6

16.4K 457 268
                                    

Titreyerek gözlerimi açtığımda karşımda bana endişe dolu gözlerle bakan Ali'yi gördüm.

Son yaşanan şeyler aklıma geldiğinde hıçkırıklarımı tutamadım üst üste kabuslar mı görmüştüm yoksa gerçek miydi yaşadığım şeyler anlayamıyordum.

Ali kollarını sımsıkı bedenime sarıp saçlarımı okşadı yavaş yavaş.

"Çok korktuk Asya,neden bu halde gittin mezarlığa" dediğinde yaşadığım şeylerin gerçek olduğunu anlayıp daha fazla ağlamaya başladım.

Ali'ye biraz daha sokuldum korkuyla.

"A-annem nerede"diye sordum titreyen sesimle.

"Seni odada bulamayınca hastaneyi birbirine katmış kamera kayıtlarını izlemişler ne olduğunu anlamak için. Daha kayıtları izlerken seni getirmiş mezarlık görevlisi annen de seni baygın görünce düşüp bayıldı ama merak etme bir şeyi yok uyuyor sadece" dediğinde gözlerim şokla açıldı.

"Mezarlık görevlisi mi"

"Evet güzelim,seni mezarlıkta baygın bulunca buraya getirmiş " dediğinde başım zonklamaya başladı.

Neler olmuştu, yaşadığım şeyler rüya mıydı değil miydi hiçbir şey anlamamıştım.

Kendini geriye doğru çekip " annene bakıp geleyim olur mu" diye sordu bedenimi süzerek. İyi olduğuma emin olmak istiyordu.

Başımı olumlu anlamda sallayıp" tamam " dedim sessizce.

Sorumsuzluğum yüzünden annemi perişan etmiştim resmen.

Ali odadan çıktıktan sonra yüzümü yıkamak için yattığım yerden doğrulduğumda üzerimde duran kıyafetleri görünce bedenim titredi.

Üzerimde kime ait olduğunu bilmediğim bir eşofman takımı vardı.

Elimle üzerimdeki kumaşa dokunduğumda duyduğum hışırtı sesiyle elimi cebime atıp içindeki küçük kağıdı çıkardım şaşkınlıkla.

Katlarını açtıktan sonra kalktığım yatağa çöküp kaldım.

" Son bir hata Asya! Son bir hata daha yaparsan seni kendi karanlığıma hapsetmekten çekinmem, hareketlerine dikkat et"

Gördüğüm notla gözlerimi zorlayan yaşlar yeniden özgürlüğüne kavuştu.

Üzerimi değişen de beni buraya getiren de oydu.

Gözlerim etrafta dolanırken telefonumu komodinin üzerinde gördüğümde hızlıca elime alıp daha önce engellediğim numaralardan herhangi birinin engelini kaldırdım hızlıca.

Öylece yere çöküp bedenimi odanın en uç köşesine attım kendimi korumak ister gibi.

Parmaklarım tuşlarda korkuyla hareket ederken aklım başımdan gitmiş gibiydi.

"Ne istiyorsun benden"

"Söylesene bana bunu neden yapıyorsun"

"Neden önce yaralayıp sonrasında yaralarımı sarıyorsun"

"Ölmemi istemiyor muydun ? Elindeydim savunmasızdım neden yapmadın derdin ne benimle"

"Neyin kini,neyin öfkesi bu yalvarıyorum sana uzak dur yapma. Ben yaşamaya daha yeni yeni başlamışken beni yeniden öldürme yalvarıyorum yapma "

Hızlıca yazdığım şeylerden sonra gözlerimi kapayıp telefonu avuçlarımın arasına alıp sıkmaya başladım.

Tüm bedenim titriyordu.

Odada yankı yapan bildirim sesiyle bakışlarım ekrana döndü.

055***" Kalk yerden"

Gördüğüm şeyle kollarımı başıma sarıp olduğum yerde iyice küçüldüm.

Karanlık Saplantı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin