Magnus ve Sadie uyandıklarında deniz kenarında yatıyorlardı. "Tıpkı anne ve babamın anlattığı gibi..." dedi Magnus.
"Sen ne yaptın?" diye sordu Sadie sinirli bir şekilde.
"Kusura bakma ama durumu nasıl anlatmayı düşünüyordun?"
"Bilmiyorum ama anne ve babamın bana ceza vermesinden daha iyi olurdu."
"Gerçekten Travis amcanın sana bu yüzden ceza vereceğini mi düşünüyorsun?"
"Malesef çok haklısın... Saraya nasıl gideceğiz?" diye sordu Sadie. O sırada Fire uçarak geçti. "Düşündüğüm şeyi yapmayacağız değil mi?"
...
"Hâlâ kral olduğuma inanamıyorum." dedi Alexander.
"Merak etme. İlk başta bana da öyle oldu." dedi Hunter.
"Gerçekten mi?" diye sordu Alexander şaşkın bir şekilde.
"Evet kesinlikle."
"Bunu nasıl atlattın baba?"
"Yavaş yavaş alıştım. Sen de alışacaksın."
"Baba oğul ne konuşuyorsunuz?" diye sordu Angel.
"Bir şey yok anne."
"Bu arada Melody ile nasıl gidiyor?" diye sordu Hunter.
"Baba!"
O sırada kapı tıklatıldı ve içeri hizmetçi geldi. "Kusura bakmayın ama..."
"Önemli değil. Ne oldu?" diye sordu Alexander.
...
"Hanginiz suyu yanlışlıkla döktü?" diye sordu Hunter bıkkın bir şekilde. Angel ona dik dik bakmaya başladı. "Kusura bakmayın sürekli öyle oluyordu."
"Önemli değil ama bu sefer ben bilerek suyu döktüm." dedi Magnus.
"Neden? Ne oldu?" diye sordu Angel şaşkın bir şekilde.
"Anlatacağız ama bence bunu anne ve babalarımızda duymalı." dedi Sadie.
...
"Siz ne dediğinizin farkında mısınız?" diye sordu Lucy.
"İnan bana hiç bu kadar farkında olmamıştım anne." dedi Magnus.
"Nereye baksak başka bir boyuttan gelen özel insanlar var." dedi Travis.
"Bunun son olduğuna eminim baba." dedi Sadie.
"Nereden biliyorsun?" diye sordu Brenna.
"Çünkü çok gizli bir odası var ve sadece şu ana kadar bildiğimiz kişiler ile ilgili bilgiler var." dedi Magnus.
"Tamam o zaman." dedi Marco.
"Benim anlamadığım bir şey var. Bu adam nasıl hâlâ hayatta olabilir?" diye sordu Travis.
"O bir bilim insanı kendini iyileştirmiş olabilir." dedi Sadie.
"Bu arada biz burada mı kalacağız?" diye sordu Magnus.
"Evet çünkü hafta sonu orada olmanız çok tuhaf olur." dedi Lucy.
"Yaşasın!" dedi Magnus.
"Merak etmeyin siz gelebilirler diyene kadar burada kalabilirler." dedi Hunter.
"Teşekkür ederiz." dedi Marco ve bilgisayarı kapattığı belliydi.
...
"Misafir odasına hoş geldiniz." dedi Alexander.
"Buranın gerçek olduğunu öğrendiğimden beri en büyük hayalim bu dünyaya gelmekti." dedi Magnus.
"Ne yalan söyleyeyim benimde öyleydi." dedi Sadie.
"Ben daha çok sizin dünyanızı merak ediyorum." dedi Melody.
"Bence hiç merak etme. Çok sıkıcı bir yer... Oradaki en iyi şey bizim özel güçlerimiz." dedi Magnus.
...
"Yıllar sonra deja vu oldum." dedi Hunter.
"Sadece sen değil." dedi Violet.
"Ama bu sefer en azından bilerek geldiler." dedi Angel.
"Evet kesinlikle." dedi Phillip.
"Bu arada ben dayanamayıp Magnus ve Sadie'nin zihnini okudum. O adam gerçekten iyi birisi değil. Yanlış anlamayın ama boyutunun yok olmasını hak etmiş gibi duruyor." dedi Hunter.
Angel onun elini tuttu ve "Öyle deme Hunter. Hiç kimse evini kaybetmeyi hak etmez."
"Ama o arkasından 6 kişiyi evsiz bıraktı. Hem de hiçbir şey bilmiyorlardı." dedi Violet.
"Çok haklı. O olmasaydı diğerleri de evsiz kalmazdı... ki biz de gerçek olmazdık ama olsun." dedi Phillip.
"Evet kesinlikle." dedi Hunter.
...
"Annem ve babam burayı abartıyor sanıyordum. Ama burası gerçekten çok güzel bir yer." dedi Magnus.
"Aynı fikirdeyim. Gerçekten çok güzel." dedi Sadie.
"Özellikle de Miley ve Miles iki seriyi birleştirince daha güzel olmuş gibi duruyor."
"Sence Stan ve Edalyn olmasaydı hayatımız nasıl olurdu? Ne de olsa bir nevi onlar ile ilgili bir şey yapıyorduk."
"Yanlış anlama ama sen amcanı ve ben teyzemi onlara borçluyuz. Ayrıca Watson ikizleri ve Logan da amcasını Stan'e borçlu. Sen bunu unuttun mu? Ben bu hikayeleri duyduğum zaman Stan'e daha çok teşekkür ettim. Ona daha çok borçlu hissettim. Ya sen?"
"Tabi ki de öyle hissettim ama bu güçleri ben istemedim. Kimse bana sormadı. Sanki ben daha doğmadan hayatım şekillendi." dedi Sadie üzgün bir şekilde.
Magnus yataktan kalktı. Sadie'nin yanına oturup elini tuttu. "Bu sadece sana olmadı. Bana da oldu. Hatta Flor, Mia, Toprak ve Tom'a da oldu. Hepimiz bunları isteyerek almadık. Ama devam etmek zorunda kaldık."
"Evet bu güçleri kimse isteyerek almadı ama ben gücümü sevmiyorum. İnsanların ne düşündüğünü duymak istemiyorum." dedi Sadie ve ağlamaya başladı. Magnus ona sarıldı. Geri çekildikten sonra "Özür dilerim. Sadece her şey üst üste geldi."
"Önemli değil. Bazen öyle bir an olur ve herkes patlamak ister. Ben senin her zaman yanında olacağım. Ayrıca sen güçleri çok güzel bir şekilde kontrol ediyorsun. Sanki yaptığım hatayı hatırlamıyorsun."
Sadie ağlamaklı bir sesle kıkırdadı. "Ama o hata iyi bir şeye sebep oldu."
"Ama yine de bir hataydı. Bu güçler ne bir hediye ne de bir lanet. Tam olarak ne olduğunu ben de bilmiyorum."
"Bugün beraber yatalım mı?" diye sordu Sadie utangaç bir şekilde.
"Peki tamam ama emin misin?" diye sordu Magnus şaşkın bir şekilde. Sadie olumlu anlamda kafasını salladı ve beraber yattılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Boyutta 4
FantasyLucy ve Marco evlendi ve Magnus adında bir çocukları oldu. Tam adı Magnus Stan Russo. O Stan'in yaptığı her şeyi yapabiliyor. Aynı zamanda Travis ve Brenna da evlendi ve Sadie adında bir çocukları oldu. Tam adı Sadie Edalyn Smith. O da Edalyn'in yap...