Akşam olmuştu ve gerginlik azalmıştı. Doktor yaraya pansuman yapıp yarayı kapattıktan sonra gitmişti. Gece bahçeden içeriye kucağında uyuyan Başakla girmişti ve ona Başak'ı bırakacağı odayı gösterdim.
-Gece bugün için kusura bakma. Saat geç oldu seni evine bırakayım. En kısa sürede sana durumu özetleyeceğim.
-Hikayeni gerçekten çok merak ediyorum. Eve bırakmana gerek yok kendim giderim sorun değil.
Onun bu teklifini reddettikten sonra evine kadar bıraktım. Arabadan indikten sonra pencereye yaklaştı ve 'Yalnızzz... Adam iyi parça baya bir beğendim ama kaba ve salak. Umarım adam edersin.' Biraz gülüştük.
'Bence sen durumu Yanlış anladın.'
'Sence bende yanlış anlayacak göz var mı? Bal gibi de doğru anladım. Hadi iyi akşamlar, galiba evde hesap vereceğin birileri bekliyor.
'Hayır. Kimseye hesap felan vermeyeceğim.'
'Evdeyken bu dediğini hatırla. Hadi ben kaçar.'
'İyi geceler, anlayışın için teşekkürler.' Birbirimize en samimi gülümsemeleri bırakıp oradan ayrıldım. Ama köşe başındaki birkaç hareketlilik beni korkuttu. Acaba Kenan'ı yaralayan adamlar mıydı? ya da sadece birkaç sıradan serseri? Bence sıradan serserilerdi paranoyak olmaya gerek yok. Kimse beni tanımıyor Kenanla tanıştığımı bilmiyor bu yüzden rahat olabilirim. Yine de içimdeki şüpheyi Gece'ye yansıtmadan dikiz aynasından köşe başındaki hareketliliği izledim. 2 kişilerdi ve galiba birini daha bugün tanımıştım. Kafasındaki bere ile duranı tanımasam da kapşonlu çocuk ben Volkan'ım diye bağırıyordu. Sahi onun ne işi vardı burada. Evi buralarda mı acaba? Eğer buralardaysa Gece bu olayı söylerdi. Neyse sonuçta sokak bizim değildi yine de arabayla geçerken selektör yakıp iyi akşamlar diye seslendim. Karşılık vermediler bende zaten bir karşılık beklemedim. Onların ayıbı hıh. Evde bir ton dert beni bekliyordu en son problemim Volkan'ın neden durduğuydu. O yüzden evime doğru hızımı arttırdım.
Eve vardım. Öncelkle akıl edip eve gitmeden önce pizza aldım. Başak hala uyuyordu. Tedirginlik azalmış, Muratla Barış sakin gözüküyordu. Sinir küpü olan Kenan hariç her şey yolunda gibiydi.
-Kızın evi Fizan'da galiba(!)
-Yok Mısır'da
-Erken döndün, seni eve davet etmedi mi ?
-Ne bu merak, en son konuşmayı sevmediğini söylüyordun?
-Hala sevmiyorum.
-O zaman bırak sevenler konuşsun. Pizza aldım hadi yiyelim. Hepimiz masaya toplaşırken Murat konuşmaya başladı.
-Eren cidden kimdi o kız, gayet güzel ve nazik birine benziyordu.
-Öyle mi Murat bey! İsterseniz ev adresini size versin. Bunu Barış söylemişti. Kıskandı mı o?
-Olur, kız kabul ederse neden ev adresini almayayım. Dedikten sonra Barış'a göz kırptı. Noluyoruz yahu bunlar kanka mı oldu.
-Sen hiç merak etme Eren kardeşin senin için o işi halleder ben aç felan değilim deyip sofradan kalktı. Ne oluyor yahu? Ciddi mi bunlar. Murat arkasından sadece şaka yaptım dese de Barış artık sofradan kalkmış ve Başak'ı bıraktığımız odaya girmişti.
-Siz ciddi misiniz?
-Ya hayır ben sadece şaka yapıyordum. Alınacağını nereden bileyim.
-Niye alınsın ki. Kenan'ın bu lafıyla onu unuttuğumuz yeterince belli oldu mu bence olmuştu.
-H-hiç abi öylesine. Yani arada böyle yapardık niye böyle oldu anlamadım. Neyse bende çok aç değilim gidip bir bakayım.' dedikten sonra o da sofradan kalktı.
-Noluyor yahu! bir geldiniz pir geldiniz. Beynim şaştı olaylara yetişemiyorum. Hem ben bu kadar pizzayı boşa mı aldım. Pizzalar ne kadar oldu haberiniz var mı sizin? Hemen gelin buraya olayı bana da anlatın.
-Bir de bana anlatın. Hani bende buradayım ya. Ama önce sen anlatabilirsin Çilli, kimdi o kız?
-Hay o kız kadar başına taş düşsün. Arkadaşımdı. Sadece sıradan okul arkadaşımdı.
-Hukuk fakültesinden mi?
-Evet. Bir dakika sen benim hukuk fakültesine gittiğimi nereden biliyorsun?
Bir iki kere boğazını temizlemekten başka bir şey yapmadı.
-Tabi ya kime ne soruyorum. Adam ev adresimi biliyor. Ne okuduğumu mu bilmeyecek hah!
-Sadece arkadaş değil mi?
-Cidden kafayı yiyecem. Sanane ya sanane belki arkadaş belki sevgili belki yatak arkadaşım seni ne ilgilendirir.
-İlgilendirir.
-Allah Allah! Hangi vasıfla seni ilgilendiriyor.
-Sen kızımı kurtaran kişisin ilgilendirir tabi.
Soruyu sorduğum an afalladığını görmesem bu saçma cevaba çok iyi yanıtım olacaktı.
-Bu olayın senin kızını kurtarmamla ne alakası var.
-Of yeter Eren sus başımı şişirdin. Şurada iki lokma bir şey yiyecez bir rahat bırakmadın.
Şoklar içerisinde ona baktım ve bende pizzamı daha fazla soğutmadan yemeye koyuldum. Cidden deli edeceklerdi beni. Ben çok konuşmuşum, ben.
10-15 dakika sonra içeriden Muratla Barış da çıkıp afiyet olsun diyerek sofraya oturdular. Murat'ın saçları biraz dağılmış gözleri kaymıştı. İkisinin de dudakları kırmızı kırmızıydı. Barış'ın gömleği kemerinden azcık kaymıştı. Bunlar bildiğin içeride yiyişmişti ve Kenan bu durumu görmüyor muydu? Yoksa görmemezlikten mi geliyordu. Siz birbirinizi yemişsiniz daha ne yiyeceksiniz demek varken sadece şaşkın ördek gibi bakmakla yetindim ve yemeğe geri döndüm. ama benim de canım çekmişti.
-Artık bir plan yapmamız lazım! Tehlike altındayız.
-Bence ben tehlike altında değilim o yüzden şimdi kalkayım, zaten karnımı da doyurdum. Hem yarın okula da erkenden gideceğim. Aaa saatte çok geç olmuş. Hay Allah! hiç fark etmemişim. Hemen uyurum şimdi, siz de rahat rahat konuşabilirsiniz.
Tek amacım tekrar yeni bir aksiyona karışmamaktı. Çünkü artık Allah aşkına bir hukuk öğrencisiydim. Benim mafyalarla ne işim var yahu. Uzun saçma konuşmamdan sonra sakince yerimden kalkıyordum. Tabi koluma vatoz gibi bir el yapışmasaydı çoktan yatağıma girmiştim bilee.
-Hayır Çilli. malesef bizzat sende tehlike altındasın. Sor bakalım neden?
-NeDen?
-Çünkü biz buradayız.
-Ee gidin o zaman.
-Teşekkür ederiz ya valla bak misafirperverliğin gözümüzü yaşarttı. Bunu söyleyen barış biraz alınmış gözüküyordu ama napayım ya normal bir hayat istiyorum.
-Ya canım işte bende daha fazla gözünüz yaşarmasın diye şeey ettiydim. Yoksa lafı mı olur bir evin. Aaa aşk olsun beni hiç tanımamışsınız teesüf ederim.
Evet aklıma yan çizmekten, R yapmaktan başka bir şey gelmedi.
-Öhöm madem bende dahilim bu planınıza lütfen okulumu ve geleceğimi etkilemeyecek şekilde olsun. Ben kahve hazırlıyorum siz plan yapınn!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMA O MELEK
Teen FictionBirisi tüm felaketleri üzerine çekebilir mi ya da sürekli başına bir şeyler gelir mi? Normalde hayır ama söz konusu Eren olunca evet. Bu felaketlere bir de aşırı yakışıklı, bazen diktatör mafyamız eklenirse ve bu mafyamız da dümdüz biriyse. -Senin...