Üvey kardeş/Five hargrevees

12

Klaus ve Ben, mavi portalın içinden yere sert bir iniş yapmışlardı.

"Bu..."

"...müthişti." diye tamamladı Ben Klaus'u.

Ben ayağa kalkarken etrafına baktı.

"Five nerede?"

Klaus ise düşmenin ve çarpmanın etkisi ile zorla kalktı ayağa.

"Beş! Diego! Allison!"

Klaus ellerini yukarıda tutarak portala doğru bağırdı, sanki onu duyacaklarmış gibi.

"Herkes nerede?" dedi endişe ile.

Sonra ise sakin ve alaycı haline geri döndü.

"Gitmişler..."

Yürürken devam etti, arkasından hayalet olan Ben geldi.

"Rüzgarda salınan osuruk gibi yitip gitmişler."

"Yine biz bize kaldık, harika."

İkili sokaktan çıkıp etraflarına baktı.

"Hangi cehennemdeyiz peki?"

Klaus şikayet dolu bir sesle konuştu. Bir yandan da yürümeye başladı.

Etraflarına baktıklarında herkesin 1960'lar gibi giyindiklerini gördüler.

"Şapkalar yine mi moda?"

"Bence asıl soru 'Ne zamandayız?' "

Klaus soruyu duyduktan sonra adamın birine doğru koştu.

"Afedersiniz, rahatsız ediyorum. Hangi yıldayız, söyler misiniz? Ya da hangi gündeyiz?"

Adam Klaus'u takmadan çekip gitti.

Ben ise bulduğu bir dergiye baktı ve Klaus'a doğru gel işareti yaptı.

"Klaus, buraya gel."

"Ne var?"

Klaus Ben'in yanına gelirken sordu.

"Bak."

"Evet, adam benim tipim ama vücudu nasıldır?"

"Tarihe bak, salak."

"Doğru ya."

Klaus dergiyi eline aldı ve tarihi okudu.

"11 Şubat 1960 mı? 1960."

İkili birbirine baktı ve aynı anda konuştu.

"Ha siktir."

*1961*

Mavi portaldan bu sefer düşen Allison oldu.

Kendi fotoğrafını çeken adamı fark etmeden sokağa çıktı.

*STADTLER'IN RESTORANI*

Restoranı görüp yardım için içeri girse de adamın biri ona "Sadece Beyazlar" yazan tabelayı göstermesi üzerine çıktı. Irkçılık yıllarına gelmişti, ne güzel (!)

*1962*

Portaldan düşen bu kez Luther'dı. Büyük bedeni ile çöp konteynerine sert bir iniş yapmıştı.

"Ha siktir!"

Sokaktan çıktığı gibi bağırdı.