Rein [BoyxBoy]

vingt cinq

....

''Ufak çaplı bir yakınlaşmaydı.''

Karşımdaki karamelli şeker patlamalı kahve demeye bin şahit ister şekilde olan içeceğini içen Cem'e geçen gün hakkında açıklama yapıyordum. 

Mirza'nın paylaştığı gönderiden, benim ona küfür etmememden ya da kaldırmamasından ona daha yumuşak yaklaştığımı anlamıştı. 

''Detaylı anlatır mısın?Ne kadar ufak? Benim için ufak mesela  öpüşmek sadece.'' 

Pipetimle sıkıntılı bir şekilde oynadım. 

''Detaylı anlatamam sadece öpüşmekten fazlası oldu.'' 

''Siktir lan oradan!'' Cem heyecanla bağırdığında etraftaki çoğu göz bize dönmüştü. 

''Sessiz ol herkes buraya bakıyor.'' utançla etrafa bakış atıp ona baktığımda o gülmekle meşguldü. 

''Oğlum bak korunun başımıza iş almayalım, istersen cüzdanda var benim vereyim.''diyerek cüzdanına hareketlenince sinirle eline vurdum.

''Salaklaşma iki dakika.''dediğimde pipetini sırıtarak ağzında döndürüyordu. ''Ayrıca cidden cüzdanında kondom mu taşıyorsun?''

''Tabi ne zaman lazım olacağı belli olmaz.''gözlerimi devirdim.Salak bir kere yanlışlıkla ilişkiye girmişti o günden sonra sağ eli ile takılıyordu. Birkaç kez barda bazı kızlarla yakınlaşmıştı ama Ilgın'dan hoşlanmaya başladığından beri bir daha yanında bir kız görmemiştim.

''Aynen ,aynen.''elimi inanmazcasına salladıktan kahvemden bende bir yudum aldım.

Uzun zamandır diyaliz ya da psikolog dışında dışarı çıkmayışımı tabi ki Cem sona erdirmişti. Kapıyı alacaklı gibi çaldığı için sabah uykumdan uyandırmış ardından beraber kahvaltı edip kahve içmeye çıkmıştık. Dışarıda kahvaltı etmeyi düşünmüştük fakat malum öğrenci olarak kişi başı 150 lira kahvaltıya verecek halimiz yoktu. Hoş 50 lira kahveye vermek bile koymuştu. Otur ben bize evde yaparım demiştim ama beyefendi kabul etmemişti. 

''Şimdi sevgili misiniz?''elini kalbine koydu.''Söyle sonunda kankalarımın muradını görecek miyim?''

 Mirza'yı o günden sonra görmeyeli iki gün olmuştu, mesajlaşıyorduk ara sıra.İki gündür okula gidiyor ve son zamanlarda boşladığı grup ödevlerini falan yetiştirmeye çalışıyordu. 

Gözlerim istemsizce onu arıyordu, gülmeyi özlemiştim.

Beni güldürmeyi başarabileni, onu özlemiştim.

Ama hayır sevgili değildik, belki flört? Bu olaydan da hoşlanmıyordum. 

''Değiliz. O olmayı istiyor tahmin edersin ki.''sıkıntıyla iç çektim.

Cem bana yüzünde şaka yapıyorsun bakışıyla baktı.''Oğlum bu ne inat? Ol işte adını sevgili koy çocuk rahat etsin. ''

Hayır cidden anlamıyordum, ha sevgiliydik ha değildik. 

''Bir zorlamayın be abicim , bir salın beni.''yakamı silktim. Cidden yaka silkmiştim. Fazla üstüme geliyorlardı ve ben kaldıramıyordum. 

''Geçen gün bir kız Mirza'ya çıkma teklif etti.'' Cem'in lafı ile yere inen bakışlarım ona çıkarken vücudum sinirle doldu. 

''Hangi kız?Nasıl etti? Bu ne be önüne gelene çıkma teklif edilir mi?'' bu sefer benim yükselen sesimle birkaç kişinin bakışı bize dönerken sikimde bile değillerdi. 

Kendi küçük dünyama o kadar odaklanmıştımki Mirza'nın benden hariç bir yaşamı olduğunu unutmaya başlamıştım ve bunun bu şekilde yüzüme vurulması üstümde bir gerginliğe neden olmuştu.