toska, minsung

yürüyüş.

minho:
ağlamak istiyorum,
bağıra bağıra
fakat ağlayamıyorum çünkü ağladığım zaman seni kırdığımı söyledin
seni kırmak istemiyorum

jisung:
minho, iyi misin bebeğim?
neden ağlamak istiyorsun?
güzel vakit geçirdiğimizi düşünmüştüm oysa ki../

minho:
jisung ben hiç olmadığım kadar iyi hissediyorum
ilk defa bu kadar mutluyum
şuna baksana,
çekinmeden istediğim bir şeyi gerçekleştirdim
çok küçük bir şey beni çok mutlu etti
mutluluktan ağlamak istiyorum!

jisung:
mutluluktan dahi olsa ağlama lütfen,
ayrıca mutlu olmayı en çok sen hak ediyorsun minho'm.

minho:
jisung çok teşekkür ederim sana,
gerçekten çok çok teşekkür ederim
söz verdin ve sözünü tuttun
birlikte bol kazağımızla müzik dinleyerek yağmurun altında yürüdük

jisung:
söz verdim ve sözümü tuttum.
birlikte bol kazağımızla müzik dinleyerek yağmurun altında yürüdük.

minho:
çok mutluyum, çok fazla.
jisung çok teşekkür ederim sana
sonsuz teşekkür ederim

jisung:
minho bana teşekkür etme,
aksine ben sana teşekkür ederim.
bugün kalbim yerinden çıkacaktı neredeyse,
mutlu olduğun için çok teşekkür ederim.

minho:
jisung, bir şey sorabilir miyim sakıncası yoksa?

jisung:
sakınca mı?
dilediğini sor bana minho,
bunun için benden izin alma.
çünkü ne kadar izin alırsan al konu sen olunca ben zaten hazırım.

minho:
belki şımarık olarak düşünebilirsin fakat başka bir zaman tekrarlayabilir miyiz?
yanlış anlama lütfen, istiyordu zaten yapınca yine istiyor gibi düşünme
sadece çok mutlu oldum,
sen de istersen başka zaman tekrar yürüyebilir miyiz?

jisung:
minho, şu an kalbimin nasıl çarptığını bilemezsin.
ve sakın öyle düşünme.
istediğin kadar tekrarlarız,
gerekirse günün yirmi dört saati yürürüz.
istediğin kadar, sen bıkana kadar.
hâlâ yürümek istersen senin için yolları uzatırım minho.
istemen yeterli,
en çok senin hakkın bunlar.

minho:
teşekkür ederim, çok teşekkür ederim

jisung:
istediğin şeyler için teşekkür etme minho lütfen.

minho:
o zaman sen de teşekkür ettirecek şeyler yapma, mahcup hissediyorum

jisung:
çok tatlısın, gerçekten.
ayrıca mahcup hissetmene gerek yok.
her neyse, yağmur devam ediyor.
yürürken kahve içip kitap okumak istediğini söylemiştin.
bırak telefonu, istediğini yap.
(Görüldü, 19.38)

minho:
tekrardan yazacağım, şimdilik görüşürüz!!

jisung:
görüşürüz balım.
(Görüldü, 19.39)