Lara ve five yatakta sessizce oturuyorlardı. Lara bir süre sonra sessizliği bozdu.
"Bir şey sorucam sana"
"Sor bakalım"
"Şu kıyamet tam olarak ne ?"
"Anlattım sanıyordum"
"Five seni tanıyorum. Her şeyi anlatmadın . Sakladığın bir şey var gibi"
Bunun üzerine five cebinden bir göz çıkardı ve Lara'ya verdi. Lara eline aldığı göze baktı. Hiç bir şey anlamamıştı.
"Bu ne"
"Kıyamette sıkışıp kaldığım zaman buldum. Luther tutuyordu. "
"Kime ait biliyor musun peki"
"Hayır. Ama nerde üretildi biliyorum"
"Neresi"
"Bir laboratuar bu göz orda yapılmış kime ait öğrenmemiz gerek"
"Yerini bildiğine göre gidelim mi, yani eğer gelmemi istersen"
"Tabikide gel . Bana inanıyorsun sonuçta"
Lara bunun üzerine gülümsedi . Elini ona uzattı.
"Gel hadi gidelim "
~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Pencereden çıkmak iyi bir fikir miydi sence?""Dikkat çekmeden gitmemiz lazımdı"
"Her neyse gidelim hadi"
Bir süre sonra labaratuvara gelmişlerdi. Five sahte gibi bir gülümseme ile elindeki gözü cebinden çıkardı.
"Şey merhaba, kız kardeşim ile bu gözü bulduk da sahibini arıyoruz"
"Ne centilmen bir delikanlı" dedi sekreter kadın.
"İsterseniz yardımcı olayım" dedi yanlarına gelen adam (adını unuttum lan diziyi unutmuşum ben)
"Evet, güzel olur" dedi Lara.
"Bence biz kendimiz verelim değil mi kardeşim"
"Bence de"
"Üzgünüm ama müşteri gizliliği önemlidir yani-"
Five birden adamın yakasına yapışmıştı. Lara onun kolundan tutup çekmeye çalışıyordu.
"Bana bak bu gözün sahibini öğrenmem lazım, aklının ucundan bile geçmeyecek şeyler gördüm ben"
"Güvenliği çağırın!" Adam bağırışı üzerine sekreter telefonu eline almıştı.
Five ve Lara ise ordan uzaklaştı.
"Biraz daha sakin olamaz mıydın "
"Ne yapayım bu durumda sakin olamıyorum ben "
"Neyse şimdi ne yapacağız gözün kime ait olduğunu söylemedi"
"Aklımda bir fikir var gel benimle "
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Nasıl yani oraya gelicem ve sizin babanız gibi mi davranacağım?"
"Evet, dünyayı kurtarmak için bunu yapmak lazım " dedi five .
"Sadece babamız gibi davran bu iş bitsin." Dedi Lara
"Eh , peki tamam hadi "
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Üzgünüm ama ben oğlunuz veya kiziniza bir şey yapmadım"
"PEKİ NEDEN OĞLUMUN DUDAĞI KANIYOR!?"
"Dudağında bir şey yok-"
Demesine kalmadan Klaus five'a sağlam bir tokat geçirmiş ve dudağını kanatmisti.
"Yalan söyleme!"
Dedi Klaus ve kafasına cam küreyi geçirdi.
"Daha fazla sorun çıkarmadan gidin!"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Hala acıyor mu five?"
"Biraz"
"Gözü yine öğrenemedik"
"Boşver artık zor kullanarak öğreneceğiz" dedi ve Lara'nin elini tutup onları ışınladi.
Five'in elinde bir bıçak vardı ve onları bir minibüse ışınlamisti.
Bıçağını adamın boğazına dayamıştı.
"Ya şimdi söylersin yada hiç iyi şeyler olmaz. Şimdi söyle bu göz kime ait ve amacı ne"
"Karaborsa! İnsanlara sahte göz satıyorum! Piyasada kapış kapış gidiyor. Su anda sırada en az yirmi kişi var"
"Peki o liste nerde?"
"Ofisimde tek kopyası orda"
"O zaman bir yolculuk yapacağız"
Lara five'in kolundan tutup kendine çekmişti.
"Sakin ol biraz lütfen"
Five cevap vermedi . Bir süre sonra ise büyük bir binaya geldiler (labaratuvar işte)
Ancak iner inmez bina bomba gibi patlamıştı. Five ise bir kenara savrulmuştu.
"Five iyi misin!?"
"Evet evet iyiyim ama artık sahibi öğrenemeyeceğiz"
Evet... bölüm attım sonunda bir kitabım olduğunu hatırladım çok şükür. Neyse sanırım baya yine bölüm gelmeyecek çünkü hafta sonu da kursa gidicem okuldan da baya geç geliyorum.
Yalnız ben diziyi unutmuşum lan o yüzden bazı kısımları unutmuş olabilirim kusura bakmayın yani iyi okumalar:)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey kardeş/Five hargrevees
Fanfiction!ŞİMDİLİK ARA VERİLDİ DEVAM EDECEK! Five'ın gittiği gün ben çok değiştim, neydim ben? Reginald Hargreeves'in aile dostlarının kızı. Aynı değildim.