...
Bilinmezliğin o sıcak kucağında kavrularak uyandığı sabahlar kor bir alev olup yakıyordu çobanın içini..O vakitlerde vahada kaybolmuş bir derviş gibiydi.. Ne aradığını bilmiyordu.Ama sürekli ağlıyordu.Ailesi onda ki bu değişimi pek hayra yormuyordu.Konuşmak için geliyorlar ama onu uzaklara dalmış buluyorlardı.Anası kesin bu çocuk çıktığı dağda bir şey gördü de aklını yedi diye feryat ediyor görünen o şeye lanet okuyordu. Civanım,yiğit olum neyin var diye soruyordu babası ama sanki sadece bedene konuşuyor gibi hissediyorlardı.Çobanın ruhu kaybolmuştu..
Dinlenmek için oturduğu nar ağacı ona neler yapmıştı öyle?