Bir Şey Olmuş

0 0 0
                                    

Magnus ve Sadie uyandıklarında konuşmaya başladılar. "Sadie hâlâ bir şey demedin."

"Bir önemi var mı?" diye sordu Sadie.

"Senin için olmasa da benim için var." dedi Magnus ve Sadie'nin elini tuttu.

"Hatırlıyor musun?... Biz 7 8 yaşlarındayken benim dizim çok kötü bir şekilde yaralanmıştı. O gün hiç kimse seni benim yanımdan ayıramamıştı. İlk kez beraber yatmıştık."

"Hem de çok iyi hatırlıyorum."

"O gün kalbimin çok hızlı attığını hissettim."

"Dur bir dakika yani..."

"Yani neden beni öpmek için bu kadar çok bekledin? Yanlış anlama ilk öpücüğümü 7 8 yaşında beklemedim ama 17 yaşında da beklemedim."

"Sadie ben sadece seni kaybetmekten korktum. Ne de olsa biz beraber büyüdük."

"Ben zamanında tüm gün mutluydum..."

"Evet o günü çok iyi hatırlıyorum ama nedenini bana söylememiştin."

"Çünkü babamın yanlışlıkla zihnini okudum..."

...

Lucy ve Travis telefon ile konuşuyordu. "Sen de hâlâ sapsın değil mi?" diye sordu Lucy.

"Evet ama sen de öylesin." dedi Travis.

"Tamam şaka yapıyorum. Ayrıca daha 16 yaşındayız."

"Lucy sana bir teklifim var ama aklına ilk gelen şey değil merak etme. Eğer 30 yaşında hâlâ evli değilsek evleneceğiz."

"Ben az önce ne dedim sen ne diyorsun?... Tamam kabul ediyorum. Ama eğer olur da birileri ile evlenirsek umarım çocuklarımız beraber olur. Bir düşünsene..."

"O zaman anlaştık... Ama yine de senin dediğin gibi olsa daha güzel olur."

...

"Sen ciddi misin?" diye sordu Magnus heyecanlı bir şekilde ve Sadie'nin elini daha sıkı tuttu.

"Evet ve tüm gün boyunca bugünün hayalini kurmuştum." dedi Sadie.

"Öyle mi?" diye sordu Magnus ukala bir şekilde. O sırada kapı tıklatıldı. "Gir."

Alexander içeri girdi. Magnus ve Sadie'ye şaşkın bir şekilde bakmaya başladı. "Bu kadar hızlı olmuş olamazsınız." dedi isyankar bir şekilde.

"Neden?" diye sordu Magnus.

"Bunca yıl beraber olmak için beklediniz ama benim iddiayı kazanmam iki gün daha bekleyemediniz." dedi Alexander bıkkın bir şekilde.

Magnus ve Sadie kahkaha atmaya başladılar. "Dur bir dakika kiminle iddiaya girdin?" diye sordu Sadie.

"Melody ile girdim." dedi Alexander.

"Gerçekten mi?" diye sordu Sadie.

...

"Çok ama çok üzgünüm. Ben bu iddiaya öylesine girdim. Ne de olsa ben bile bu kadar hızlı beklemiyordum." dedi Melody.

"Neyse artık önemli değil. Oldu ve bitti diyelim. Ama yine de bunu senden beklemezdim." dedi Sadie.

"Bence şu anda önemli olan bizim beraber olmamız." dedi Magnus ve Sadie'nin elini tuttu.

"Çok haklısın." dedi Sadie.

"O zaman biz gidelim." dedi Alexander ve Melody ile gitti.

"Biliyor musun? Eğer buraya geldiğimiz zaman hemen beraber olacağımızı bilseydim çoktan o suyu televizyona dökmüştüm."

"Ama unutma sadece senin yaptığın televizyonlarda işe yarıyor."

"Evet biliyorum."

"Bizim aileler beraber olduğumuzu öğrendikleri zaman acaba ne olacak?"

"Benim babam ile senin anneni bilmiyorum ama benim annem ile senin babanı tahmin edebiliyorum."

"Aynı fikirdeyim."

"Ama bence şu anda önemli olan bu değil."

"Peki ne?"

Magnus Sadie'nin kulağına eğilip "Sen ve ben." dedi. Geri çekildiği zaman Sadie'nin yüzü kıpkırmızı olmuştu. "Utanmana gerek yok. Her ne kadar çok tatlı olsanda..."

"Öyle ama konu sen ve ben olunca... Bu anı uzun zamandan beri bekliyorum."

"Biliyorum ve bunun için senden çok özür dilerim." dedi Magnus ve Sadie'nin elini öptü. "Şu anda seninle beraber olmak her şeye değer."

"Benim için de öyle."

...

"Bu kadar hızlı beklemiyordum." dedi Angel.

"En azından bu konuda babasına çekmemiş." dedi Hunter alaycı bir şekilde. Angel ona dik dik bakmaya başladı. "Haklı olduğumu gayet iyi biliyorsun."

"Lucy ve Marco ne zaman beraber oldu?" diye sordu Alexander.

"Tam olarak hatırlamıyorum ama üçüncü günden olmadığını hatırlıyorum." dedi Hunter.

"Önemli olan şu anda mutlu olmaları değil mi?" diye sordu Angel.

"Tabi ki de öyle." dedi Hunter.

...

"Sen ciddi misin?" diye sordu Phillip.

"Çok ciddiyim." dedi Melody.

"Bu harika bir haber." dedi Violet.

"Ama kesinlikle çocukları anne ve babalarından daha hızlı..." dedi Phillip.

"Bu konuda çok haklısın." dedi Violet.

...

"Yine beraber yatalım mı?" diye sordu Magnus. "Tabi sen de istersen."

"Olur ama daha çok erken..." dedi Sadie.

"Zaten şimdi demek istemedim. Ben bu rüyayı bu kadar erken bitirmek istemiyorum."

"Bunun bir rüya olduğunu kim söyledi?"

"Hiç kimse söylemedi ama rüya olmasından korkuyorum."

"O zaman dünyanın en uzun rüyasına hoş geldin. Çünkü benden kurtuluş yolu yok."

"Senden kurtulmak isteyen mi var?" diye sordu Magnus ve Sadie'ye sarıldı.

Geri çekildikten sonra "Olmasın da zaten." dedi Sadie.

"Sen beni şimdiden kıskanıyor musun? Bana mı öyle geliyor?" diye sordu Magnus ukala bir şekilde.

"Ne ilgisi var?" diye sordu Sadie utangaç bir şekilde.

"Öyle olsun ama ben bunun peşini bırakmam."

"Yatalım mı?"

"Sen az önce daha çok erken demedin mi?"

"Yani?"

"Yani konuyu kapatmaya çalışıyorsun."

"Yatıyor muyuz yoksa öylesine konuşmaya devam mı edeceğiz?"

"Peki."

Başka Bir Boyutta 4Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin