toska, minsung

gözyaşı.

jisung:
öptüm.

minho:
öptün.

jisung:
ağlamana kırılsam da,
söz verdiğim gibi.
gözyaşlarını öptüm.

minho:
beni mutluluktan ağlattıktan sonra,
akıttığım tüm gözyaşlarımı öptün.

jisung:
yine de ağlamanı istemezdim.
fakat bak, tüm sözlerimi tuttum minho.

minho:
tüm sözlerini tuttun.

jisung:
ve bu sefer ben teşekkür ederim.
beni göğsüne yatırıp düşlere götürdüğün için.
sen o güzel sesinle kitabı okurken,
farklı diyarlarda kayboldum.
fakat gözlerimi açtığımda gözlerini görmek,
çok mükemmel hissettirdi bana.
(Görüldü, 18.04)

jisung:
yine yollarım sana çıktı minho,
tüm yollarımın sonunda sen varsın.
hepsinde beni bekliyorsun.
rüyada gibiyim,
eğer yine şekillendirdiğim hayallerimden birindeysem,
yalvarırım uyandırma beni minho.
(Görüldü, 18.05)

jisung:
şuna baksana balım,
yağmur yağıyor.
ve bu sefer ben ağlıyorum mutluluktan.
(Görüldü, 18.06)

jisung:
gözyaşlarım ıslatıyor akşamı balım.

minho:
o zaman gözyaşlarını öpmeme izin ver,
bu sefer yağmur ıslatmasın bizi.
gözyaşlarının sebebi olduğu hiçbir şey ıslatmasın.

jisung:
bol kazaklarımızı giyelim mi?
yürümemiz lazım minho.
bıkana kadar.

minho:
bol kazaklarımızı giyelim jisung.
şarkı eşliğinde yürümemiz lazım,
bıkana kadar.