0.1

847 30 45
                                    

-Mirae'nin ağzından-

Kalktığım an saate baktım. Gece çok çalışmaktan alarm kurmayı unutmuşum galiba. Aishhh! Okula ilk günden geç kaldım sanırım. 2. ders başlamış olmalı. Hemen yüzümü yıkayıp üstümü giyindim, henüz forma almaya vaktim olmadı. Çantama defter, kalem, kulaklık ve cüzdan atıp hemen çıktım.

Otobüs durağına hızlı adımlarla ilerlediğim sırada otobüs geldi ve peşinden koşmak zorunda kaldım.

"Ahjusshi! Ahjusshi bekle!" Diye bağırmaya başladım yetişemeyeceğimi anladığım an. Hala koşmaya devam ederken otobüs durdu ve içinden muhtemelen benim yaşlarımda olan bir çocuk indi. Üzerinde gittiğim okulun forması vardı. İndikten sonra "Ahjusshi lütfen bekle." dedi ve hızlı bir şekilde yanıma geldi.

Yanıma gelip elini uzattı, eğer oyalanırsak otobüsü kaçıracaktık bu yüzden hemen elini tutup kalktım. Bacağımın incindiğini gördüğü için kolunu uzattı, sanırım girmemi istemişti. Ama yapmadım. Tanımadığım birisinin neden koluna gireyim ki? her ne kadar bana yardım etmiş olsa bile.

Otobüse bindik, hemen bir yere tutunup çantamdan cüzdanımı çıkartmaya çalışıyordum ki arkamdaki bir koltuk boşaldı.
"Otur." dedi, çocuk. Oturdum, ama o dediği için değil dizim acıdığı için. Oturduğum an çantamdan cüzdanımı çıkarıp kartımı çocuğa uzattım.

"Basabilir misin?" dedim. Çocuk hemen cüzdanımı alıp bastı ve bana geri uzattı. "Teşekkürler, yardımın için." dedim gülümseyerek. "Bizim okula yeni mi geldin?" Sanırım okulu baya biliyordu, yeni gelen birini hemen fark edecek kadar.

"Evet, bugün ilk günüm. Ama geç kaldım."

Çocuk sırıttı. "Umarım şansın yaver gider."

"Anlamadım?"

"Boşver, yakında anlarsın."

🌈

Okula geldiğimizi çocuk inmeye hazırlandığında anladım. Otobüs durakta durduktan sonra, önden o arkadasından ise ben indim.

"Ayıp sorması ama peki sen neden geç kaldın?"

"Ayıpsa sorma." dedi soğuk bir sesle. Hala önüne bakarak yürümeye devam ediyordu.

"Ö-özür dilerim." dedim, adımlarımı yavaşlatarak. Okulun bahçesine girdiğimizde anında yanımdan ayrıldı ve bankta oturan 3 çocuğun yanına gitti. Bense bir kaç saniye arkasından baktıktan sonra müdürün odasına doğru ilerlemeye başladım.

Okula girdiğim an herkesin gözünü üstümde hissettim. Genelde bu tür şeyler dizilerde falan olurdu, ama şuan aynısını yaşıyorum. Bu çok rahatsız edici. Müdürün odasına geldiğimde kapıyı tıklattım ve içeriden "Gir." komudunu aldığımda içeri girdim.

Eğilerek, "Merhaba, ben kang mirae. Yeni öğrenciyim. Sınıfını öğrenmek için geldim.' dedim.
"Tabiki mirae, öncelikle okulumuza hoşgeldin." Bir daha gülümseyerek eğildim.
"Şuben 2-3, 2. ders yeni başladı. Hemen gidersen yoklamaya yetişebilirsin."
"Teşekkürler" diyip tekrar eğildim ve odadan yavaşça çıktım.

Ardından hızlıca koşmaya başladım. Sınıfı hemen bulmam gerekiyordu. İlk günümden zaten bir derse yok yazılmıştım. En azından ikinciye yetişeyim. Sınıfını bulduktan sonra kapıyı çalmayı unutup direkt içeri daldım. Sanarsın polisler baskın yapıyor.

Girdiğim anda bütün herkes bana dik dik bakmaya başladı. Haklılar, birisi sınıfa böyle dalsa büyük ihtimalle bende öyle bakardım. Öğretmenin kızgın bakışlarıyla karşılaştığımda ard arda eğilerek özür dilemeye başladım.

"Özür dilerim hocam, özür dilerim. Ben Kang Mirae, yeni öğrenciyim.'

"Bugün ilk günün olduğu için seni affediyorum mirae, gel bakalım." dedi hoca, suratında ki garip ifadeyi gülümsemeye çevirirken. Hemen yanına gittim.

Querencia // Hwang HyunjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin