toska, minsung

teşekkür ederim.

minho:
jisung çok özür dilerim gerçekten, rahatsız ediyorum bu saatte

jisung:
saçmalama minho ne rahatsızlığı?
ayrıca neden uyumadın, bir şey mi oldu?

minho:
denedim uyumayı fakat uyuyamıyorum jisung.
bir şeyler hayal etmeyi denedim fakat sonu her zaman kabusa çevriliyor

jisung:
pekala.
son zamanlarda yapmak istediğin şeyler neler?

minho:
yapmak istediğim her şeyi yaptım zaten, tek istediğim şey huzurlu bir hayatımın olması.
ve içimdeki bu sebepsiz kırgınlık hissinin gitmesi.
istediğim tek şey bu

jisung:
bebeğim biliyorsun bunlar bir anda geçemez.
yavaş yavaş olacak şeyler.
kafanı biraz boşalt olur mu?
ilk önce biraz sakinleşmeyi dene.

minho:
daha iyiyim
üzgünüm bu saatte yazmak istemezdim fakat senden başka kimse gelmedi aklıma

jisung:
saçmalama minho,
tabii ki bana yazacaksın.
unuttun mu? ben periyim.
senin yanında olamayacaksam neden buradayım?

minho:
böyle de seni kullanıyor gibi hissediyorum
şuna bak, benimle ilgilenmekten kendine zaman ayıramıyorsun

jisung:
kendim mi?
minho üç yıldır kendim diye bir şey yok benim için.
biz diye bir şey var.
minho ve ben.
kendime bile böyle kodladım bizi.
ayrıca senin olmadığın zamanı kendime ayırmam zaten.
(Görüldü, 03.13)

jisung:
biliyorum garip hissediyorsun,
birden sana yazıp yanında olmam ve sözler vermem.
fazla garip.
rahatsız hissediyorsundur belki de fakat yemin ederim kötü bir niyetim yok minho.
sadece hayata karşı kırgın olmanı istemiyorum,
o naif ruhun kırgın kalmamalı minho.
çünkü mutluluğu hak ediyorsun.
ben sadece aşığım.
(Görüldü, 03.14)

minho:
jisung neden geldin bilmiyorum fakat,
iyi ki geldin.
tam zamanında geldin.
teşekkür ederim,
çok teşekkür ederim.
(Görüldü, 03.15)