Hiedra Venenosa ❦ sakuatsu

۵ ep.5'

ep.5: Polise teslim ol, hayır.

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3

♫ swim - chase atlantic

𓆩*𓆪

Sadece bileğinde saatini göremediğim için varmamıştım bu kanıya. Eğer onu izlediğimi bilen biriyse sistemlerde kontrolü var demek oluyordu. Bunu herkes yapamazdı. Sistemde birini fark edip evine gireceğini düşünmek herkesin yapabileceği bir şey değildi.

Üstelik evine giren kişi görsün diye ceset bırakmış oluyordu.

Ölü teyzenin bahçesinde bir taş yardımıyla kırdığım (artık bundan gelecek parayı umursayamıyordum) zaman aklımdan tonla şey geçmişti.

Birincisi bu bir gps degildi, yani yerimi bilmiyordu.
İkincisi ise ne olduğunu bilmiyordum. Ancak içerideki kabloları görür görmez aklıma tek bir şey gelmişti.

Elektrik devresi.

Sakusa-san'ın elektrik devresini fazlasıyla incelemiştim ve kendine ait sensörlerini biliyordum. Bu siktiğimin sensörleri ona aitti. Saati yere bırakırken elimle yüzümü ovuşturdum. Kırmızı kablolar ve gri renkli ufak sensör.

Ne olduğunu anlamış bile olsam ne işe yaradıklarını anlayacak kadar zeki değildim. Bu yüzden en doğrusu onlardan kurtulmak olmalıydı. Yine de olduğu yere tekrar saklamıştım. Bir şeyin doğru olduğunu düşünmem o şeyi yapacağım anlamına da gelmiyordu.

Tekrar fakülteye dönemliydim, katille bir görüşmem vardı. Ve bu neler olduğunu tam olarak çözemem için bir fırsattı.

Sonuçta o kim olduğumu bilmeden benimle oynuyordu, bense onun kim olduğunu biliyordum. Bu beni bir sıfır öne çıkarıyordu. Sanırım.

Onu polise şikayet etmek gelmiyordu içimden, doğrusu Sakusa-san olduğunu düşünmeye başlamadan önde bu aklımdan geçmişti. Kendimi riske atacak bile olsam şikayet edebilirdim. Şimdi ise bunu yapmak istemiyordum.

Sanırım, yapmam gereken bir şeyler vardı.

Zaten Sakusa-san muhtemelen o cesedi çoktan ortadan kaldırmış, etrafı temizlemiş ve her şeyi toparlamıştı. Polislerin onun gibi titiz ve düzenli birinin evinde kolay kolay bir şey bulabileceğini sanmıyordum.

Elbette şikayet etmeme sebebim bu değildi.

Yine de buymuş gibi davranacaktım.

En nihayetinde, bu benim de işime gelecekti. En azından gelmesi için uğraşacaktım.

Okula döndüğüm zaman ilk olarak Osamu ve Suna'yı görmeye gitmiştim. Onlara olanları anlatmadığım için garip davranmamdan endişelenmişlerdi. Onların önüne de bir ceset koysak ne olurdu kim bilir. Bence gayet soğuk kanlı karşılamıştım.

Sakusa-san'ın odasının önünde durduğumda nefeslendim, bana gelmemi söylediği saatten on dakika geçmişti ve onun gibi dakik biri için hiç hoş bir durum olmadığına emindim. Umarım beni bunun için öldürmez, yani insanlar bunun için birilerini öldürür mü?

Kapıyı tıklatıp gel komutunu aldığımda içeri girdim. Önündeki iki bilgisayar açık ve kağıtları masaya düzgünce yerleştirilmiş bir şekilde yine ve yine işleriyle ilgileniyordu. Siyah ceketini çıkarmış, gömleğinin kollarını çok azıcık yukarıya kıvırmıştı. Gözlükleri ve dağınık olmasına rağmen özenle yapılmış gibi duran saçlarıyla (muhtemelen özenle yapılmıştı) mükemmel duruyordu.