Karanlık Saplantı

26

Polis aracından indirilip küçük bir odaya getirilmiş öylece başım eğik bekliyordum.

Bileklerimde duran kelepçeye bakarken açılan kapıya baktığımda gördüğüm kişiyle hızlıca ayaklandım.

İskender abi karşımda durmuş yüzüme bakıyordu.

Gülümseyerek yanına gidip başımı göğsüne dayayıp gömleğine tutundum destek almak ister gibi.

İskender abim babamın benden ayırmadan okutup büyüttüğü kişiydi.

Derin bir nefes aldığımda kendimi biraz olsun daha iyi hissediyordum.

Omuzlarımda hissettiğim elleriyle bana sarılacak diye beklerken geriye doğru ittiğinde dengemi sağlayamadan kalçamın üzerine düştüm sertçe.

Şaşkınlık ve acıyla yüzüne baktığımda gözlerinde gördüğüm nefretle kaskatı kesildim.

"İskender abi" diye mırıldandığımda üzerime doğru gelip elini saçlarıma atıp başımı geriye çekti.

Acıyla gözlerimi yumduğumda ağlamamak için dudaklarımı dişledim.

"Haftalardır süren evcilik oyunun bitti ha küçük Asya" dediğinde gözlerimi açıp yüzüne baktım.

"Ne oluyor abi neden böyle yapıyorsun " diye sorduğumda başını iki yana sallayıp kahkaha atmaya başladı.

Saçımı parmaklarının arasında iyice sıktığında acıyla inledim.

"Sen benim kardeşimi vurdun lan" diyip kafamı geriye ittirdi.

Elleriyle saçlarını çekiştirirken kenarda duran sandalyeye tekme attığında bedenim korkuyla titredi.

"O mu senin kardeşin" diye sordum kalbimdeki acı kırıkla.

"O tabi lan,o ne sandın ha intikam almayacağımımı günlerce bekledim lan ben bu anı" dediğinde gözlerim dolu dolu onu izliyordum.

Yüzüme baktığında tahammül edemiyormuş gibi başını çevirip sinirle soludu.

Çöktüğüm yerden zorlukla kalkıp karşısına geçtim.

"Ben kimim İskender abi, karşında duran nefretle baktığın kız kim" dediğim de birkaç saniye yüzüme bakıp başını geriye çevirdi.

"Sen diye biri yok benim için,benim Şahran'dan başka kimsem yoktu,onu da sen aldın elimden" dediği an yanağımda hissettiğim acıyla geriye sendeledim.

Elim tokat attığı yanağıma gittiğinde hiçbir şey diyemedim.

Burnumdan dudaklarıma doğru akan kanı elimin tersiyle sildim usul usul.

Bakışları yüzüme yayılan kana kaydığında üzerime doğru bir adım atacaktı ki vazgeçti.

Buruk bir gülümsemeyle yüzüne bakıp " Şahran senin kardeşin öyle mi" diye sordum.

Omuzlarını dikleştirip " evet kardeşim" dedi.

"Şahran'ın intikamını mı alacaksın benden"

"Evet"

"Peki ya benim intikamımı kim alacak abi" dediğim de duyduğu şey komikmiş gibi birkaç saniye kahkaha atıp yeniden ifadesiz bir şekilde yüzüme baktı.

"Niye böyle bakıyorsun,onu vurduğum için mi nefret ediyorsun benden" dediğimde başını sallayıp onayladı.

"Peki ya o beni taciz ettiği için de ondan nefret ettin mi, b-benim evimde odamda bana yaptığı iğrenç şeylerden sonra ona da vurdun mu böyle" diyip üzerimdeki tişörtün yakasını çekiştirip kurşun yarasını gösterip " beni vurup yaralı halimle saçlarımdan tutup yerlerde sürüklediği için ondan intikam almak istedin mi. Ben hiç tanımadığım bir adamın eziyetlerine maruz kaldığımda neredeydin sen İskender abi"