toska, minsung

peri.

minho:
günaydın
ve teşekkür ederim, dün için yani

jisung:
günaydın bebeğim.
daha teşekkür edilecek bir şey yapmadım.
neden teşekkür ediyorsun?

minho:
bilmem, her şey için teşekkür etmek istiyorum
öyleymiş gibi hissediyorum çünkü
fakat jisung, ben anlamıyorum
neden benim için çabalıyorsun?

jisung:
çünkü seni yorgun gördüğüm her gün boğuluyorum, ölecek gibi hissediyorum/
çünkü hayat dolu bir insanın ruhunun böylesine kırgın olmasına dayanamıyorum.

minho:
acıyorsun yani?

jisung:
hayır, acımıyorum.
sadece çok aşığım.

minho:
jisung eğer sen de gideceksen,
yalvarırım kendini alıştırma bana
çünkü hep aynısı oluyor,
gerçekten yoruluyorum
ve böyle süslü cümleler kurup beni kendine bağlarsan eğer,
iyileştirmeni beklediğin ruhumu daha çok inciteceksin

jisung:
eğer senden gidecek olsaydım yıllardır burada olmazdım.
mesela camdan izliyorum şu an seni,
koskoca bahçede tek başına oturuyorsun o köşede.
şu an ne yapmak istiyorsun?

minho:
bilmiyorum,
oldukça sıradan şeyler yapmak istediklerim

jisung:
gerekirse olağanüstü şeyler iste minho,
hepsini gerçekleştireceğiz.
sana söz veriyorum.

minho:
şu an burdaki nemli çimlere uzanıp gökyüzünü izlemek istiyorum
fakat bunu bile rahatça yapamıyorum jisung, görenler olur
yine dalga geçerler

jisung:
minho, cidden hepsini sikeyim tamam mı.
hiç kimseyi umursamana izin vermeyeceğim.
eğer bir şeyi yapmak istiyorsan yap, ne kadar sıradan olursa olsun. ya da ne kadar imkansız olursa olsun.
bu senin hayatın.
ve lee minho,
eğer sen bir şey istersen o şey olur.
o şeyi canım pahasına gerçekleştiririm.
(Görüldü, 11.23)

jisung:
hadi yorgun savaşçı, uzan çimlere.
(Görüldü, 11.25)

jisung:
minho, etrafına bakmaktan vazgeç.
sana bakmıyorlar.
ve sen uzanınca da sana bakmayacaklar.
(Görüldü, 11.26)

jisung:
teşekkür ederim, istediğin şeyi gerçekleştirdiğin için.
(Görüldü, 11.30)

minho:
jisung, şaka gibi gerçekten
neden böylesine sıradan bir şeyi yaparken rahatlamış hissediyorum?
siktir, çok mutluyum
neden böyle oluyor?

jisung:
böyle sıradan şeyler için seni üzen herkesten nefret ediyorum minho.
şu an ki tebessümün için her şeyi yaparım,
lütfen hep gül böyle.
şimdi bırak telefonu,
gökyüzünü izle.
dilediğini yap,
sıradan olsalar bile.

minho:
sen ne yapacaksın?

jisung:
mutluluğunu izleyip içimi huzurla dolduracağım,
ve sonunda dilediğin bir şeyi yaptığın için mutlu olacağım.

minho:
jisung, peri gibisin
dilekleri gerçekleştiren periler gibi

jisung:
sadece senin dileklerini gerçekleştirmek için burdayım.
şimdi bırak telefonu,
ve gökyüzünü izle.
(Görüldü, 11.33)

jisung:
ve teşekkür ederim minho,
çok teşekkür ederim.
kalbimi böylesine attırdığın için,
bilmeden beni büyülediğin için.
çok teşekkür ederim.
(İletildi, 11.35)

*************************

merhaba, buraya açıklamak istediğim minicik bir şey var. belki çok hızlı gelişiyor olaylar diyebilirsiniz ve minho neden bu kadar çabuk ikna oldu falan. fakat minho'nun da yazdığı gibi, biriyle tanıştığında direkt hayatına dahil etmek istiyor çünkü kaybetmek istemiyor. jisung'a karşı da öyle yani.