Error•Taekook•

3

Jeon jungkook:

Duş almalı mıyım?

Ter kokmuyordum ama sanki aramızda başka şeyler geçeceğini düşünüyordum o yüzden hazırlanma isteğini kafamdan atamıyordum ne yazıkki.

Onu takım elbiseli halinin karşısında şort ve swet ikilisi ile durmak istemiyordum.

Gerçi şortun çıkarılması daha kolay olurdu ama.

Neler düşünüyorum öyle, Fazlasıyla gergin hissediyordum. Daha önce hiç bir birliktelik yaşamamıştım sadece birkaç porno izlemiş ve kendimi çekmiştim. Onun dışında en küçük bilgim veya fantezim yoktu. Beni öpmeye başladığında nasıl tepki vermeliyim ya da bende onu öpüp borcumu hemen kapatmak için her gün birlikte mi olmalıydım.

Bu çok zordu, keşke şu an jimin ile konuşabilseydim. Telefon isteseydim bana verirdi değil mi? Sonuç olarak köle değildim yani en azından yatak dışında başka bir yerde köle değildim
Dimi.

Benimde ihtiyaçlarım vardı, arkadaşlarım ile konuşmam gerekiyordu. Telefonumu yanımda getirmeme izin vermediler madem bana yenisini almaları gerekiyordu.

Düşüncelerimi arka plana atarak giyisi dolabına yöneldim. En azında elbiselerimi değiştirmeliyim.

Gözüme çarpan siyah gömleği aldım elime, o beyaz gomlek giymişti bende siyah giysem niyetim çok mu belli olurdu.

Bu düşünceyi umursamadan yarım saatim olduğu aklıma geldi ve siyah gömleğin altına siyah bir kumaş pantolan alıp giymeye başladım.

Kıyafetlerimi kısa sürede giymiştim. Kıyafet dolabının altındaki çekmeceleri açıp içinde bulunan kozmetik ürünlere göz gezdirdim. Ihtiyacın olan her şey var derken çiddiymiş yakışıklı ama kaba beyefendi.

Gözüme çarpan büyük parfüm şişesini elime aldım ve koluma bir kez sıkıp kokladım. Vanilin kokusunun çok nazik ve oldukça güzel bir kokusu vardı.

Hoşuma giden bu parfümü boynuma ve vücudumun belirli bölgelerine sıktım.

Artık hazırdım, şu an aşşağı inmem gerekiyordu ama oldukça utanıyordum. Ya benim aksime üzerinde pijama ile gelirse, işte o zaman rezil olurdum.

Yatağımın üzerine tekrar oturdum ve gergin olduğumu belirten bacağımı sallanmaya başladı.

Çalan kapı ile gözlerim hemen kapıya döndü, tanrım rezil olmak istemiyordum.

İçeri tassaklı beyefendinin girmesini beklerken kaba korumanın girmesini asla beklemiyordum.

Gıcık adam. İçeriye girmeden kapının önünde bana baş selamı verip konuşmaya başladı."bay kim sizi aşşağıya bekliyor efendim" neler oluyordu,  efendim? Derken. Bu sabah bana kaba davranan adam neredeydi ve neden bu kadar saygılıydı ki bana

"Tamam geliyorum"

Neden bana bu kadar saygılı davrandığını düşünmeyi kenera bıraktım ve aklımda tassaklı beyefendiye soracağım soruları tekrarladım.

Merdivenlerden inerken düşünmeye devam ettim. Merak ettiğim çok şey vardı neden beni seçmişti, neden bana yardım etmişti ve en önemlisi beni nereden tanıyordu?

Düşüncelerime zorla ara vermiştim çünkü çarptığım sert göğüs ile dengemi kaybetmiş düşecek gibi olmuştum.

düşmemi engelleyen şey Tabi ki kaslı kollar olmuştu. Beni çekip tekrar göğüsüne yaslayan kişinin kim olduğunu çok iyi biliyordum.

Üzerindeki kokuyu daha önce bilmememe rağmen kokunun verdiği vibe tam olarak ona aitti.

Kafam tam olarak onun boynunun girişine denk geliyordu, benden uzun olan bu adam içimde başka şeyler olmasına neden oluyor adeta yakıyordu beni. Yüzünü bu kez o boyunum tam ortasına bastırdı ve dünyanın en güzel şeyine sahipmiş gibi sesler çıkarmaya başladı.