Hiedra Venenosa ❦ sakuatsu

۵ ep.4'

ep.4: "Seni Bulacağımı Biliyorsun"

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3

♫ play with fire - sam tinnesz

𓆩*𓆪

Yaşamamanız gereken şeyler yaşadıktan sonra hayatınıza hiçbir şey olmamış gibi devam etmek hiçbir zaman kolay olmamıştı ve muhtemelen olmayacaktı. Ama bir şekilde devam etmem gereken bir hayatım vardı.

Dün gece kendimi o evden nasıl attığımı hatırlamıyordum. Yaşadığım şok ve yoğun bir mide bulantısıyla koşarak oradan uzaklaşmıştım. Eve erkenden geldiğim için şüphelenen Osamu'ya bir şey söylemeden kendimi odaya kapattığım bir iki saatin sonunda anca kendime gelebilmiştim.

Kanlarla kaplı bir ceset görmek tüm ruhumu çekmiş gibiydi. Buna hazırlıklı değildim, yani kim hazırlıklı olurdu ki? Polisiye dizilerde gördüğüm cesetlerden bile korkunçtu.

Yüzü kanla kaplıydı ve dudakları birbirine dikilmişti.

Görüntüsü gözümün önüne geldiğinde midemin bulanmasına engel olamıyordum. Bununla ilgili bazı çıkarımlarım da vardı elbette. Ben bir katilin evini soymuştum ve sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyordum.

İlk olarak; o adamın yakın bir zaman içerisinde, yani tahminimce son otuz altı saat içinde öldüğünü düşünüyordum. Çünkü vücudu çürümeye yeni yeni başlamıştı. Sadece bir miktar kokuya sahipti. İlk çürüyen organlardan biri, yani gözlerinin çürüyüp çürümediğine tam olarak bakamamıştım çünkü dudakları gibi gözleri de dikilmişti. Bu insanlık dışı bir cinayetti.

Yine de değinmek istediğim nokta burası değildi, ne yazık ki tanımadığım insanların vahşice öldürülmesi beni pek etkilemiyordu. Nihayetinde cinayete kurban giden bir babam vardı, ona bile üzülmemiştim. Benim için önemli olan kısım, cesedin bir günlük oluşuydu. O eve son beş gündür kimsenin girmediğine fazlasıyla emindim.

Kafamı yoran kısım buydu. Eve nerden ve nasıl girip çıkmıştı? Çok bunalmıştım, bütün bunları düşünmek benim için can sıkıcıydı. Huzurla hırsızlık yapmak bu kadar mı zordu?

En azından rahat olduğum bir yer vardı, evde ceset olduğuna göre polisi aramayacaktı. Yani katil kimse, aramazdı diye düşünüyorum. Bu da beni güvende tutuyordu, sanırım.

Şey evime hırsız girdi, burada da bir ceset var ama ona aldırmayın.

Komik. Aslında değil ama komik geliyor.

Sabah yataktan kalkar kalkmaz dün gece çaldıklarımı incelemeye koyulmuştum. Bunların uğruna bir cesetle tanışmıştım, çok para etseler iyi olurdu.

Kulaklık kutusunu elime aldım, pek incelememiştim bu yüzden açılmamış olması dışında bir şeyini bilmiyordum. Amacım markasını öğrenmekti. Zaten sahte olmadığı belliydi.

Kutunun arkasına yapıştırılmış bir kağıt olduğunu da anca fark edebilmiştim. Sanırım bir hediyeydi. Kağıdı yerinden söküp ne yazdığına bakmaya çalıştığımda nefesim kesildi.

"Neden beni izlediğini merak ediyorum,
Seni bulacağımı biliyorsun."

Bu yazının, benimle bir alakası var mıydı? Yoksa başka biri için miydi? Onu izlediğimi nereden bilebilirdi ki? Daha kim olduğunu dahi bilmiyordum. Bu saçmalıktı, anlamış olmasına ihtimal yoktu. Üstelik ben çok temiz çalışırdım.