Gözlerime vuran güneş ışığı ile gerinip huysuz şekilde kalkıyorum. Oscar çoktan uyanmış olacak ki yanımda değildi. Onla uyumuştum değil mi? Çok utanç verici.
Yerimden kalkıp mutfağa doğru ilerliyorum. Mama kabım dünkü gibi hâlâ doluydu. Ne kadar beni tembihlesede mama yemek istemiyordum. Özellikle tavşan pisliğine benzeyen kabımaki o mamayı hiç yemek istemiyorum. Oscar burda da yoktu. Gerçi neden onu arıyorum ki? Sanki ona çok ihtiyaçım varda. Açtım mamayı gidip kokladım ama hâlâ bakışım değişmedi. Tavşan pisliği gibi kokuyor. Dünkü gibi mutfak tezgahına çıktım. Tezgahta bir sandviç vardı. Hiç dokunulmamıştı ve oldukça cazip görünüyordu. Büyük ihtimalle Oscar bunu kendi için yaptı ama içinden bir kaç malzeme çalmaktan zarar gelmez değil mi?
Tam sandviçin içini açacakken bir andan ön bacaklarımın arkasından yakalanıp tezgahtan yere indirildim. Nasıl bu kadar sessiz gelmişti bilmiyorum ama çok fazla çamaşır suyu kokuyordu. Temizlik hastası falan mı? Deterjan ile duş mu alıyor? Her neyse.. sonuç olarak yakalandım.
"Sana yemeğimi yemek konusunda ne demiştim Dominic? Neden kendi yemeğini yemiyorsun?"
Tavşan pisliğine benzeyen bir şeyi nasıl yiyebilirim? Hiç iştah açıcı değil. Beni mama kabımın oraya götürdü ve yere çöktü.
"Bak bu senin yemeğin. Bunu yemen gerekiyor. Bunu yemek senin için daha sağlıklı."
Bunları zaten biliyorum aptal. Yinede ben o şeyi yemeyi reddediyorum. Bunu belli etmek içinde kafamı farklı yöne çeviriyorum. O sırada derin bir iç çekti ve eline mamadan bir kaç tane aldı. Ağzıma tıkacağını sezmiştim. Kaçmak için harakete geçmiştim ki yakalandım. Kedi reflekslerim beni yarı yolda bırakıyor.
"Bunu sana zorla yaptırmak istemedim ama beni zorunda bırakıyorsun."
Yanaklarımı sıkarak ağzımı açtı ve içine elindeki mamadan koydu. İğrençti! Kusmak istedim!! Yutana kadar bana o gözlerle bakmasaydı çıkaracaktım. Her şeye rağmen yuttum. Herhangi bir tadı yoktu. Bu onu daha iğrenç kıldı. Tadı olmayan bir şeyi yerken nasıl zevk alabilirim? Kuyruğumu istemsizce sallıyorum. Sinirlenmiştim. Arkamı dönüp salona geri döndüm. Oscar arkamdan bakarken kendi kendine söylendi. Ne dediğini duyamadım ama büyük ihtimalle benimle ilgili bir şeydi. Belkide bana zorla bu mamayı yedirdiği için koltuklarını parçalamalıyım. Neden yapmayayım ki?
Tırnaklarımı çıkarmak için bir kaç deneme yapıyorum uzun uğraşlar sonucu nasıl tırnaklarımı patimden çıkaracağımı buluyorum ve koltuğuna tırnaklarımı geçirip koltukları çiziyorum. Mutfaktan koşarak geldi ve beni tekrar kucağına aldı.
"Neden yaramaz bir çocuk gibi davranıyorsun?! Koltukları tırmalayamazsın!"
Söyledikleri çokta umrumdaymış gibi. Ben kucağından indirmeden üst kata çıkarttı. Tanrım cezalandırılıyor muyum?! Lütfen beni üst katta bırakıp gideceğini söyleme!!
"Ben eve dönene kadar burda kal madem."
O merdivenlerden geri inerken arkasından sesleniyorum: Dur lütfen beni burda bırakma!
"Meoww! Miavvv!! Mmmhhh!!"
Arkasına bile bakmadan evden çıktı. Bende böylece üst katta mahsur kaldım. Üst katta yatak odası ve tuvalet dışında hiçbir şey yoktu. Zaten hâlâ yorgunum ve sanırım uyuyacağım. Kendimi kışın soğuğundan koruyabilecek yatağın üstüne attım. Rahat bir pozisyonda kıvrılıp uyudum.
***
Yüksek bir ses ile yerimden sıçrayarak uyandım. Oscar mı gelmişti? Yataktan inip merdivenlere yaklaştım. Orda biri mi var?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katilin Kedisi
FantasiBir sabah uyandığında kendini bir kedi olarak bulan bir insan. En son uyuduğu yerde bile değildi. Gerçi en son nerede uyumuştu? Gözlerini açtığında bir kedi bedeninde olduğunu fark etti. Bu hâle nasıl düştüğünü bilmiyordu. Sokakta nasıl hayatta kal...