak istemiyor değildim tam tersine bu deneyimi yaşamayı istiyordum fakat bu şartlarda olmalı mıydı emin değildim.

Önündeki sandalyeye usulca oturdum. Sanırım bugün uslu bir kız olmalıydım. Elleriyle saçlarımı okşadı. Hareketleri zarif bir o kadar da baştan çıkarıcıydı. Karşımızda ki aynadan her şeyi görebiliyordum. Onun damarlı ve oldukça büyük eline tezat olan ipek saçlarımın ne denli ona yakıştığını... Gözlerinin saçlarım ve boynumda mekik dokuduğunu ve daha nice şeyi net bir şekilde görüyordum. Bu durum birazdan olacakları hayal etmeme neden oluyordu ve sanırım uyarılmadan ıslanmak o kadar da imkansız bir durum değildi. En azından kocanız Taehyung ise imkansız değildi.

Onun hareketlerini izlerken bakışları birden aynaya döndü. Göz göze geldiğimizde sertçe yutkundum. Gözlerini gözlerimden ayırmadan kurutma makinesini masaya koydu. Sanırım sabırsızdı ve bende oldukça sabırsızdım. Şu yaşıma kadar erkeklerle hiç şahsi bir şeyim olmamıştı. Sekse dair bildiğim bir kaç şeyi de annemlerden gizlice izlediğim açık saçık videolardan öğrenmiştim. Tabii bir kaç kere başarısız olan kendime dokunma girişimlerimden de size bahsetmek isterdim eğer arkamda dudağını ısırarak beni izleyen Taehyung olmasaydı.

Saçlarımı at kuyruğu yapıp sağ eline dolamıştı. Bu hareketi oldukça hızlı ve şaşırtıcı olmuştu. Tuttuğu saçlarımı hafifçe sağa çekiştirince ona itaat etmiş ve kafamı sağa yatırmıştım. Aynadan bakışlarımı bir saniye çekmemiş gözlerinde ki değişimi izlemiştim. İlgi odağı şu an kesinlikle gözlerim değildi. Boynuma iştahla bakıyordu. Sol elini omzuma atıp hafifçe okşadı. Gözlerimi kapadım. Bu ufak hareket bile hazzı yaşatıyordu. İçimde ki uslu kız Jennie bir süreliğine uyuyacaktı ve bir süre de kalkacağa benzemiyordu. Ben az önce ki düşüncelerime tezat bir şekilde Taehyung'u sürmek istiyor ve bunu düşünürken ufacık bir utanç duymuyordum.