Selam :)
İyi okumalar...
------
------
Kimseden ses çıkmıyordu.
Ares bir yandan bacağı atele alınırken diğer taraftan karargah çadırında herkesin bu kadar sessiz davranmasına sebep olmuş olan olaylar zincirini düşünüyordu. Şu an en gürültülü ve heyecanlı olmaları gereken an olmalıydı. Galibiyet arzusu ile delirmiş bir şekilde öldürecekleri bestia sayısı üzerinden iddiaya giriyor olmalılardı. Ama bunun yerine insanlar şu anda telsizden gelecek geri çekilin emrine Darrell'in ne cevap vereceğine odaklandığından çıt çıkmıyordu ve az önce Aksoy'un bir kürdanmışçasına kırdığı bacağı yamuk kaynamasın diye aceleyle sarılıyordu. Bacağı iyileşmeye çoktan başlamıştı, bir iki saate bir şey kalmayacak olsa da tekrar kırıp şekil vermek zorunda kalınmasın diye şimdi sabitlemeleri gerekliydi.
Darrell karargah çadırında kenara öylece attıkları Aksoy'a bakıyor gibi görünse de bunun ötesinde düşüncelere daldığı çok belliydi. Aksoy'u buraya Darrell taşımış çadırın ücra bir kösesine bırakmıştı. Onu kelepçelemeye niyetli Lena'yı durdurmuş taksalar bile kolayca kurtulacağı için gerek olmadığını söylemişti. Ortalık yeterince karışık değilmiş gibi Aksoy'un da gizli bir seviye A1 olduğu ortaya çıkmıştı ve acilen sorgulanması gerekiyordu. Başka bir kurum adına yönlendirilmiş bir casus olabilirdi. Özgür Direniş veya Mavi Birlik gibi seviyesini gizli tutmasına yardım edebilecek kadar imkanı olan bir ekip tarafından destekli olduğu aşikardı. Ama onlardan biri adına çalışıyorsa Adam çoktan zihninde görmez miydi?
Şu an önceliklerinin çok daha farklı olması Aksoy'un paçasını kurtarmıştı.
Ömer'in Sevilla'daki bir suikastçı çıkmasının üstüne bir de karşı takımdaki kızlardan biri Aksoy'un kaskını hacklenmiş olanla değiştirince Darrell risk almak istememişti. Bu yüzden Ronda'nın ekibinin tamamını tutuklattırmıştı, bu on tane özel seviyeli askerin kaybı demekti. Onların bölüğünün kontrolünü olağanüstü hal gerekçesiyle Carmen ve Lena üstlenmişti, pilotları da Onyeka'nın emrine geçmişti. Ronda hücrede hala bunun haksızlık olduğuna dair çığlıklar atıyor olmalıydı. Kendisi içerideyken Aksoy'un hala dışarıda oluşunu hazmetmesi gerçekten imkansızdı. Darrell'in aklında neler dönüyor çok merak ediyordu, ne düşünüyordu?
Aksoy belki de A1 seviyesinde olduğunun kendisi bile farkında değildi. Ares böyle olduğuna inanmak istemişti. Bu ekibin herhangi bir sebeple dağılmasını istemiyordu, daha önce hiç burada hissettiği kadar güvende hissetmemişti. Hemen on kilometre ötedeki kopyalama gemileri veya az önce çıkmış iç karışıklık bu duygularını değiştirmemişti. Sadece kaybetme korkusunu tetiklemiş, bir daha buraya gelmeden önce Darrell'in düzenlediği yemek gibi aileyi anımsatan bir anı yaşayamama ihtimalini gözünün önüne sunmuştu. Bu ekip aldığı onca nefret ve tepkiye rağmen şu ana dek sahip olduğu en sıcak ortamdı. Bunun ellerinden kayıp gitmesine izin veremezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALAKARGA
Ficção CientíficaSon istila anında olaylar işin içinden çıkılmaz hâle gelmesine rağmen Darrell'in hâlâ ekibine olan inancı devam etmektedir. Vakti zamanında Sevilla'da olanların tekrarlanmaması için delice fikirleri ve büyük bir planı vardır. Ancak bu yaptığı planı...