"Onlar acı çekerken nasıl rahat olabilirim!?"
(Yazardan)
Gençler üzerlerine doğru fışkırtılan bi kova suyla beraber aynanda gözlerini açtı, etraflarına bakınmaya başladılar. Derin'i sol tarafında gören Ulaş endişe ile konuşmaya başaldı,
"Adel? Sen ne ara geldin buraya? -öksürük-"
"Ne bileyim oğlum gelmişim işte. En son Çağdaş'a vurdum sonrası yok bende. Ağh bileğim!" derken sessiz olan ortama ayak sesleri doldu. Gelen Çağdaş'tı,"Günaydın canlarım. Nasılsınız?" Arda kurtulmak ister gibi olduğu yerde zıpladı,
"Lan Çağdaş malı! Ne gerek vardı bütün bunlara!? Niye getirdin bizi buraya?" Çağdaş onları dinlemedi ve Derin'in olduğu sandalyeye yöneldi Derin olanları yavaş yavaş hatırlamaya başladı... Çağdaş Derin'in kollarını serbest bıraktı ve onu yere doğru itti. Derin hızlıca ayağa kalktı,
"Lan senin benimle derdin ne!? Beni çözüyorsun madem onları da çöz!" dedi ve aniden arkadaşlarına doğru ilerledi. Çağdaş, Derin'i belinden yakaladı ve geri çekti.
"Durun bakalım küçük hanım hiç bir yere gitmiyorsunuz! Sizinle ayrı ilgileneceğim!"
"Dokunma ona şerefsiz!" Arda kurtulmaya çalıştı, yapamadı..."Çağdaş, ne istiyorsun bizden? Ne derdin var bizimle!?" Çağdaş onların havada uçuşan küfürlerini ve laflarını dinlemeyip Derin'i ayrı bir odacığa getirdi. Zorda olsa onu bağladı.
^o sırada diğerleri^
"Zehra, iyi misin?" Emir Zehra'ya doğru döndü,
"(öksürür) iyiyim... Siz? Didem..?" Didem ona döndü,
"Sanırım omuzum çıktı oğlum bu ne biçim bir bağlama şeklidir!?" Arda sesli bir şekilde güldü,"Didem kendinde gayet. Lan acaba Adel nasıl geldi buraya?"
"Bilsek keşke de... N'apıyorlar ya?!"^Adel ve Çağdaş^
Çağdaş genç kızı sıkıca sandalyeye bağladı,
"Lan öküz! Yavaş ol bileğim çıkacak!""Çıkmaz çıkmaz merak etme. Şimdi bir oyun oynayacağız. Adı ölüm tahtası bana sırayla beşe kadar olan favori rakamlarını söyleyeceksin."
-"Niye?"
-"Sen sor diye."
-"Sordum ya?"
-"Kes sesini."
-"Kessene lan."Genç adam, kıza sağlam bir yumruk attı,
"Oha, çenem çıktı galiba..." Çağdaş güldü,
"Senin neden habire bir yerlerin çıkıyor?"
"Bedenim işte. Adel'in harikalar diyarı canım."^O sırada diğerleri^
Hepsinin önüne 1 ve 5 arası rakamlar konuldu, sağdan sola doğru ilk Ulaş, Zehra, Arda, Didem ve Emir'lerdi. Ulaş 4, Zehra 1, Arda 3, Didem 5 ve Emir 2 idi.
"Bu rakamlar ne ayak?" hiç biri cevap vermedi. Ve o an içeri kabusları olan o kadın girdi.
"Töbe bismillah. Allah'ım sen koru!" şaşkınlardı çünkü onlara hiç bir şey yapmamıştı kadın. Masum masum bakıyordu onlara. Ta ki.. El bileğinden zincirler ile bir boruya bağlanana kadar.
^Adel ve Çağdaş^
"Ne için istiyorsun bunu Çağdaş?"
"Çok soru sorma." genç adam bir sandalye aldı ve Adel'in karşısına oturdu."Ne işine yarayacaksa.. İki. Oldu mu?" Çağdaş sırıttı ve kapıya doğru,
"İKİ!" diye bağırdı.Çok geçmeden o kadının hırıltıları duyuldu. Ardından Emir'in çığlıkları.. Daha sonra Emir'in sesi gitti ve hepsi bağırmaya başladı... En çok da Zehra bağırıyordu.
"EMİR! HAYIR EMİR!"
Adel ne olduğunu daha sonradan anlamıştı, gözleri dolarken,
"Sen ne yaptın!?" Çağdaş sırıttı,
"Ben yapmadım güzelim. Sen yaptın." Derin anlamıştı Emir'in öldüğünü, hiç böyle hissetmemişti.. Pişmandı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMA
Teen FictionOkulun en gözde öğrencileri bir gün denemede uyuyakalır. Uyandıklarında hala okulda olduklarını fark ederler. Ama aynı değildir.. Her yeri sarmaşıklar kaplamış, camlar kanla boyanmıştı. Buradan kurtulmaları için okuldaki katil kadından kurtulmaları...