AMA O MELEK

Gidelim Artık

-Çilli sesimiz geliyor mu?

-Geliyor Kenan geliyor gerçekten geliyor daha 10 saniye önce sordun!

-Sana da iyilik yaramıyor. 

Evet o çok beklenen planı gerçekleştirmeye gelmiştim. Klasik kafe&bar karışık bir mekanda yüksek sesli müzik vardı. Üzerime ufak bir ses dinleme cihazı yerleştirdiler. Peşinde olduğumuz adamı bulacağım sonra da onu kalabalıktan bir şekilde uzaklaştıracağım. Basit gibi görünüyordu ve buraya gelene kadar hatta adamı görene kadar basitti.

-Bana adamın 3 kişinin birleşimi olacak bir kalıpta olduğunu kimse söylemedi. 

Y: Ehe:) Seni çok korkutmak istemedik Erencim. Hem sen başarırsın inanıyoruz sana

K: Korkmana gerek yok bizde içerdeyiz seni izliyoruz. 

-Teşekkür ederim içim biraz rahatladı. 

Yavaşça adamın bulunduğu masalara doğru yürüdüm. Masanın önü çok kalabalıktı oraya yaklaşmam tabiki de dikkat çekmeyecekti. Ben hiç girişken bir insanda değilim ki ne yapmam gerekiyordu acaba tam olarak. Nasıl başlayacaktım. Evdeki yaptığım provaları hatırlamaya çalıştım ama nafile. Acaba bayılsam mı? 'Saçmalama bu çok saçma' Evet içses haklısın zaten sadece bir ihtimaldi dememle kendimi masaya doğru atmamla bir oldu. 'Gerizekalısın gerçekten senden utanıyorum' 'Ya ne yapsaydım klişe klişe adamın kucağına oturup kalçamı hareket ettirip kulağınımı yalasaydım. Hem ben yerimden memnunum hiç değilse dikkat çektim ehehe'

K: Noluyor Eren iyi misin bizi duyuyor musun?

Kulaklıktan gelen sesleri duymamazlıktan geldim hadi ama bayılmıştım cevap veremem ki. Sonunda masadan sesler geliyordu. 

''Bu kim bu ne saçma iş kaldırın şunu masadan.''

Başımı tutarak uyanmaya çalıştım. Mahcup utangaç tatlı erkekler düşmeyen de ne bilim. 

-Ay çok özür dilerim, bilerek olmadı sadece başım biraz döndü. Ah Başım... rahatsız ettim kusura bakmayın lütfen 2 saniye şu kenara oturabilir miyim?

''Tamam tamam gel otur şöyle. Çok mu içtin?

Ay yumuşadı sanki biraz daha nazlan oğlum hadi sen yaparsın nazlı nazlı süzüle süzüle konuş. Dudaklarımı bükerek konuşmamı sürdürmeye devam ettim. 

-Aslında çok içmedim. Meyve suyu gibiydi tadı, noldu anlamadım birdenbire oldu. Düşerken size zarar verdim mi. Nolur bağışlayın göremedim bir an yer ayağımın altından kaydı nasıl oldu inanın bilm..

''Tamam diyorum canım bu kadar uzatmana gerek yok. Konuşmayı çok seviyorsun herhalde. ''

-Hayır aslında sadece biraz mahcup oldum size. Neyse ben kalkayım daha fazla rahatsızlık vermek istemem. 

''Şu konuda anlaşalım burada olmandan rahatsız değilim. Ayrıca otur biraz konuşalım. Sen yre düşünce benim hatunlar korkudan kaçtı. ''

-Ya gerçekten şuan daha çok yerin dibine girdim yanaklarım felan kızardı.

Kattiyen yalan söylüyordum bırakın yanaklarımın kızarmasını böyle rolde olduğum için kusasım geliyordu.  

''Al yanakları çok severim en çok da senin gibi tatlı oğlanlara yakıştıtım sahi yaşın kaç senin epey küçüksün. ''

-Lütfen öyle demeyin alınırım yoksa. Ben tam olarak 21 yaşında genç bir delikanlıyım. Ah sahi! tatlı mı buldunuz beni gerçekten!

Erenin bu hallerini gören onunla sırıta sırıta flörtleşen Çilli'ye aşırı ayar olmuştu. O adamın masasına oturduğundan beri kaçıncı sigarasıydı bu. Ağzının içinde söylenip duruyordu. Onun hareketlerini izleyen Yusuf ve Murat Gece'yi haklı bulacaklardı neredeyse '' Eren senin ağzını yüzünü sikecem oğlum bekle sen şu gece hele bir bitsin.'' Noldu abi ters giden bir şey mı var bunu ona murat sormuştu.  Onun bu tavırlarına anlam vermek istiyorlardı. Gerçekten hoşlanabilir miydi ki Erenden, bir erkekten hoşlanır mıydı ki? ''Nolsun görmüyor musunuz beceremeyecek adama çaktıracak bir şeyler şu hallerine bak kim inanır gerçekten buna''