Değişik Duygular

0 0 0
                                    

Magnus ve Sadie uyandıklarında konuşmaya başladılar. "Hadi bakalım. Burada ikinci günümüz başlasın." dedi Sadie.

"Ama burada olmak çok güzel bir şey değil mi? Kendimi hiç olmadığım kadar özgür hissediyorum." dedi Magnus.

"Bak bu konuda çok haklısın... Çocukken sen, ben, Alexander ve Melody beraber hayal kurardık. Hatırlıyor musun?" diye sordu Sadie.

"Evet kesinlikle. Hem de çok iyi hatırlıyorum... Düşündüğüm şeyi mi düşünüyorsun?" diye sordu Magnus heyecanlı bir şekilde.

"Kesinlikle."

O sırada kapı tıklatıldı ve "Gir." dedi Magnus.

İçeri Alexander girdi ve "Siz ne konuşuyorsunuz?" diye sordu.

"Sen kesinlikle baban gibisin." dedi Magnus bıkkın bir şekilde.

"Çocukken hep beraber kurduğumuz hayallerden bahsediyorduk." dedi Sadie.

"Büyümemize rağmen küçülebiliriz. Farkında mısınız? Ne de olsa benim ve Melody'nin büyü yapmak gibi bir yeteneği var. Ayrıca Melody buna asla hayır demez. Ben gelecekteki karımı çok iyi tanıyorum." dedi Alexander ukala bir şekilde.

"Ben gerçekten böyle miyim?" diye sordu Magnus isyankar bir şekilde.

"Son kısım hariç evet diyebilirim."

"Çok teşekkür ederim... Sen ne söylediğinin farkında mısın?"

"Yanlış anlama ama ben senden ilham alınarak yapıldım." dedi Alexander.

"Ben de onu diyorum. Ben bu kadar ukala mıyım?" diye sordu Magnus.

"Evet kesinlikle." dedi Sadie.

"Hadi kahvaltıya gidelim. Ben çok acıktım." dedi Alexander.

"Bu kesinlikle benim. Çünkü ben de çok acıktım. Hadi gidelim." dedi Magnus.

...

"Şimdi ne yapacağız?" diye sordu Melody.

"Öncelikle küçülelim. Çünkü o hayallerin hepsini küçük biz yapmak istiyordu ve ben onların hayallerini çalmak istemiyorum." dedi Alexander ve asasını çıkardı.

"Bu teknik olarak çalmak olmazdı ama ne demek istediğini herkes anladı. O yüzden sıkıntı yok. Yap gitsin." dedi Magnus.

"Aynı fikirdeyim. Zaten küçük beni çok özledim... Tabi güçlerimi kontrol etmemeyi özlemedim." dedi Sadie.

"Onu ben de özlemedim." dedi Magnus.

"Tamam o zaman." dedi Alexander ve bir büyü fısıldadı.

"İşe yaradı mı?" diye sordu Magnus.

"Evet." dedi Sadie.

"Bu çok güzel bir şey değil mi? Bence bunun keyfini hemen yaşayalım." dedi Melody.

"Nasıl?" diye sordu Alexander.

Melody hemen koşmaya başladı. "Gelmiyor musunuz?"

"Ben hemen geliyorum." dedi Sadie ve o da koşmaya başladı.

"O zaman..." dedi Alexander.

"Başka seçenek yok." dedi Magnus ve beraber koşmaya başladılar.

Bir süre sonra durdular ve "Şu anda babam beni böyle görse sanırım krallığı elimden alır." dedi Alexander.

"Belki ama bence yeniden çocuk olmak daha güzel bir şey." dedi Magnus.

"Çok haklısın." dedi Alexander.

"Dışarıda olan kişilere şaka yapalım mı?" diye sordu Sadie.

"Sen kimsin ve Sadie'ye ne yaptın?" diye sordu Magnus şaşkın bir şekilde.

"Ha ha çok komik. Hadi gidelim." dedi Sadie ve koşmaya başladı.

Magnus arkasından koşmaya başladı. "Yavaş ol."

"Sence bunların olması ne kadar sürer?" diye sordu Alexander.

"Anne ve babaları gibilerse gitmeden beraber olurlar." dedi Melody.

"Bunun üzerine iddiaya girmem çünkü çok haklısın. Hadi gidelim." dedi Alexander ve koşmaya başladı.

"Beni bekle." dedi Melody ve o da koşmaya başladı.

...

"Bu olanları hiç kimseye söylemek yok." dedi Alexander.

"Sen merak etme." dedi Magnus.

"Ne de olsa burada olan hiç kimse ceza almak istemiyor." dedi Sadie.

"Evet kesinlikle " dedi Melody.

"Tamam o zaman." dedi Alexander ve bir büyü fısıldadı.

...

Magnus ve Sadie beraber yürüyorlardı. "Bugün gerçekten çok güzel bir gündü. Çok ama çok eğlendim." dedi Sadie.

"Evet. Ben de öyle." dedi Magnus.

"Aslında bu dünya olmasaydı biz olmazdık gibi geliyor."

"O ne demek?"

"Anne ve babalarımız burada beraber oldu."

"Ama onlar zaten birbirlerini seviyorlardı. Sadece burası onları daha fazla birbirine bağladı."

"Eğer bir gün birini sevecek olursan... Onu buraya getirir misin?" diye sordu Sadie utangaç bir şekilde.

"Bunu neden sordun?" diye sordu Magnus ukala bir şekilde.

"Sadece merak ediyorum."

"Bana sormadan bile öğrenebilirsin."

"İyi tamam. Hiç sormadım farz et."

Magnus Sadie tam gidecekken onun kolundan tutup kendine çekti. "Sen şu anda var olmayan birini mi kıskanıyorsun?"

"Tabi ki de hayır. Öyle bir şey yok." dedi Sadie utangaç bir şekilde.

"Emin misin?" diye sordu Magnus. Sadie olumlu anlamda kafasını salladı. "Keşke şu anda senin gücün benim olsaydı. Çünkü yüzünden yalan söylediğini anlıyorum."

"Ben yalan söylemiyorum."

"Ben senin herhangi bir şey yaptığın zaman yüzünün hangi ifadeyi aldığını çok iyi biliyorum. O yüzden benden hiçbir şey saklayamazsın."

"Diyelim ki evet seni var olmayan birinden bile kıskanıyorum. Bunun nedeni sadece kendimi bildim bileli arkadaş olmamız olurdu."

"Ya ben seni arkadaş olarak görmek istemiyorsam..." dedi Magnus ve Sadie'nin elini tuttu.

"Ne demek istiyorsun?" diye sordu Sadie şaşkın bir şekilde.

"Bence sen ne demek istediğimi gayet iyi biliyorsun." dedi Magnus ve Sadie'yi öptü. "Gerçekten çok özür dilerim ama daha fazla dayanamadım, dayanmak istemedim."

...

"Sadie yol boyunca bir şey demedin. Ben gerçekten çok özür dilerim."

Sadie Magnus'un yanağını öptü. "İyi geceler." dedi ve yatağa yattı.

Başka Bir Boyutta 4Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin