Pamuk gibi elleriyle saçlarımı okşayan annemin dizine biraz daha sokulup bu anın tadını çıkarmaya çalışıyordum.
O adam beni karanlığına çekip tüm renklerimi soldurmaya kararlıydı.
Annem her ne kadar bilmesede şuan bir nevi ona veda ediyordum.
"Anne"
"Efendim Annecim"
"Dün olanlar tekrar yaşansa ama ben bir daha geri dönemesem ne yaparsın"
"Hihh Allah korusun yavrum, nasıl yaşarım ben sensiz. Babandan sonra tek dayanağım sensin. Birkaç saat yoktun diye aklımı kaybettim ben ayy sus sus bana sorma böyle şeyler "dediğinde buruk bir gülümseme yayıldı yüzüme.
"Babasız bir kız çocuğu ne demek çok iyi biliyorum ben Asya'm,babam öldüğünde ilkokula yeni başlamıştım. Yarım yamalak eksik gedik büyüdüm. Yüzünü dahi hatırlamıyorum artık ama sen kokusuna kadar biliyorsun, göğsündeki o güveni tattın annem, sabırlı olmak gerek biliyorsun" dedi.
Ruh halimin babamdan dolayı olduğunu düşünüyordu ve beni kendince teselli ediyordu biricik annem.
Peşimde bir manyağın olduğunu bilse ne yapardı kim bilir.
Göz pınarlarımdaki yaşı kurulayıp yattığım yerden doğrulup " hadi artık sen eve gidip dinlen biraz, Ali de gelir zaten şimdi "dedim hızlıca.
"Ali oğlum gelsin de öyle gideyim yanlız kalma hastane köşelerinde "
"Ne olacak Annecim hadi git sen akşam da gelme yarın ben geleceğim inşallah " diyip kocaman gülümsedim.
"Peki madem,yat dinlen tamam mı güzel gözlüm "
"Tamam tamam hadi git " dediğimde küçük bir kahkaha atıp eşyalarını alıp gitti.
Öylece birkaç dakika arkasından baktıktan sonra derin bir nefes bırakıp bende odadan çıkıp kafeteryaya doğru ilerledim.
Reglim yaklaştığı için canım deli gibi tatlı şeyler çekiyordu.
Rafta duran keklerden birer tane aldıktan sonra ücretini ödemek için telefon kabıma sıkıştırdığım parayla cebelleşirken " buyrun buradan alın" diyen sese baktım hızlıca.
Şahran karşımda durmuş gözlerimin içine bakıyordu.
Elindeki keklerimi uzatıp " al bakalım" dediğinde başımı sallayıp zar zor çıkardığım parayı uzattım eline doğru.
Uzattığım paraya görünce yüzü kasılıp kaşları çatıldı.
"Koy onu yerine "
Sert sesini duyduğum an vücudum ürperdi.
Direkt gözlerimin içine bakıyordu ve bu oldukça rahatsız ediciydi.
Parayı eski yerine koyup teşekkür ederek elinden kekleri aldım çekinerek.
"Nasılsın Asya"
"İyiyim sen nasılsın" dediğimde odak noktası gözlerimin içiydi.
"Şuan çok iyiyim " dediğinde utançla gözlerimi kaçırdım.
"Eğer senin için sorun olmayacaksa hemen köşe de bir kafe var orada bişeyler içelim mi" diye sorduğunda kararsız bir şekilde yüzüne baktım.
"Fazla uzun kalmayız merak etme" dediğinde başımı salladım.
"Tamam,ee şey ben odaya çıkıp üzerime bişeyler alayım "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Saplantı
Gizem / GerilimYüzümde hissettiğim dokunuşlarla birbirine yapışmış olan gözlerimi zar zor aralamaya çalıştım. Yüzümden kayan el yavaş yavaş boynuma inerken bir türlü gözlerimi açamıyordum. Üzerimdeki geceliğimin varlığı yok olurken yattığım yerden kalkmak çırpınma...