17

11.6K 365 99
                                    

Dizlerimin üzerinde duran tepsiye iştahsız bir bakış atıp gözlerimi devirdim.

Dün uyandıktan sonra tamamen kendime gelmiştim ama bu odaya hapsedilmiştim.

"Yemeği oyna diye değil ye diye getirdim" diye sinirle soluyan canavara baktım.

Onu cevapsız bırakıp elimdeki çatalla domatese işkence etmeye devam ettim.

Ali'yi annemi özlemiştim ve burada kalmak istemiyordum.

Ali'nin gülüşü kulağıma dolduğunda gözlerimi kapadım birkaç saniye.

Küçüklüğümden beri kahvaltı yapmayı sevmez mırın kırın ederdim yerken.

Ali ise kahvaltının günün en önemli öğünü olduğunu söyleyip her seferinde sık boğaz ederek bana kahvaltı ettirirdi.

Şimdi karşımdaki kişi canavar değil de o olsaydı bana salak salak şeyler yaptırıp önümdeki şeyleri yedirirdi.

Sırf onun benimle uğraşmasını sevdiğim için yemeyi reddedip duruyordum.

"ASYA"

Duyduğum kükremeyle korkuyla sıçrayıp karşımdaki canavara baktım.

"Zıkkımlan şunları hemen" dediğinde başımı olumsuz yönde sallayıp tepsiyi geriye ittirdim.

Sinirle ayaklanıp yatağın üzerindeki tepsiyi tuttuğu gibi odanın ortasına savurdu.

Koca elleri çenemi kavrayıp başımı sertçe geriye itti.

Gözlerindeki ateş her saniye harlanırken onu sinirlendirmemem gerektiğini aklıma üşüştü.

"Her şeye karşı çıkmak zorunda mısın kızım bir kez olsun sorun çıkarmadan dediğimi yapamaz mısın ha"

"C-canım istemiyor midem bulanıyor"

"Yalan söyleme " dediğinde gözlerim doldu.

"Yalan söylemiyorum, yiyecek durumda olsam yerdim " dedim.

Uzunca yüzümü inceledikten sonra sımsıkı tuttuğu çenemi parmaklarıyla okşayıp geriye çekildi.

"Biraz dolaşmak ister misin" dediğinde başımı kaldırıp yüzüne baktım heyecanla.

"Hadi çık yataktan " dediğinde üzerimdeki örtüyü kenara atıp hızlıca yatakta çıktım.

Ani hareketimden dolayı kısa bir baş dönmesi yaşasam da umursamayıp peşine takıldım.

Odanın kapısını açıp geçmem için eliyle yolu gösterdiğinde koşar adımlarla odadan çıktım.

Sesiyle bana yön verdiğinde kendimi kocaman bir arazinin ortasında buldum.

Kocaman ormanın ortasına inşa edilmiş bir yerdi burası ve evin etrafı yeşillerle bezeliydi.

Biraz ileride duran salıncağa doğru yürüyüp yavaşça üzerine oturup küçük küçük sallanmaya başladım.

İçime büyük büyük nefesler çekerken gözlerimi kapatmış zihnimi dinliyordum.

Aradan geçen 10 dakika sonra oturduğum yerden kalkıp başka yerlere bakınmaya başladım.

Bahçeye bir anda dolan acı bağırışlarla ne olduğunu anlamaya çalışırken sesin olduğu yere doğru yürüdüm hızlıca.

İleride gördüğüm şeyle gözlerim kocaman olurken yüksek sesle çığlık oraya doğru koşmaya başladım.

Kocaman bir köpek ağzına aldığı kediye hırlayarak eziyet ediyordu.

Telaşlı bakışlarımı etrafta gezdirdiğimde bulduğum kürekle köpeğe doğru koştum.

Karanlık Saplantı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin