Ona ulaşmam lazım. Beni unutmuş olamaz, bunların hepsinin bir kurgu olduğuna eminim. En yakın arkadaşımın gözünü para hırsı bürümüştü, onu ikna etmekle vaktimi kaybedemezdim. Eşyalarımı sessizce aldım ve yola konulmalıydım. Max köpeğim bana masumca bakıyordu, onu yanıma almam hata olurdu bir not bıraktım, adım kadar eminim ki emanetime çok iyi bakacaksın çocukluk arkadaşım...
Notumda;
"Pembe sana kızamıyorum, çünkü bu yola seni ben sürükledim. Keşke durumlar bu noktaya gelmeseydi. Sana çok değer veriyorum geçirdiğimiz onca zaman hatrına seni silip atamam. Annesinin verdiği parayla kendine güzel bir hayat kurabilirsin. Hasta, Şizofren Dedenle yaşamak zorunda değilsin. Ne olursa olsun seni hep sevicem, şimdi gitmek zorundayım köpeğim sana emanet..."
Gözlerimden gelen yaşlara engel olamıyordum, çok çaresiz ve içimde anlam veremediğim bir korkuyla ayaklarım ileri gidiyordu. Bu kadar aksiyon yaşamak aklımdan geçmezken bu yolda nasıl ilerleyebilirim. Kendimi toplayıp çantamı almıştım. Can dostuma sımsıkı sarıldım, yanından ayrılmak çok zordu her ikisinin...
Dışarı çıktım zifiri karanlık....
Etrafa bakıyordum. Yolun nerede kaldığından emin olmalıydım. Anahtarı aldım ve arabayı kullanmaya başladım telefondan konumuma bakmıştım çok karışık bir yönde değildim ama gittiğim yerleri az yada çok çözebilecek bilgiye sahiptim. Yönümü belirleyip yavaşça yola koyulmuştum.
Bir kaç saat sonra..
Telefonum çalmaya başlamıştı. Arayan belliydi. Merak etmesin diye telefonunu açtım.;
"Not bırakmışsın.!!. Neredesin.? Arabayı da almışsın..!!"
Sesi çok meraklı,korkulu ve titrekti.
" Senin bu olaylarda bir suçun yok, artık bu yolda tek başına gitmeye karar verdim."
"Nereye gidiyorsun o adamın yanına mı.?"
Bildigi soruları sormaya bayılırsın..
"Evet.!!"
Bu sefer sesi daha çok geliyordu..
" Delirdin mi!. O kadın seni öldürür.!"
Ne kadınından bahsediyordu ki bana adamın kafasına vurup bayıltan sanki bendim..
" Her şeyi göze aldım. Karışma artık bana!."
Telefonu kapatmıştım. Karnım çok açıkmıştı. Yol üzerinde bir restoran vardı orada durdum ve içeri girmiştim. Sabaha doğru bu işletmede kimsenin olmasını beklemiyordum. Dışarısı biraz serindi bir kaç saat beklemeye karar verdim.
Bir kaç saat arabada bekledikten sonra birileri restoranı açmıştı..
İçeri girdiğimde bir bayan vardı, Orta yaşların üzerindeydi. Kırmızı al yanakları ve orta boylarda minyon bir tipti, birazda tombuldu. Etrafa baktım el emeği bir sürü hamur işi vardı. Gözlerim bayram etmişti resmen , bu kadar yağlı ve hamur işini seven ben karnım açken diyeti düşünemiyordum. Meşrubat ve karnımı doyurmak için gözleme almıştım. İçinde reyhan vardı. Çok güzel korkuyordu, yemeye başladım. Teyze yanıma geldi meraklı gözlerle bu saatte benim gibi birini beklemiyordu
" Seni buralarda hiç görmedim, bizim buralarda yabancı buralara gelmez."
Yemek yerken cevap vermem zor olsada meraklı Teyze beni tanımak için meraklı gözlerle bakıyordu.
"Şeyy. Bende buraya ilk kez geliyorum ilerde bir kaç saat sonra bir kasaba var oraya gidiyorum.."
Teyze dahada meraklı bakmaya başladı. Gözleri biraz korku dolu bakıyordu.
" O kasabada senin gibi bir kızın ne işi olabilir.!"
Tamam kasabanın artık adı çıkmış, anladık da abartma be Teyze demek isterdim . İçimden konuştuğumu anlamış gibi cevap verdi.
" Yıllar önce buralarda kuş uçmazken, bir kaç kötü adam buralara göç etmişti. Biz o zamanlar çocuktuk. Sonra ailemizin diğer büyükleri arsa almak isterken bu adamların elleri silahlı bizimkileri kovalamıştı. Çok tehditkar insanlardı, herkes onlardan çekinirdi. Bu yüzden o kasabaya yıllardır kimse giremiyor. Yıllardır dahada güçlendi kahrolası adamlar şimdi çeteleri ile iş birliği yapıyorlar, Bir sürü kızları kötü yola çektiler, uyuşturucu mu dersin pazarlama mı dersin, kaçakçılık insan kaçırma ve fidye almaya kadar her şey yapıyorlar. Aman kızım gitme oraya yazık etme kendine.."
Ben duyduklarım karşında her şeyden hem fikirde olsam biraz daha korkmuştum.
" Teyze ben Kocamın yanına gidiyorum. Hastaneye kaldırıldı. Nerede bu Hastane.?"
Teyze kafasını sallayarak üzülmüş gibi görünüyordu.
" Senin kocan kim kızım.?"
"Oktay adı kocaman bir konakları var. Zengin bir ailesi ve bir sürü tanıdıkları var, merak etme o bana zarar gelmesini asla istemez."
Teyze şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
" O dediğin kişileri tanıyorum."
"Harika Nasıl bir aile."
Teyze yutkunarak konuşuyordu.
"O aile benim oğlumu kocamı vurarak öldürdü."
"Neee !.."'