03.

284 30 15
                                    

marco.

tesislere vardığımda, hızlıca arabamı parkettim ve indim. hızlı adımlarla içeriye girdim, mats yüzünde garip bir ifadeyle beni bekliyordu, elinde de telefonu.

"neler oluyor? birisine bir şey mi oldu?"

"bir şey oldu, ama.."

o sırada gazeteyi aldı eline, spor ekini buldu ve açtı, sonrasında bana uzattı. okumaya başladığımda, yüzümün aldığı ifade asla tarif edilecek gibi değildi.

"ama."

ağzımdan tek çıkan kelime bu olmuştu, manşete karşı.

"robert lewandowski, bayern münih'te!"

okuduklarımı hazmetmeye çalışıyordum, ama bu imkansız gibi bir şeydi. o sırada mats konuşmaya başlamıştı.

"bize ihanet etti. bilerek yaptı."

"bize söyleyebilirdi, ama o söylemedi.. dün konuşmamıza rağmen, arkadaşlarımlayım dedi. ama imza atmış.."

o sırada marcel araya girdi.

"belki.. bir açıklaması vardır, onu dinlesek olmaz mı?"

"daha fazla yalan dinlemek istiyorsan sen, dinleyebilirsin! ama ben yapmayacağım."

dedim ve ayağa kalktım, soyunma odalarına ilerledim, belki biraz antrenman kafamı dağıtmama sebep olabilirdi.

üzerimi değiştirirken, telefonum çalmaya başlamıştı. ekranda robert'ın ismini gördüğümde meşgule attım, ama ardından aramaya devam ediyordu.

birkaç kez daha meşgule atmama rağmen bıkmadan aramaya devam ediyordu. en sonunda pes etmeyeceğini anlayarak açtım telefonu.

"ne istiyorsun lewandowski?"

"marco bak, her şeyi açıklayabilirim."

"açıklayamazsın, söylediğin yalanları, bana veya dortmund'a ettiğin ihaneti açıklayamazsın!"

"dinlemelisin beni, sana söyleyecektim! bunların bugün basına düşeceğini bilmiyordum, kafamı toparladığımda ilk sana söyleyecektim, çok üzgünüm böyle olduğu için."

"yalanların bitti mi?"

"hiçbiri yalan değil, inanmalısın bana."

"bitti mi dedim, antrenmanım var, seninle kaybedecek zamanım yok."

"bitti.."

"iyi, bir daha beni arama."

bir şey demesine izin vermeden telefonu suratına kapattım, ve sonrasında numarasını engelledim. bir daha bana ulaşmaması en iyisi olurdu.

yüzüme soğuk bir su çarptıktan sonra sahaya çıkmıştım, kendimi az da olsa daha iyi hissediyordum.

hissetmek zorundaydım.

___________

ikisine de üzülüyorum ya, kimi tutacağımı şaşırdım anlık.. 🥺❤️‍🩹

we don't talk anymore, leweus.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin