Evcil Bir Kedi

370 26 2
                                    

Sıcak bir yerde olduğumun farkındalığı ile uyanıyorum. Gözlerim açtığımda insan formumda olamayı diyorum ve yavaşça gözlerimi açıyorum. Uyandığım yer evim değildi ve hâlâ bir kediydim. Nasıl buraya geldiğimi düşünürken beni kucağına almış o adam aklıma geliyor. Uyumamalıydım ama uyumuştum. En azından hâlâ hayattaydım. Beni öldürmemiş veya sakatlamamıştı. Sanırım bunun için şükür edebilirim.

Geriniyor ve kalkıyorum. Bir yatağın üstündeydim ve beni buraya getiren adam burda değildi. Yataktan dört ayağımın üstüne düşme rahatlığı ile atlıyorum. Alışıyor olmam beni sinirlendiriyordu, ama ne kadar süre kedi kalacağımı bilmediğim için alışmaktan başka çarem yok gibiydi. Yinede fazla alışmamaya çalışacağım. Aralık olan kapıdan geçebilmek için patilerimle kapıyı itiyorum. Beni buraya getiren adamla göz göze geliyorum.

"Oh günaydın küçük adam."

Ha... Şu küçük adam şeyi. Bunu utmuştum. Yeniden sinirle dolarken ona kızgın kızgın bakıyorum.

"Bir azdan dışarı çıkacağım sen gitmeden önce beslemeli miyim?"

Tam bir şey demek için ağzımı açacaktım ki bir cevap beklemediğini fark ettim. Zaten aptalca kedi sesleri çıkarmak dışında ne yapabilirdim ki?

"Bencede öyle. Hadi gel bakalım."

O merdivenlerden inerken ben merdivenlerim başında dikiliyorum. Nasıl inecektim? Düşüp yaralanmak istemiyorum. Çok yüksek gibi görünüyor. Çoktan aşağı inmiş olan adam merdivenin başında duran bana bakıyor.

"Neden gelmiyorsun küçük adam?"

Bulunduğum yere oturdum. Çok utanç vericiydi merdivenden inmeye korkuyordum. Kulaklarım duygu değişimim yüzünden eğilmişken buna engel olamamak daha utanç vericiydi.

"Meeow.."

Titrek bir miyavlama çıktı ağzımdan. Aşağıdan beni izleyen adam gülerek merdivenleri geri çıktı. Onu pataklamak istesemde daha merdivenleri bile inemiyordum. Utanç vericiydi. Kim merdiven inmekten korkar ki! Adam eğilip kulaklarımın arkasını kaşırken sadece mırıldandım. Hoşuma gidiyordu inkar edemezdim ama bu yapabileceği anlamına gelmezdi!

"Ne oldu? İnmekten mi korkuyorsun?"

Beni kucağına alırken güldü. Gülmesi beni zayıf hissettirmişti. Lisede bile bana zorbalık yapmaya çalışanların haddini bildirirken şimdi ne diye güçsüz bir kedi olmuştum? Beni merdivenlerden indirdikten sonra tekrar yere koydu. Bu sefer onu rahatça takip ettim. Mutfağa geldiğimizde dolaptan bir kedi maması çıkarmıştı. Ne zaman kedi maması almıştı? Ben onu yemem! Mama kabını doldurunca çıkışa doğru ilerledi.

"Ben çıkıyorum~ gelince sana bir isim düşüneceğim küçük adam."

Dışarı çıktığında kedi mamasına sıcak olmayan bir şekilde baktım ve mutfak tezgahına zıpladım. Buz dolabının olduğu tarafa ilerledim ve zar zor kapağı iterek buz dolabını açıyorum. Gözüme salam paketini kestiriyorum ve buz dolabının içine atlıyorum. Salamı patilerimle dolabın dışına atıyorum. Dolap uzun süre açık kaldığı için sinir bozucu bir ses çıkarmaya başladı ve bu ses beni rahatsız ediyor. Bu yüzden açtığım gibi dolabı kapatıyorum ve salam paketine odaklanıyorum. Açmak için dişlerimi kullanıyorum çünkü hâlâ tırnaklarımı patilerimden nasıl çıkaracağımı bilmiyorum.
Yırtığım salam paketinden salamları ağzımla çekip yiyorum. Tüm paket bittiğinde çöpünü arkada bırakıp mutfaktan çıkıyorum. Nasılsa kim bir kediden çöpünü atmasını beklerdi ki?

Mutfaktan çıkınca oturma odası ile karşılaşıyorum. Evde hiç koridor olmaması garibime gitmişti. Sonuçta eskiden yaşadığım evimde her oda arasında koridor vardı. (O nasıl ev ya?) Koltuğa çıkıp uzandım. Ağız çevremi temizlemek için yalandım. Üstüme çöken ağırlıkla uykuya dalıyorum.

Katilin KedisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin