"Mirza acımaz değil mi?" sevgilime bininci kez sorduğum soruyu sorarken o hiç sıkılmadan bana bininci kez cevap verdi."Acımaz bebeğim merak etme bende kaç tane dövme var bak tecrübe konuşuyor." Diyerek gülerken telefonumu ve cüzdanımı cebime attım.
Geçenlerde yatakta saydığımda 35 tane dövmesi vardı o yüzden sözlerine güvenebilirdim ama canım fazla tatlı olduğu için yine de korkuyordum.
Yaptıracağım dövme o kadar güzeldi ki tüm acılara değerdi. Tabi yine de çok acıtmasa iyi olurdu.
"Ya da sen beni ikna etmek için konuşuyorsun." Masada günün ikinci kahvaltısını eden sevgilimin kucağına yerleşirken uzattığı mısır gevreğini yedim.
"Sen onu bunu geç bende geleyim senin yanına , hem küsüm sana insan sevgilisine ne dövmesi yaptıracağını söyler." Diyerek mızmızlanması ve küs olmasına rağmen bir kaşık bana veriyor bir kaşık kendi yiyordu. Gevrekten dolu yanağına büyük bir öpücük bıraktım.
"Sürpriz diyorum anlamıyorsun."
Ona geçenlerde bir şeyler uydurup kağıda yıldızlar çizdirmiştim ve şimdi gidip onu ameliyat izlerimin ve kolumdaki dikiş izlerinin üstüne dövme olarak yaptıracaktım.
Uzun zamandır dövme yaptırmak istiyordum ve Geçenlerde duyduğum şarkı sözünden esinlenerek buna karar vermiştim. Şarkı da benim yaralarımın üstüne yıldızlar çizdin diyordu, benim yıldız çizenim ise Mirza'ydı.
Hayatımda iki kez ölüm ile karşı karşıya gelmiştim, birinde kendi isteğimle birinde benden bağımsız. İkisinde de o kadar yakınlaşmıştım ki hiçbir umudum hiçbir isteğim kalmamıştı. Ta ki her şey tepe taklak olup ne kadar itmeye çalışsamda hayatıma giren bir çocuk beni kendime getirene kadar.
"Sevmiyorum sürpriz vazgeçtim söyle artık." Dediğinde ayağa kalkarken montumu üzerime geçirdim.
"Yapınca görürsün, bir iki saate yanına geri dönerim. " Evimizin anahtarlarını da cebime atarken heyecanla kapıyı açtığımda beni uğurlamak için peşimden gelen Mirza'ya döndüm.
"Tamam dikkatli ol, yolu biliyorsun değil mi?"diye bir anne edasıyla beni tembihliyordu normalde olsa kızacağım ama onda olunca sevdiğim hareketlerden biriydi.
Aynı evde yaşamaya başladığımızdan beri üstüme daha fazla titrer ve evin faturasıydı, alınacakları gibi sorumlulukları hep kendi üstlenmişti. Bir de beni bebek gibi bakmak gibi bir sorumluluğu vardı ki buna bayılıyordum.
"Mirza tabi ki biliyorum, bilmesemde internet diye bir şey var hani açıp bakarım." Diye onu cevaplarken kapının pervazına yaslanmış bana bakıyordu.
Yön duygum kuvvetliydi ve Paris'e taşınalı altı ay olmamıza rağmen çoğu yeri çözmeye başlamıştım bile. Bunu o da biliyordu ama tembih etmeye devam ediyordur.
"Tamam tamam sen yine de gidince bana haber ver." Gülerek onun dudaklarına bir öpücük bırakırken heyecanla zıplayarak beşinci katta olan evimizin merdivenlerinden inmeye koyuldum.
Biraz eski bir apartmandı ve çoğu zaman asansörler bozuk olduğu için beş katı in çık yapıyor duruyorduk ama yine de halimden asla şikayetçi değildim. Her şeyden çok sevdiğim çocukla, hayalimizi kurduğumuz şehirde birlikte yaşıyorduk.
Ameliyattan sonra ikimizde bir süre dinlenip kendimize gelmiştik. Ardından Mirza okuldan mezun olurken ben kaydımı buraya aldırmış ve şimdi tekrardan okula başlamıştım. O da yüksek lisansını benimle aynı okulda yapıyor ama zamanlarımız pek uyuşmadığı için okulda beraber vakit geçiremiyorduk.
Bundan iki buçuk yıl önce Mirza benden gizli bir şekilde böbreklerimizin uyumlu olup olmadığı için bir teste girmiş , Zorlu zamanlar ve beni ikna etme çabaları sonucunda başarılı olmuştu. Vücudumun iflas etmeye yakın zamanına kadar başka adaylar beklemiş ondan almamak için inat etmiştim, bu süreçte büyük kavgalarımız bizi sınamıştı.
Sana kalbimi vermişken böbreğimi vermeyi sorun eder miyim, diyerek benimle tartışmış ve en sonunda galip çıkmıştı. İkimizinde başarılı geçen ameliyatı ardından neyseki böbrek vücuduma uyum sağlamış ve yavaş bir şekilde toparlanmaya başlamıştım.
Şimdi altı aydır Paris'te birlikte yaşarken hala olanlara inanmakta zorluk çekiyordum.
Fransızcayı bana öğretmeye çalışan Mirza pekte başarılı bir öğretmen olmadığı için fransızca dersleri alıyordum. Hoş ona göre ben başarılı bir öğrenci değildim ama bu tartışmaya açık bir konuydu.
Geçenlerde Cem ile gizlice yapmaya çalıştığı telefon görüşmesine tanık olmuş ve bana evlenme teklifi etmek için hazırlandığını duymuştum. O günden beri de onun için aynı şekilde hazırlık yapıyordum ki teklif edeceğini anladığım anda onun ardından , ona aldığım yüzüğü çıkartarak bende ona teklif edecektim.
Hayat beklemediğiniz anlarda başınıza yıkılıyor , beklemediğiniz bir anda ise onun üstesinden gelmek için size birini yolluyordu.
*****
Ve kısa hikayemizin sonuna gelmiş bulunmaktayız.
İki yılda uzun zaman aralıklarıyla parça parça yazdığım bu hikayede başından beri planım buydu. Sonunda bittiği için mutluyum çünkü Gediz ve Mirza bir sonu hak ediyordu.
~ Gediz'in bahsettiği şarkı kraliçe Taylor Swift- Cardigan / "You drew stars around my scars "

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rein [BoyxBoy]
Novela Juvenil''Beni öldüren her şey yaşadığımı hissettiriyor.Bu hastalık beni öldürüyor.''dedi ve ekledi. ''Ama senin kadar değil.'' Gediz'e böbrek nakli gerekiyor, Mirza ise kalbini ona vermişken böbreğini vermekte de pek sorun görmüyor.