"seviyorum dediğin kadına el kaldıracak kadar adi birisin sen,bu kız neden beni görmüyor diye yakındın yıllarca hatayı şu garibanın üzerine yıktın ama dönüpte kendini görmedin. Saçının bir teline bile zarar gelmesin diye çırpınan Ali varken senin gibi bir şerefsizi görmemesi onun suçu değil"
Duyduğum bağırtıyla gözlerimi açtığımda birkaç dakika boyunca nerede olduğumu anlamaya çalıştım.
Sertçe kapanan kapı sesiyle bakışlarım yan tarafa döndüğünde doktor endişeli gözlerle yüzüme bakıyordu.
"Asya iyi misin nasıl hissediyorsun"
"Hiçbir şey hissetmiyorum,neden ölmeme izin vermedin"
"Bunu yapamazdım Asya senin göz göre göre ölmene nasıl müsade etseydim"
"Göz göre göre dayak yememe işkence çekmeme onun bana iğrenç şeyler yapmasına müsaade ettin ama doktor, çık odadan ve bu odaya beni buradan çıkarmak dışında gelme bir daha "
"Asya bak dinle"
"ÇIK DİYORUM SANA DEFOL"
Yüzüme üzgünce bakıp arkasını dönüp gittiğinde öylece arkasından baktım bir süre.
Gözümden süzülen yaş yanağımdan boynuma doğru aktığında elimi kaldırıp gözyaşımı silecek takatim bile yoktu.
Daha birkaç dakika geçmişti ki aniden açılan kapıya baktım.
İçeriye doktor girecek diye beklerken Şahran'ı görmemle korkuyla gerildim.
Üzerine giydiği beyaz kısa kollu tişört vücudundaki dövmeleri iyice göz önüne sermişti.
Mavi gözleri tüm bedenimi aşındırırken kollarımdan tutup yataktan kaldırdı bedenimi hiçbir şey demeden.
Hiçbir şey diyemiyor tıpkı bir kukla gibi beni ellerinde oynatmasına izin veriyordum.
Beni o canavara götüreceğini anladığım andan beri sessizlik yemini etmiştim.
Ufacık elimi kocaman elinin arasına alıp odadan çıkardı ikimizide.
İkimizde hiçbir şey demiyor sessizliğimizi koruyorduk.
Merdivenden yavaşça inip bodrum katında bir odaya girdiğimizde derin bir nefes aldım.
Odanın ışığı açıldığı an öylece ayaklarım yere mıhlanmıştı.
Tüm oda benim fotoğraflarımla doluydu.
Duvarlar pencereler hatta tavan bile.
Kenarda duran yatağın üzerinde gördüğüm şeylere baktım telaşla.
Benim aniden ortadan kaybolan kıyafetlerim hatta iç çamaşırlarım bile yatağın üzerinde duruyordu.
Ali'nin aldığı bandanamı gördüğüm gibi oraya doğru gidecekken geriye doğru çekildim.
"Dokunma"
Duyduğum şeyle şaşkınlıkla Şahran'a baktım.
"Onlar bana ait, asıl dokunmaması gereken sizlersiniz" diyip yeniden hamle yaptığım da bedenimi kolları arasına alıp yönümü karşıdaki aynaya çevirdi.Kollarını karnıma dolamış arkamdan sımsıkı sarılmıştı.
Ellerimi bileklerine götürüp kollarını çözmeye çalıştığımda biraz daha sıktı.
"Aynaya bak Asya" diye kulağıma fısıldadığında aynadan gözlerine baktım.
"O kadar saf o kadar temizsin ki karşındaki kötülüklerin hiçbirini göremedin" diyip sağ elini kaldırıp yüzüne götürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Saplantı
Mystery / ThrillerYüzümde hissettiğim dokunuşlarla birbirine yapışmış olan gözlerimi zar zor aralamaya çalıştım. Yüzümden kayan el yavaş yavaş boynuma inerken bir türlü gözlerimi açamıyordum. Üzerimdeki geceliğimin varlığı yok olurken yattığım yerden kalkmak çırpınma...