Yemek faslı bitince Jackson sevgilisini almak için eve gelince ortalık tekrar karışmıştı.
Yoongi Jacksonı sıkıştırmış sorular sorarken Jungkook ve Jimin de onunla beraber sorguya çekmeye devam ediyordu.
Taehyung ise koltukta baş aşağı yatıyor ve onları izliyordu bıkkınca.
"Taehyung öyle yatma beynine kan gidecek" Jackson sorulan bir soruyu umursamadan konuşunca jimin ve Jungkook aynı anda bağırmıştı "sorulara cevap ver!" Diyerek
Jackson ise günlerini öldürmek istemediği için yavaşça yerinden kalktı.İzninizle bu saçma işe daha fazla devam edemeyeceğim.
Konuştuktan sonra aralarından sıyrılarak Taehyungu hızlıca kucağına aldı ve kapıya ilerledi.
Taehyung şaşkınca boynuna sarılırken yoongi bağırmıştı "nereye gidiyorsunuz?!" Jungkook ise tam öne atılmıştı ki Jimin onu tuttu hızlıca "sen karışma" diyerek kendisine bakan Taehyunga baktı.
Mutlu olacaksa kimsenin konuşmaya hakkı yoktu ona göre.
"Evime gidiyoruz sevgilimle beraber" diyerek başka bir şey demeden zorlukla kapıyı açıp çıkmıştı.
Yoongi ise sinirli bir nefes verip koltuğa attı kendini Jungkookta aynı şekilde onun yanına oturdu.
Jimin ise iki aptala bakıyordu kaşları çatık şekilde.
"Onun için mutlu olmanız gerekiyor sizi aptallar" yoongi omuzlarını silkti bir çocuk gibi Jungkook ise yere ayağını vurmuştu sinirle.
"Her neyse işim gücüm var sizinle uğraşamam" diyerek evden çıktı Jimin.
Jackson ise evden çıkınca kucağındaki çocuğu yere indirdi.
"Kusura bakma sormadan aldım kucağıma" diyince Taehyung kibarlığına ve düşünceli oluşuna gülümsedi.
Aklından keşke sana aşık olsaydım diye geçirmeyi de ihmal etmemişti.
"Sorun değil Hyung sana her konuda güveniyorum ben, sen rahat olabilirsin" Diyip onu takip ederek arabasına bindi.
"Sehun ne oldu" Jackson arabayı çalıştırırken konuştu "adamlarım hastanenin önüne attı şikayetçi olamayacak karşısında ben varım sonuçta" dedi egoyla.
Taehyung buna göz devirince önce Jackson sonra da kendisi gülmeye başladı. İkili yol boyu gülüşüp milleti çekiştirerek Jacksonın kendi evine gelmişlerdi.
"Şaşalı şeyler seviyorsun he sen" dedi koca villayı ve havuzunu süzerken"
"Senin de aynı şekilde bir villa da oturuyor oluşun şoku" diye ekleyince Taehyung omuzlarını silkti.
"Bizim 1 tane var en azından" diyerek cevabı yapıştırdı hemen.
Jackson ise ona laf yetiştiremeyeceğini daha arabada yolun başındayken öğrendiği için direk kapıya gidip zile bastı. Görevli kadın onları kapıda karşılayıp istedikleri bir şey var mı diye sorduktan sonra onların yanından ayrılmıştı.
"Taehyung sana eşofman mı vereyim şort mu?" Diye sorusunu yöneltti üst Kata çıkarlarken.
"Şort" diye mırıldanarak onu takip etti.
Jackson odasına girip kendi şortlarını tek tek alıp çocuğun üzerine tuttu.
"Tanrım biraz kilo almalısın ufacıksın" diye hayıflanarak konuştu bir anne edasıyla.
Kendi şortlarının olmayacağını anlayınca alt çekmecede duran kısa siyah şortu çıkarıp çocuğa uzattı.
Taehyung tip tip kendisine bakarken ensesini kaşıdı.
"Eski sevgilimin bi tek bu olur sana" dedi ve onu giyinmesi için odada tek bırakmıştı. Taehyung ise odayı inceledi bi an kamera yoktur umarım diye düşündü.
Üzerine geçirdiği şort yüzünden tişörtü elbise gibi duruyordu. Neyse ki bacaklarında tüy yoktu.
Odadan çıkınca Jackson onu alıcı gözle bir süzdü ardından ıslık çaldı Taehyungun yanakları utançla kızarırken diğeri bunu anlayarak konuştu daha da utanmasın diye "hadi bakalım aşağı inelim de box salonumu göstereyim sana" Taehyung kocaman gözleri ile onu izliyordu.
"Box salonun mu var gerçekten?" Diye sordu aslında sorunun cevabı belliydi ki içeri girince Jackson gerek duymamıştı cevap vermeye.
"Hadi bakalım başlayalım"
Jackson saatlerce Taehyunga ders vermek yerine onu tutup tutup yerden yere fırlatmıştı Taehyung her ne kadar fark etmesede her sonraki seferde birazda geliştiriyordu kaçma çabalarını. Jackson ise memnundu karşısındaki çocuk bedenine rağmen oldukça güçlüydü.
"Su istiyorum" dedi yere yapışmadan önce küçük olan. Jackson nefes nefes her yeri morarmış olan çocuğa bakıp gülerek ringden çıkıp odadaki dolaptan su çıkarıp çocuğa uzattı.
"İç çabuk ayağa kalk su soğuk hasta olursun hareket etmezsen" diyince Taehyung şişeyi sinirle ona fırlattı ve ayağa kalktı.
Bütün vücudu sızlıyordu resmen. Jackson tekrar yanına gelince ellerine eldivenlerini taktı eğitim için (o şeyin adını bilmiyorum) ardından Taehyunga da eldivenlerini takmasını söyledi.
Taehyung karşısındaki adama sinirle baktı. Tamam şimdi günün acısını çıkarma vaktiydi.
Hırsla önünde duran adama atıldı ve yumruk atmaya başladı, Jackson şaşkınca onu savuşturmak için hareketler yapıyordu ancak çocuk hızlı hızlı boşluk bularak vücuduna vuruyordu.
Canı yansa da alışıktı o o yüzden Taehyungun istediği tepkiyi verememişti.
"Bağırsana lan" diye bağırdı Taehyung Jackson ise afalladıktan sonra tam güleceği sırada Taehyung yumruklarını yüzüne indirmeye başladı.
Jackson dengesini kaybedip yere yatarken Taehyung da onun karnına oturarak göğsüne vurmaya başladı.
Sonunda nefes nefese durarak kendini yana attı. "Yüzümü dağıtmanın bir bedeli olmalı" diye yakındı Jackson "peki ya benim yüzüm ve bebeksi vücudum?!" Diye çıkıştı Taehyung da.
Bölüm taze bitti hemen yayınlıyorum afiyet olsun herkese 😌🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Viernes // Taekook
Fanfiction"Arada sırada aynaya bakmalı insan; Güzel miyim diye değil. İnsan mıyım diye." - Tuncel Kurtiz