3.Bölüm

445 17 0
                                    


İyi okumalar 😇

"Ne o beni gördüğüne sevinmedin mi yoksa?"

Sol omzundan yediği mermi sıyırmıştı.
Bana acıyarak bakmasından rahatsız olmuştum.

"Ne işin var senin burda"

"Gerçekten mezarındamıydın."

"Sana ne bundan"

Ani çıkışımdan esinleyerek, elini havaya kaldırıp
"Sakin ol sadece sordum"

Burnumdan soluyorken ne sakinliğinden bahsediyordu.Burda daha fazla durmamalıydım.

Yanından çekip gidecekken kolumdan tuttu, bir kaç adım atıp önüme geçti tekrar.

"Neden benden kaçıyorsun sana bişey yapmicam korkma"

Ne,
Korkma mı?

"Neyine güveniyorsunn. Babana mı? Yoksa soyadına mı?"

Sıktığı dişlerinden ve keskin yüz hatlarından sinirlendiğini anlamıştım.
Kulağına yaklaşıp devam ettim.

" Güvenme"

"Cesur kızsın"

Bu sefer ben gülmüştüm bu söylediğine,
"Bir daha sakın karşıma çıkma "deyip ordan uzaklaştım yağmur şiddetini arttırmıştı biraz daha ıslanırsam hasta olacaktım.

Ara sokağa girip koşar adımlarla bir dükkanın içine girdim. En azından yağmur dinene kadar burada kalabilirdim.

İçeriye girdiğim gibi genzimi yakan çam kokusu başımı döndürmeye yetmişti. Çam kokusu bu kadar mı güzel olurdu.

Bu koku muhteşemdi.

Dükkanın içinde göz gezdirdim oldukça eski bir yerdi.
Tarih kokuyordu resmen, göz hizamda duran, Şahmeran tablosuna takılmıştı gözlerim.
Büyülüyordu sanki kan kırmızısı gözler, insanı derinden etkiliyordu.

"Çok nadide bir eserdir"

Duyduğum sesle irkilmiştim.

Arkamı döndüğümde, karşımda takım elbiseyle en fazla 30 yaşlarında bir adam duruyordu.
Adam mı demiştim, pardon ateş topu duruyordu.

İlk defa gördüğüme yemin edebilirdim.

"Evet öyle görünüyor"
Gözleri, gözlerimle tablo arasında gidip gelirken konuşmaya devam etti.

"İnce işlenmiş, özenle hazırlanmış bir tablo ve oldukça eski"

"Ve göz kamaştırıyor." Diye ekledim.

Gözlerim gözlerinde takılı kalmıştı.
Nede güzel gözleri vardı.

Ben gözlerimi gözlerinden ayıramazken yaşlı bir adamın sesi ayırmama sebep olmuştu.
Bir dakika bu adam

"Hasan amca senin ne işin var burda yoksa burası senin o bahsettiğin dükkan mı?"

Adamın gözleri parlamıştı.
Sanırım oda beni gördüğüne çok sevinmişti.

"Roza kızım hoşgeldin nerden buldun burayı"

"Yağmurdan kaçarken buraya sığındım" derken eline uzandım.

Güler yüzü, şefkat dolu gözleri içimi ısıtmıştı.
"Bak Allah'ın işine hoşgelmişsen kızım otur şöyle ıslanmışsın, hasta olacaksın dur sana havlu getireyim"

Ahh hasan amcam yufka yürekli amcam.

"Otur amcam zahmet etme kurur şimdi"

"Olur mu kızım öyle şey, otur sen otur"

DAVA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin