1

13.2K 874 1.7K
                                    


Jeon jungkook

Elimi karnıma koyarak ağzımdaki kanı yere tükürdüm. Midem bulanıyordu, karnıma  defalarca yediğim tekme sonucu bu pekte şaşırtıcı bir sonuç değildi.

"Durun"

Dedim zorla. Artık nefes almak bile zordu benim için

Kafamı arkaya yasladım ve zar zor açık tuttuğum gözlerimi geri plana atarak tekrar konuştum. "Ne istiyorsunuz benden"

Adamlardan biri gülerek bana baktı ve aramızda birkaç santim kalana kadar yaklaşıp çenemi sıkıca tuttu.

"Yeter artık" dedi dişlerini sıkarak. Salyaları yüzüme gelirken konuşmaya devam etti "Babanın borcunu bilmiyormuş gibi davranma"

Babamın borcu mu vardı?

Son zamanlarda bu rahat tavrı ortadaydı ama bana ölmeden önce herhangi bir borçtan bahsetmemişti

Bu adamlar bu kadar öfkeli olduğuna göre çok büyük bir paradan bahsediliyor olmalıydı. Peki babam bu para ile ne yaptı.

Çenemi iterek benden uzaklaşan adam sayesinde düşüncelerimden kurtuldum. Şimdi ne yapmalıydım?

"Ne kadar para aldı?"

Soru yönelttiğim adamlar bana baktı ve içlerinden biri gülerek konuşmaya başladı. 

"50 milyon won" duyduğum rakam ile başım dönmeye başladı. 50 milyon won kelimesini bile hayatında ilk kez duyan biri olarak bu kadar çok parayı nasıl bulacağımı hiç bilmiyordum.

Babam bu para ile ne yapmıştı ve en önemlisi bu lanet borcu neden benim üzerime  bırakmıştı.  Neden aldığı parayı ödememişti ve hayatı boyunca eline 1 milyon won bile geçmemiş olan bu çocuğuna bu kadar borç takmıştı ki?

"Bende o kadar para yok ve nereden bulacağımı bilmiyorum"

Bu kez gülerek bir cevap alamamıştım.  Yüzüme beni parçalayacakmış gibi bakan, yaklaşık benden 4 kat daha büyük olan bu 3 adam bana hiçte iyi bakmıyordu.

"Bu umrumuzda değil. Bize paramızı ver"

Tanrım! Neden beni sevmiyorsun ki, neden bu lanet adamların eline veriyorsun?

Kafamı arkamdaki demir kapıya vurmaya başladım. Daha hızlı vurmaya başlasam ölme ihtimalim var mıydı?. "24 saat mühle-" adamın konuşmasına fırsat vermeden söze atladım. " değil 24 saat bana 24 ay verseniz bile ben o kadar parayı bulamam"

Bu lanet çıkmaz sokakta neden kimse geçmiyordu ki, belki kurtulma şansım olurdu.

Çığlık atsam biri acır ve yardım edermiydi? Büyük ihtimal ile eli silah tutan bu adamları görüp kaçardı.

Başından beri beni dövmek dışında başka hiçbir vasfi olmayan adam konuşmaya başladı.

" O halde biraz eğlenelim" elini beline götürüp kemerinden çekip çıkardığı silahın tetiğini çekip bana doğrulttu.

Siktir!

Eğlenmekten bahsettiği bu olamazdı, değil mi?

" beni öldürmeyin sakın o zaman paranızı alamazsınız"

"Sanki ölmezsen alabileceğiz"

Haklıydı, Lanet olsun ki haklıydı. Ne yapmalıydı. Boğazında takılı kalan çirkin tat kendini daha çok belli etti.

Hicbir işine yaramayan bir paranın borcu yüzünden ölmek istemiyordum hemde henüz 22 yaşındayken.

" sana bizim hakkımızda sır vereyim" dedi başta çenemi tutan adam.

Error•Taekook•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin